© Yeni Aksaray Gazetesi

EĞİTİMCİLER SES YÜKSELTTİ Artık geçinemiyoruz!

Türkiye genelinde olduğu gibi Aksaray’da da Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) mensupları bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Aksaray Valiliği önünde bir araya gelen sendika üyesi eğitimciler, “Artık geçinemiyoruz,  alım gücümüz yerle bir oldu” diyerek, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi ve zam taleplerini iletti.

Eğitim-İş Aksaray İl Başkanı Ahmet Erarslan, iktidarın, ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren ve yoksullaşmayı artıran politikalar yürütmeye devam ettiğini söyledi. Ağustos 2021’de yandaş sendikayla imzalanan sözde toplu sözleşme ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin geleceğine el konulduğunu dile getiren Erarslan, hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedelinin milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak döndüğünü ve ekonomik neticenin çarşıda pazarda kendini gösterdiğini kaydetti.

İnsan onuruna yaraşır bir yaşamın daha da imkânsız hale geldiğini, mevcut iktidarın sadece yandaşların özgür ve refah içinde olduğu bir ülke oluşturduğunu vurgulayan Ahmet Erarslan, “Devletin fabrikalarını yıllar içinde bir bir elden çıkaran, tarımı ve üretimi bitiren, yandaşı kalkındıran iktidar, üretmeden tüketen bir ülke yaratmıştır. Ülkedeki işsizlik oranı tavan yapmış, işsiz sayısı 7 milyon 870 bin kişiye ulaşmıştır. Zengini daha zengin, emekçileri ise daha yoksul hale getiren bu eziyetten, eğitim emekçileri de payını en ağır biçimde almıştır. Sözde toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar yıl bitmeden erimiş, enflasyon ve artan vergi dilimi ile kamu emekçisinin alım gücü yerle bir edilmiştir. Eğitim emekçileri, daha ayın başında ayın sonunu kara kara düşünür hale gelmiştir” dedi.

İnsanca yaşamak için tüm eğitim emekçilerinin maaşlarına yüzde yüz zam istediklerini belirten Erarslan, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sistematik ve hadsiz saldırılar altındaki meslek onurumuza tekrar kavuşmak istiyoruz. Tüm eğitim emekçileri için kadrolu, güvenceli çalışma ve insanca çalışma şartları istiyoruz. Üniversitelerimizde bilimsel, idari ve mali özerklik istiyoruz. Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesiller için laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim istiyoruz. Hiç şüphesiz taleplerimizi alacağız. Bu yoksulluk, bu sömürü artık yeter! Gün umutsuzluğa kapılma, kendini çaresiz ve güçsüz hissetme günü değildir; gün dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Üreten emekçileriz, sesimiz, sözümüz var. Hep birlikte güçlüyüz…”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER