DANİMARKA’DAN AKSARAY’A BAKIŞ (2)
GÜNDEMAksaraylı hemşerilerimizden merhum M. Serdar Saraçoğlu’nun eşi Tülay Çetinkaya Saraçoğlu, Danimarka’da ikamet ederken, eşinin memleketi Aksaray’a gelerek başta Belediye Başkanı Evren Dinçer olmak üzere bir dizi ziyaretlerde bulundu. Tekrar ikameti olan Danimarka’ya döndüğünde Aksaray ile ilgili yazı kaleme alan Saraçoğlu, tarihi ve turistik bölgelerden sıkça bahsederek, Kuzey Avrupa bölgesinde yayın yapan bir internet sitesinde, Aksaray ile ilgili bilgiler verdi. İşte Saraçoğlu’nun Aksaray üzerine yazısı:
TARİH ÖNCESİ AŞIKLI KÖYÜ CANLANDIRMASI
AşıklıHöyük’te, kazılarda ortaya çıkarılan evlerin birebir kopyaları yeniden yapılmış ve ziyaretçilere açılmış. Bu canlandırmalar, M.Ö. 9. bin yıla tarihlenen toprak altına yarı gömülü evler ve M.Ö. 8. bin yıla ait dörtgen planlı kerpiç binaları kapsıyor. Ayrıca, deneysel tarlalarda her yıl ekilen ve obsidyen aletlerle hasadı yapılan yabani buğday da görülebilir.
ÖLÜ GÖMME GELENEKLERİ
Aşıklı’da ölüler, evlerin tabanlarının altına açılan basit toprak çukurlara gömülüyormuş. Ceninin anne karnındaki pozisyonunda, kollar ve ayaklar bükülmüş şekilde defnedilirmiş. Çoğu hasırla sarılı olurmuş. Ortalama ölüm yaşı 25 civarında, ancak bazıları 55-65 yaşlarına kadar yaşamış.
Aksaray İli, Güzelyurt İlçesi, Ihlara Kasabası’nda ve Hasan Dağı’nın Kuzeydoğusundadır. Aksaray’a 40 km, Güzelyurt ise 7 km mesafededir.
Rüzgarın esip esipte arada dinlendiği, Melendiz suyunun ise derin ve sessiz dik yamaçlı bir vadinin ortasından akarak, “Dönerek Akan Suyun Halkı”na“Peristrama” adını verdiği Ihlara Vadisi, İlk Hristiyanların vadi yamaçlarında oluşan oyulmus tüfleri kilise ve manastır yaptıkları mekanlar, Melendiz Nehrinin sularıyla bütünleşerek doğa harikası oluştururlar. Bu doğal güzellikleri Vadiye gelen ziyaretçilerin iniş ve çıkışlarını sağlayan toplam 382 basamaktan oluşan merdiven bulunmaktadır.
Eski adı “PERİSTREMMA” olan 14 km. uzunluğundaki Ihlara Vadisi’ni, Melendiz Çayı (Potamus, Kapadukus–Kappadokya Irmağı), baştan başa kat etmektedir. Irmak, Ihlara Kasabası’ndan başlayarak, yer yer kanyonu 100–120m derinlikte yararak, Kuzeybatı istikametinde Selime Kasabası, Yaprakhisar ve BelisırmaKöyleri’nin ve ZigaKaplıcası’nınbulunduğu geniş vadiye ve oradan Tuz Gölüne yönelir.
Doğa ve tarihin buluştuğu vadi: Ihlara Vadisi
İhlara Vadisi’ni görmenin tek yolu doğa yürüyüşü/trekking’den geçiyor.
Ihlara Vadisi’nin doğal oluşumu, korunaklı yapısı, burayı Hıristiyan dininin önemli merkezlerinden biri haline getirmiştir. 4. yüzyıldan itibaren önemli bir manastır merkezi haline gelen Ihlara Vadisi’nde, yapıldığı döneminin resim sanatı özelliklerini barındıran pek çok kilise bulunmaktadır. Vadide yer alan, banisi (yaptıranı) belli olan kiliseler, bilim dünyası için ayrı bir önem taşımaktadır. Çünkü vadide yer alan kiliselerin kesin tarihlendirilmesi oldukça güçtür.
Kapalı Yunan Haçı ve serbest haç planlı, tek ve çift nefli kaya oyma kiliseler, Vadinin dik yamaçlarında sağlı sollu yer alarak, ortadan akan Melendiz nehrinin sularıyla bütünleşir. Vadi, doğal yapısı itibarıyla, IV. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva yeri olarak kullanılmıştır.
Hristiyan dini, farklı dilleri konuşan insanlar arasında yayılmaya başlamıştır. Okuma yazma oranının düşük olması, Latinceyi az kişinin bilmesi, dinin yayılmasını zorlaştırmıştır. Bu nedenle dini yaymak için kiliselerde, İsa’nın hayatı, İncil’deki konular, din büyükleri ve onlarla ilgili olaylar resimlerle anlatılmaya başlanmıştır.
Vadi de yer alan freskli kiliselerde (Sümbüllü, Yılanlı, Kokar, Ağaçaltı, Pürenliseki, Eğritaş, Kırkdamaltı, Bahattin Samanlığı gibi) İsa’nın Doğumu, Meryem’e Müjde, Ziyaret, Mısır’a Kaçış, Son Akşam Yemeği gibi sahneleri görmek mümkündür. Vadide yer alan Selime Kasabası ve YaprakhisarKöyü’nde de önemli kiliseler bulunmaktadır. Selime Kalesi, Derviş Akın Kilisesi, Doğan Yuvası Kilisesi gibi. Ihlara Vadisi, Aksaray’ın yerli ve yabancı turist çeken en önemli doğal ve tarihi yerleşimidir.
Ihlara Vadisi’nin ortasında, Melendiz Çayı kenarında küçücük bir köy Belisırma köyü. Köyün eski sahipleri olan Rumlar buraya ‘hoş manzara’ anlamına gelen ‘peristirema’ adını takmışlar. Manzaranın hoş seyri değişmese de, köyün adı zamanla Türkçeleşen telaffuzuyla Belisırma olarak anılmaya başlamış.
Bir diğer söylentiye göre ise adını belinde sırma olan bir atlının köye yerleşmesinden almış. Her yıl köye gelen binlerce turist köyde pansiyonculuğu yaygınlaştırmasına rağmen köy büyük şehirlere oldukça göç vermiş ve Belisırma gittikçe küçülerek Melendiz’in su sesiyle baş başa kalıvermiş.
Belisırma Köyü hakkında bilgi verirken ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmese de, tarihi Selçuklular öncesine dayanıyor. Hasan Dağı’nın püskürttüğü lavların soğumasıyla vadide oluşan mağaralarda ilk Hristiyanların yaşadığını, Kırkdamaltı Kilisesi’nde bulunan bir freskten anlıyoruz. Selçuklu döneminde ibadetlerini rahatça yerine getiren ilk Hristiyanların minnet duygusuyla resmettiği bu frekste bir Selçuklu elçisi görülüyor.
Önceleri kuzey yakasında konumlanan köy yerleşimi gittikçe düzlük alanlara yayılmış olmasına rağmen, restore edilmiş eski evler hala var Belisırma Köyü’nde. Restaurant olarak da kullanılan bu evler tadı damakta kalan güzel lezzetler sunarken, Ihlara Vadisi’nin devamı olan köy tarihiyle de görenleri büyülüyor. Vadinin ziyarete açık 14 kilisesinden 7 tanesi Belisırma Köyü’nde bulunuyor. Vasıta kullanmadan kısa yürüyüşlerle bu kiliselere rahatlıkla ulaşabiliyorsunuz. Melendiz Çayı’nın batı kıyısında Direkli, Batkın, Kırkdamaltıve Bahattin Samanlığı kiliseleri, doğu kıyısında ise Ala Kilise, Bezirhane ve Karagedik kiliseleri yer alıyor. *HABER MERKEZİ
İlginizi Çekebilir