© Yeni Aksaray Gazetesi

AKSARAYLI YAZAR MUSTAFA CANKURT Diriliş kahramanlarını seri kitaba dönüştürdü

Aslen Aksaraylı olan Hemşehrimiz Mustafa Cankurt özellikle gençlere yönelik hazırladığı ve Çıra Yayınlarından okurlarla buluşan 6 kitaptan oluşan ‘Diriliş Kahramanları’ hakkında seri kitap çıkardı.

Kendisiyle gazetemiz muhabirlerinden İbrahim Amaç mini bir söyleşi gerçekleştirerek çalışmaları hakkında bilgi aldı. ‘II. Kılıçarslan, Berke Han, Sultan Süleyman Şah, Gazneli Mahmut, Cihan Sultanı Melikşah ve Son Harzemşah Celaleddin’ isimli kitaplara dair bilgileri yazarı olan hemşehrimize sorduk o cevapladı.

 

İbrahim Amaç: Kendinizden bahseder misiniz?

Mustafa Cankurt: Ben 1978 Aksaray doğumluyum. Sosyal Hizmet Uzmanı olarak Zile’de görev yapmaktayım

İ.A.: Mustafa Hocam! Mesleğiniz Sosyal hizmetler olmasına rağmen niçin tarih alanında yazıyorsunuz? Bunu merak ediyorum.

M.C.: Bunun sebebinin tarih sevgisi olduğunu söylemek yerinde olur. Şöyle ki daha ortaokul yıllarından itibaren tarihe çok düşkündüm ve bu yaşıma kadar tarih kitapları okudum. Uzun süreli tarih okuyuculuğundan sonra tarih alanında kitaplar yazmaya başladım.

İ.A.: Hocam, tarihi roman formatında altı kitaptan oluşan bir “Diriliş Kahramanları” ismini verdiğiniz bir tarih serisi çıkardınız. Bu kitapları konuşacağız. Ancak merak ediyorum. Bu seri, kaçıncı kitabınız?

M.C.: Altı kitaptan oluşan bu serimizden önce benim yine tarihi roman formatında iki kitabım daha çıktı.

İ.A.: Bu kitaplardan kısaca bahseder misiniz?

M.C.: Tabii ki… İlk kitabım, “Siyah Sancağın Gölgesinde-Celâleddîn Harzemşah” tır. Bu kitabım 2020 yılında yayımlanmıştı. Çok ayrıntılı bir kitaptı. 510 sayfadan oluşmaktaydı. Geniş bir kaynak taraması neticesinde yazılmıştı. Celâleddîn Harzemşah, Moğollarla ve Gürcüler ile yaptığı mücadeleler ile tanınmıştır. Onun hakkında çok fazla kitap ve kaynak bulunmamakta… İkinci kitabım ise “Doğunun ve Batının Başbuğu Sultan Melikşah” ismini taşımaktadır. Bu kitabım 320 civarında sayfadan oluşmaktadır. Geçen yıl (2021) yayımlanmıştır. Her iki kitabım da tarihi roman formatındadır ancak içerisindeki bilgiler tamamen kaynaklardan alınmış ve gerçeğe uygundur.

İ.A.: Hocam, Röportajımıza başlamadan önce Diriliş Kahramanları Serisinizin kitaplarını inceledim. Her biri büyük emekler neticesinde oluşturulmuş kitaplar. Bu altı kitaptan bahseder misiniz?

M.C.: Diriliş Kahramanları serimiz sizinde bahsettiğiniz gibi altı kitaptan oluşmaktadır. Her kitap 104 sayfa olup ortaokul ve lise öğrencilerinin seviyesinde yazılmıştır. Amacımız gençlerin bu örnek şahsiyetleri okumasıdır. Her bir kitapta Türk İslâm tarihinde iz bırakmış kıymetli hükümdârları konu aldık: Gazneli Mahmud, Süleymanşah, Melikşah, II. Kılıç Arslan, Celâleddîn Harzemşah, Berke Han… Her kitabımız 104 sayfadan oluşmaktadır. Öncelikle bu serimiz, ortaokul ve lisede öğrenim gören talebelerimiz için çıkarılmıştır. Tabii ki her yaştan tüm halkımız, bu kitapları okuyabilir. Ancak biz çocuklarımıza örnek olabilecek, tarihimizin en önemli hükümdar ve devlet adamlarını seçtik ki öğrencilerimiz internette ve sair yerlerde kendisine örnek model aramasın ve bu büyüklerimizi örnek alsın. Kitaplarımızın dili akıcı ve anlaşılırdır. Tabiri caizse bir oturuşta okunup bitirilebilecek kitaplardır.

Serimizin ilk kitabı Gazneli Mahmud’dur. Türk-İslâm dünyasının en büyük hükümdarlarından olan Sultan Mahmud, Gazneli Devleti’nin sultanıdır. Biliyorsunuz Gazneli Devleti, Cumhurbaşkanığı forsunda bulunan 16 devletten biridir. Sultan Mahmud, 32 yıllık saltanatında Hindistan’a 17 sefer düzenlemiştir. O, bu sefer ile birlikte Hindistan’ın İslâmlaşmasına büyük katkı sağlamıştır. Pakistan ve Bangladeş devletleri ile Hindistan’daki Müslüman nüfusu, varlığını Sultan Mahmud’a borçlu desek doğru söylemiş oluruz. Serinin diğer bir kitabı olan Sultan Süleymanşah kitabında ise Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Süleymanşah’ın hayatı, fetihleri konu alınmıştır. Serinin, “Cihan Sultanı Melikşah” ve “Son Harzemşah: Celâleddîn” kitapları, daha önce çıkarmış olduğum, “Doğunun ve Batının Başbuğu Sultan Melikşah” ve “Siyah Sancağın Gölgesinde Celâleddîn Harzemşah” kitaplarının bir nevi özet hali denilebilir. Cihan Sultanı Melikşah kitabında, Büyük Selçuklu Devleti’nin en ihtişamlı dönemi konu alınmıştır. Sultan Melikşah’ın seferleri, fetihleri, acıları ve sevinçleri anlatılmıştır. Son Harzemşah: Celâleddîn kitabında ise Sultan Celâleddîn’in Moğollara karşı başarılı direnişi ve kararlılığı vurgulanmış, onun macera dolu hayatından kesitler sunulmuştur. Serimizin bir başka kitabı ise Berke Han isimli kitabımızdır. Bu kitapta Altın Ordu veya Altın Orda ismiyle bilinen ve Cumhurbaşkanlığı forsunda bulunan 16 devletten birisi olan bu devletin hakanı Berke Han’ın hayatı konu edilmiştir. Berke Han hakkında fazlaca kitap yoktur. O, Cengiz Han’ın torunudur. İlk Müslüman Moğol hakanı olarak tarihi geçmiştir. Onun Müslüman oluşu ve İlhanlı Hakanı Hülagu (amcasının oğlu) ile mücadelesi gözler önüne serilmiştir. Son kitabımız II. Kılıç Arslan’dır.

İ.A.: II. Kılıç Arslan, Aksaray için önemlidir.

M.C.: Evet, Bir Aksaraylı olarak Sultan II. Kılıç Arslan’ı yazmaktan onur duydum. Kılıç Arslan, Anadolu Selçuklu Devleti’nin dördüncü sultanıdır. Onun döneminde Anadolu hâkimiyeti için Danişmendliler ile mücadele edilmiştir. Bu mücadele Bizanslılar ile de yapılmıştır. Kılıç Arslan döneminin en önemli olaylarından birisi de şüphesiz Miryokefalon savaşıdır. Sultan, Bizans İmparatoru Manuel’in komutasındaki orduyu 1176 yılında yenilgiye uğratarak bu zaferi kazanmıştır. Hatta Manuel, esir düşmüş ve fidye ile serbest bırakılmıştır. Bu zaferle birlikte Bizans artık, savunmaya çekilmiş, Anadolu’nun Türk yurdu olduğu tescillenmiştir. Kılıç Arslan, gayrimüslimlere de hoşgörülü davranmıştır. Onun hoş görülü davranışları, devrin Ermeni ve Süryani kaynaklarında geçmektedir.

Sultan II. Kılıç Arslan döneminde Aksaray ikinci başkent olarak görülmüştür. Bu sebeple O, Aksaray’a hanlar, hamamlar, çarşılar, kervansaraylar ve saraylar yapmıştır. Ne yazık ki bu eserlerin neredeyse tamamı şu anda yoktur. O, Aksaray’a Türkistan ve Azerbaycan’dan alimler, Salihler, zanaatkarlar getirtmiştir. O döneminde Aksaray Şehr-i Sülehâ (Salihler şehri) olarak anılmaya başlanmıştır. Kılıç Arslan, yine Aksaray’da vefat etmiştir. Onun ölümü şöyle meydana gelmiştir:

Kılıç Arslan’a oğlu Melikşah isyan edince tahtını kaybetmiş ve Uluborlu’da bulunan oğlu Gıyâseddîn Keyhüsrev’in yanına gelmiştir. Melikşah, Konya’da saltanatını ilan etmiştir. Sultan, oğlu Gıyâseddîn ile bir ordu hazırlayıp yola çıkmış ve Konya’yı kuşatmıştır. Konya bir süre sonra Sultan’ın eline geçmiş ve o, tekrar tahta çıkmıştır. Oğlu Melikşah ise daha önce babası tarafından kendisine verilen Aksaray’a kaçmıştır. Kılıç Arslan, bu işi tamamen bitirmek niyetindeydi. Oğlu Gıyaseddîn Keyhüsrev ile birlikte Konya’dan hareket ederek Aksaray’a gelmiş ve şehri kuşatmışlardır. Kılıç Arslan, bu esnada 80 yaşını geçmekteydi. Aksaray ele geçirilmiş, Melikşah, kaleye sığınmıştır. Tam bu esnada, Sultan vefat edince oğlu Gıyâseddîn, kuşatmayı kaldırarak babası Kılıç Arslan’ın iç organlarını buraya defnettirmiş daha sonra cenazesini de alarak Konya’ya gitmiştir.

İ.A. : Çok teşekkür ederiz.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER