"AİLE HEKİMİ KÖLE DEĞİLDİR"

Aksaray Aile Hekimleri Dernek Başkanı Dr. Şenol Atakün yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”, uzun süredir “kervan yolda düzülür” anlayışıyla sürekli değişikliğe uğramaktadır. Bakanlık, her düzenlemede yeni hatalar yapmakta; bizlerin itirazları ve mahkeme kararları sonucunda geri adım atmak yerine, yeni hatalar ekleyerek yönetmeliği yeniden düzenlemektedir. Amaç; halkın sağlığını ve sağlık sitemini daha iyiye götürmek değil de; sağlık çalışanlarına zulmetmek için çıkarılıyor gibi görünen bu yönetmeliklerle,

Sistem artık çökme noktasına gelmiştir

Bakanlığımız tüm çağrılara kulaklarını tıkayarak, bu hatalara bir yenisini daha eklemiştir. 10 Temmuz’da yayımlanan değişiklikten sonra, yalnızca iki ay içerisinde yapılan bu düzenleme, Kasım ayından bu yana

Bir yıl dolmadan üçüncü değişikliği yapmıştır

Bakanlık, sorunları çözmek yerine sürekli hukuka aykırı değişikliklerle aile hekimliğini belirsizlik ve güvensizlik içine sürüklemektedir. Daha önce “her vatandaş 6 ayda bir aile hekimine başvurmak zorunda” denilirken, temmuz ayında “kronik hastalığı olanlar hariç 12 ayda bir muayene olsa da olur” denmiş, bu kez de “12 ayda bir muayene edilmek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Oysa hiçbir ülkede sağlıklı bireylerin belli aralıklarla aile hekimine gitmesi zorunlu değildir, böylesi bilimsel bir dayanak ta yoktur. Hasta ile hekim arasındaki güven ilişkisine,  saygı duyulması gereken mahremiyetimize, bir sanat olarak hekimlik mesleğimizin serbestliğine; hastalara müşteri muamelesi yapılarak getirilen memnuniyet ve ilaç kısıtlamaları zarar vermektedir. Aile hekiminin muayenesine karışan hiçbir Yönetmelik maddesini kabul etmiyoruz.

 6 Eylül 2025 itibarıyla, Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan birçok madde küçük değişikliklerle ya da hiç değiştirilmeden yeniden yönetmeliğe eklenmiştir. Hukuka aykırı şekilde, aile hekimlerinin sözleşme yenileme kriterleri de yönetmelikle düzenlenmiştir.

İzlem ve taramalarda 70 puana ulaşamayan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının sözleşmesi yenilenmeyecektir.

Akılcı ilaç uygulamaları adı verilen ancak hekimin reçetesine aşikar müdahale olan ilaç kısıtlamaları ve hastanın her türlü uygun olmayan taleplerini dahi karşılama mantığıyla esnaf-müşteri ilişkisi seviyesine indirgeyen hasta memnuniyeti uygulaması revize edilmiş ancak hukuksuzluğunu korumaya devam etmiştir.

Entegre sağlık merkezlerinde görev yapan hekimlere en az 5 nöbet zorunluluğu yeniden getirilmiş, her tutulmayan nöbet için maaştan %8 kesinti yapılması düzenlenmiştir.

Grup elemanlarının kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmesi yükümlülüğü, Yargıtay kararına aykırı şekilde aile hekimlerine yüklenmiştir. Bu kişiler kamu hizmeti sunmaktadır ve bu nedenle asıl işveren Sağlık Bakanlığı’dır. Tüm tazminatlar Bakanlık tarafından ödenmelidir.

Sağlık giderlerini azaltmak ve sağlıkta tasarruf etmek, hekimi hekimlik yaptırmaktan uzaklaştıran yönetmelikler ve hekimin zaten hak ettiği bir seviyenin çok gerisinde olan özlük ve mali haklarından kesintiler yaparak sağlanamaz. Sağlıktan tasarruf olamayacağı gibi, illa ki yapılmak isteniyorsa da, vatandaşın sağlık okur-yazarlığını artırarak, birinci basamağı güçlü kılarak koruyucu sağlık hizmetlerinin artırılıp halkın daha sağlıklı hale getirilmesiyle mümkündür.

Üstelik te halkı hastane randevusu için aile hekimine yönlendirirken, hastaneye bir yılda 7 den fazla kez giderse de, aile hekiminin maaşından kesinti yaparak, hiç te iyi niyetli olmayan, bir akıl tutulmasıyla alındığını gösteren bu kararların; bilimle, vicdanla, mantıkla bağdaşmadığını bizler dile getirmekten yorulduk.

Yoksa, kışkırtılmış sağlık talebinin getirdiği yüke karşılık veremeyen hastanelere gidişi; ‘randevuyu aile hekiminin alması’ gibi sekretarya düzeyine indirgenmiş bir aile hekimliğiyle, günü kurtarmaya dahi yetmeyecek vasatlıkta güya çözümlerle azaltmaya çalışmak, halkın da sağlık çalışanlarının da güvenini kaybetmiş bir bakanlık olmaktan öteye gidememektedir.

Hukukun üstünlüğü ve yargı kararlarının bağlayıcılığı ilkelerine aykırı bir şekilde, Danıştay'ın iptal ettiği yönetmeliğin "içeriği değiştirilerek veya aynen korunarak" yeni bir yönetmelik adıyla!? yeniden yürürlüğe konulması, ciddi hukuki sonuçlar doğurma potansiyeli taşımaktadır.

Masa başında yapılan düzenlemelerle aile hekimliği sistemine yön verilemez

Mahkemeler tarafından iptal edilen hükümleri yeniden yayımlamak, hiçbir soruna çözüm olmayacaktır. Gerçek bir aile hekimliği uygulaması yapılmak isteniyorsa, özlük ve mali hakların kanunla düzenlendiği, üst hukuk normlarına uygun bir mevzuat ortaya konmalıdır. Mevcut sistemde tüm yük aile hekimliği çalışanlarının omuzlarına bırakılmış, Bakanlık her gün yeni kurallar getirerek, sorunlara çözüm sağlamak yerine, aile hekimliğini adeta günah keçisi, uygulamayı da sürdürülemez hale getirmiştir.

Bu nedenle, yargı kararlarının hiçe sayılmaktan vazgeçilmesi ve hukuka geri dönülmesi için söz konusu yönetmeliğin derhal ve kayıtsız şartsız bir şekilde geri çekilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, bu hukuka aykırı eylem nedeniyle ortaya çıkacak her türlü zararın ve hukuki sorumluluğun ilgili bakanlığa ve yöneticilerine ait olacağı aşikardır.

Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Her seferinde yönetmelik değiştirerek, randevu bulunamaması gibi diğer basamaklara ait sorunların çözümünü aile hekimlerine yeni angaryalar yükleyerek sağlayamazsınız. Lütfen halkın sağlığının gerçekten önemseyerek, gerçekçi akılcı bilimsel çözümler sağlayın, bu çok ta zor değil, yeter ki gerçekten amaç vatandaşın sağlığı olsun. Ayrıca bu çözümlerin ve sistemin en temel yapı taşı ve uygulayıcısı olan hekimleri de her fırsatta cezalandırmaktan vazgeçin. Gerçek bir aile hekimliği uygulaması için sahanın temsilcisi bizlerle görüşmek, fikir almak ve birlikte çalışmak bir zorunluluktur. Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği hukuka ve bilime uygun bir şekilde düzenlenmelidir.  Mesleğimizi değersizleştiren, hekimleri mali ve hukuki açıdan çıkmaza sürükleyen, yargı kararlarını yok sayan bu yönetmeliği kesinlikle kabul etmiyoruz.” *HABER MERKEZİ