© Yeni Aksaray Gazetesi

İLAÇ NİYE YOK?

Aksaray Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Raif Aksay yaptığı yazılı açıklamada, yine ilaç sıkıntısı yaşandığını dile getirerek şunları söyledi : “Sağlığın olmazsa olmazlarından ilaç, yoklarıyla yine ülkemizin gündeminde yer alıyor. Özellikle kronik hastalıklarda kullanılan ve çoğunluğu ithal kökenli ilaçlar bulunamıyor. Hastalar ellerinde reçeteleri ile, eczane eczane ilaçlarını bulmaya çalışırken, bir yandan eczacı da hastasına ilacını sunabilmek için çaba sarf ediyor. Hastalarımız belirli dönemlerde neden ilaç yokluğu ile karşı karşıya kalıyorlar?

İlaca zam geleceği haberi ilaç yokluğuna asıl neden olarak düşünülse de konu derinlemesine incelendiğinde, zam haberinin nedenlerden sadece bir tanesi olduğu görülecektir. Hastaların ilaçlarına ulaşamamasının ana nedeni kamu otoritesinin sağlığa ve ilaca olan ekonomik bakışıdır. Gayri Safi Milli Hasıla'dan sağlığa ve özelinde ilaca ayrılan payların yıllar içinde azaldığı istatistiklerle göz önündedir. Son 13 yılda Gayri Safi Milli Hasıla'da ilaca ayrılan pay %1.6'lardan %0.7 -0.8'lere gerilemiştir. Bunun sonucu olarak aynı zamanda ekonomik bir ürün olan ilacın üreticisi, ithalatçısı, tedarik sürecinde yer alan dağıtım kanalları ve zincirin en sonunda hastaya ilacı sunan eczaneler ekonomik açıdan çıkmaza itilmektedir. Bu kısıtlamalardan yalnızca üretici, kooperatifler ile depolar ve eczane olumsuz etkilenmemekte, insanımız da aynı biçimde etkilenmektedir. Hastaların artık çok daha fazla ilaç fiyat farkı ödediği gözler önündedir. Halkımızın cebinden ödediği sağlık gideri oranı TÜİK istatistiklerinde de görüldüğü gibi %20'lere doğru yükselmektedir.

Özellikle ilaç sektöründe yıllardır süren sözde tasarruf politikalarından olumsuz etkilenmemizin başka bir boyutu da bilimin ve teknolojinin geliştirdiği yeni ilaçların bizim insanımızın tedavisi için kullanılamamasıdır. Son 10 yılda küresel olarak üretilen 504 NAS (yeni aktif madde)'ın 404'ü Avrupa'da kullanıma sunuldu. 35 Avrupa ülkesi vatandaşlarının bu ilaçlardan ortalama kullanma sayısı 100 ilaç iken Türk halkının bu ilaçlara ulaşma oranı Avrupa ortalamasının yarısına bile yaklaşmamaktadır. Yani 404 ilaçtan ancak %12-13'ü ülkemizde kullanılabilmektedir. Öte yandan hayati öneme haiz bazı ilaçların ülkemizde ruhsatlı olmasına rağmen ilgili firmalar tarafından artık tedarik edilemeyeceğinin beyan edildiği de unutulmamalıdır. Nitekim bu ilaçlar yurtdışında halâ erişilebilir durumdadır. Halkımız eşdeğeri olmayan bu ilaçlardan mahrum kalmaktadır.

Temel insan hakkı olan sağlığın unsurlarından olan ilaç ulaşılabilir ve bulunabilir olmaktan hızla uzaklaşmaktadır, insanımızın ilaca ulaşamaması ve hastalıklarının tedavisi için yeni ilaç seçeneklerinden mahrum kalması, eczacının hastasına ilacını temin edememesi ve eczanesini ayakta tutmak için zorluklar içinde olmasının temel nedeni kamunun ilacın finansmanı ve fiyatlandırması için uyguladığı politikalardır. İlaç Fiyat Kararnamesi günün ekonomik koşulları ile uyumlu olmaktan uzaktır ve son yapılan güncellemeler enflasyon ve artan maliyetlerle birlikte eriyip gitmiştir. İlaca, yalnızca ekonomik gözlükle bakılmasının, ticari bir meta gibi yorumlanmasının sonuçlarını bugün ilaç yokluğuyla yaşıyoruz. Oysaki en pahalı ilaç, erişilemeyen ilaçtır. Bu nedenle insanımızın hak ettiği ilaç hizmetlerini alabilmesi, kronikleşmeye başlayan erişilemeyen ilaç sorununun temel çözümü için ilaca Sosyal Devlet İlkesi ile bakılması ve bütçeden OECD ülkeleri ortalamalarında pay ayrılması gerekmektedir.

insanımızı yaşatmayı asli görev olarak gören biz eczacılar halkımızın sağlığıyla oynanmasına ve eczanelerimizin yok olmasına sessiz kalmayacağımızı kamuoyuna duyururuz.” *İBRAHİM  AMAÇ

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER