© Yeni Aksaray Gazetesi

Kadına yönelik şiddete karşı sesimizi yükseltiyoruz

Aksaray Üniversitesi Aile Merkezi Müdürlüğünden yapılan basın açıklamasında kadına şiddet konusu işlenerek şu görüşlere yer verdildi: “Özelde ülkemizde, genelde dünyanın dört bir yanında kadınların maruz bırakıldığı acıları paylaşmak, bu konuda bir farkındalık yaratmak ve eğer başarabilirsek kendi kaderlerine terk edilmiş kadınlara bir ses, bir nefes, bir umut olabilmek, Aksaray Üniversitesi Aile Çalışmaları uygulama ve Araştırma Merkezi olarak önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Kadınların toplum içerisinde sadece kadın oldukları için yaşadıkları şiddete, istismara, ötekileştirilmesine ve değersizleştirilmesine bütün varlığımızla karşı duruyoruz.
En büyük suçu kadın olarak dünyaya gelmek olan, doğumundan ölümüne kadar şiddetle, sömürüyle, ihmalle, istismarla karşı karşıya bırakılan, toplumun kör ve sağır olarak makûs talihine terk ettiği kadınların, susturulmaya çalışılan seslerine ses olmak, kadınları toplum içerisinde daha çok görünür kılmak için, hem devlet olarak hem de millet olarak elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız..
Yeryüzündeki insanların yarısını oluşturan ve diğer yarısını doğuran kadınlar, ne acıdır ki; hayatın her aşamasında acıyla, kederle baş başa bırakıldı.
Sokaklarda uluorta dövüldü, taciz edildi.. Savaşlarda tecavüze uğradı, reklamlarda bedeni acımasızca teşhir edildi…
Kimi zaman zorla bir kalıba sokulmaya çalışılan, kimi zaman inançlarından dolayı eğitim ve çalışma hakkı gasp edilip, kapıya konulan, ikna odalarında aşağılanan, sırf cinsiyetinden dolayı personel alımlarında tercih dışı bırakılan kadınlar…
Okullarda okuyabilmeleri, iş yerlerinde çalışabilmeleri, statü ve değer kazanma hayalleri, umutları her defasında saçma sapan nedenler ile acımasızca ve insafsızca engellenmeye çalışıldı ve çalışılıyor.
Kimi zaman erken ve rızası dışında evliliklere zorlanan, kimi zaman istemediği işleri yapmaya mecbur bırakılan. bedeninden, gücünden, varlığından yararlanılacak ancak görünür olmayacak, sesi çıkmayacak varlıklar olması istenen kadınlar..
Hayır!
Biz kadınlara yönelik yapıla gelen bütün zorbalıklara ve dayatmalara karşı çıkıyoruz. Kadınlara yönelik olan bu öfkenin, yapılan şiddetlerin bir döngü olarak uygulayanlara geçeceğini çok iyi biliyoruz. 
Herkes bilmelidir ki; Başkalarını incitenlerin kendileri de güvende değildir, olmayacaktır. 
Şayet yeryüzünde tek bir kadın dahi şiddet görüyorsa, mutlu değilse hiçbir insan mutlu değildir ve olmamalıdır da..
Biz varlığımızı ve haklarımızı haykırırken Emine Bulut'un, Ceren'in, Özgecan’ın ve daha nice adı duyulmamış, canavarca duygularla katledilmiş, yaşamdan koparılmış, kadınların yüreklerimizde yaşadığını ve onları asla unutmadığımızı, unutmayacağımızı ve unutturulmasına izin vermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. 
Kadınlar sömürü aracı değildir.
Kadınlar kimsenin malı, kölesi, cariyesi değildir.
Mutlu ve gelişmiş bir toplum, kadın ve erkeğin el ele, yürek yüreğe birlikte var edecekleri bir toplum olacaktır. 
Bu vesileyle, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde, kadınlara yönelik her türlü şiddeti bir kez daha en sert şekilde ve yüksek sesle lanetliyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER