© Yeni Aksaray Gazetesi

Uzmanından velilere önemli tavsiyeler

İlkokul birinci sınıf ve okul öncesi eğitime başlayacak öğrencilerin, okul kaygılarını gidermek için önceki gün başlayan 'Uyum Haftası'nda, minikler bir haftalık uyum süreciyle okullarına ve öğretmenlerine alışacak. Uzmanlar; uyum haftasında ailelerin yapması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Milyonlarca öğrenci için ders zili 9 Eylül'de çalacak. Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerine yönelik okula uyum haftası ise geçtiğimiz pazartesi başladı. Bazı veliler bu süreci nasıl yönetecekleri konusunda endişeli. Okul hayatı çocuklar için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu kaydeden Uzmanlar, bu dönemde çocukların ilk defa ailelerinden ayrıldığını dile getirdi. Çocukların okula giderken yaşadıkları sıkıntıların nedenlerinden bahseden Uzmanlar, “Çocuklar kendi güvenli alanlarından çıkıp ilk defa yaşıtlarıyla birlikte olacakları toplu bir şekilde bir araya gelecekleri bir ortama gidiyorlar. Tabi bu süreç çocuklar için hem bir belirsizlik unsuru taşıyor hem de bir bilinmezlik nedeni ortaya çıkartıyor. Bu bilinmezliği anlayabilmek için tabi çocukların gözünden sürece bakabilmek lazım. Çünkü az önce de ifade ettiğim gibi ilk kilit cümle güvenli ortamının dışına çıkıyor olması. Bu da doğal olarak çocuklarda kaygılanmaya ne olacağını bilemediği için ya da ne olacağını tam anlamıyla kestiremediği için acaba güvenli ortamımın dışına çıkıyorum ama nasıl bir ortama gidiyorum kaygısı doğuruyor” dedi.
Uzmanlar, çocukların uyum haftasıyla birlikte çocuklarda kaygı başladığını söyledi. Konuşmasında çocukların bu dönemde yaşadıkları sıkıntılar hakkında bilgi veren Uzmanlar, “Belirsizlik aslında kaygıya yol açan durum. Mesela burada en çok karşılaşılan problemlerden biri okula gitmeyi reddetme süreci. Tabi bu aslında bu reddetmenin altında yatan nedenlere bakmak lazım. Yeni ortama uyum sağlamak biz yetişkinler için kolay olmadığı için çocuklar açısından da aslında daha somut dönemde olan, soyut dönemi çok gelişmemiş olan çocuklar açısından da değişik şekillerde sonuçları üretmeye sebebiyet verebiliyor. Mesela işte sabah uyandığında çocuğun, bunu belki sosyal çevremizden de sık sık görürüz, Çocuğun karnının ağrıması, hastalanması ya da okula gitme kaygısını makul noktaya çekebilecek kendince nedenler ortaya koyması gibi. Sonra özellikle okul çıkışlarında mesela bir dinginlik, sakinlik, çok fazla iletişim kurmama gibi davranışlar göstermesi. Aslında bu süreçlerde biraz çocuğu da kendi haline bırakmamız, daha doğrusu bu süreci anlayabiliyor olmamız gerekiyor ebeveynler olarak. Okula gitmeyi reddetme başlığı altında bunları sıralayabiliriz. Tabii dediğim gibi kaygı da buna benzer bir şekilde yani çocuğun tırnak içinde normal doğal ortamının dışında gerçekleşen bir gerçekleştirdiği bir eylem olduğu için okula gidip gelme ya da orada vakit geçirme süreci. Doğal olarak bu sürece uyum sağlayana kadar, o bilinmezliği ortadan kaldırana kadar çocuklar bu süreçte bu duyguları, yaşamaları çok normal” ifadelerini kullandı. *TALAT BELGE

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER