Üniversite de Filistin konferansı
Aksaray Üniversitesi, Aksaray İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Öğrenci Topluluğu Filistin Meselesi ve Mavi Marmara konulu bir konferans düzenledi.
Konferansa konuşmacı olarak davet edilen Mavi Marmara Yolcularından Mavi Marmara Derneği Kadın kolları Başkanı Hatice Karasakız ve Gönül Memiş Hanımefendi, Uluslararası karasularında haksız, hukuksuz ve barbarca yapılan saldırıda Mavi Marmara’da yaşananları katılımcılarla paylaştı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan, duygusal anların yaşandığı konferansta sonra katılımcılar; “Benim için Mavi Marmara” Fikir Duvarına duygu ve düşüncelerini yazdı.
Şubat 2006’da İsrail, Gazze’ye siyasi ve ekonomik yaptırım uygulamaya başlamıştı. İsrail’in Aralık 2008 - Ocak 2009’da 22 gün boyunca sürdürdüğü Dökme Kurşun Operasyonu’yla da tüm yaşam kaynakları kurutulan Gazze’de tarım arazileri, okullar, iş yerleri ve evler yerle bir edilmişti. Gazze’ye çay, ayakkabı, kâğıt dâhil pek çok malzemenin girişi yasaktı. Gazze’nin ihtiyacı olan yardım malzemeleri İsrail’in ambargosu yüzünden bölgeye ulaşamıyordu. Bugün de Gazze’deki insani trajedi ambargo nedeniyle devam ediyor.
Gazze’de milyonlarca insanın en doğal hakkı olan yaşama hakkına kastedilmesinin yanı sıra yüz binlerce insan da haksız ve hukuksuz bir şekilde hapishanelerde özgürce yaşam hakkından mahrum ediliyordu. Mavi Marmara gemisinin de içinde bulunduğu Gazze Özgürlük Filosu, bir açık hava hapishanesine dönüşmüş olan Gazze’deki abluka ve ambargoyu kırmak ve bu coğrafyada yaşanan hukuksuzluğu dünya kamuoyuna duyurmak amacıyla uluslararası camiadan birçok vicdan sahibiyle birlikte düzenlenen büyük bir organizasyondu.36 ülke vatandaşını Gazze Özgürlük Filosuna katılmaya teşvik eden şey Gazze’de yaşanan insani krizdir.
2010 Mayıs ayında 6 uluslararası sivil toplum örgütü toplanan bağışlarla temin edilen 6 bin tonluk insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için bir yardım filosu oluşturdu. Filo insani yardımla birlikte 750 aktivisti de taşıyordu. Almanya, Kuveyt, İsrail, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fas, Yemen, Mısır ve Cezayir gibi 36 ülkeden gelen aktivistler arasında 15’den fazla milletvekili, 60’ın üzerinde uluslararası basın mensubu, sanatçılar ve Nobel Barış Ödüllü aktivistler de yer alıyordu.
2008 Aralık - 2009 Ocak dönemindeki Gazze saldırılarının akabinde, İsrailli yetkililer Gazze’ye insani yardım malzemesinin geçişine izin verdiklerini beyan etmişlerdi. Buna istinaden İHH İnsani Yardım Vakfı, 2009 yılının Ocak ayında Gazze’ye kara ve deniz yoluyla yardım götürmek için İsrailli makamlara başvuruda bulundu. Ancak sene içerisinde birkaç kez yinelenen bu başvuruya İsrail makamları tarafından yanıt verilmedi. Gazze’de yaşanan insani durumun kötüleşmesi üzerine uzun yıllardır Filistin’e yönelik çalışmalar yürüten vakfımız, Gazze halkına yardım ulaştırılması için "Filistin’e Yol Açık" adlı bir organizasyon gerçekleştirdi. Yüzlerce aracın katılımıyla kara yoluyla gerçekleştirilen organizasyonun ardından hedef, Gazze’ye deniz yoluyla 9 gemilik insani yardım filosu ulaştırmaktı.
Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Gazze Özgürlük Filosu, 31 Mayıs 2010 günü İsrail askerlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 56’sı ağır yaralandı.
Tarihte Gazze Filosu’na benzer uluslararası girişimlerle pek çok yardım organizasyonu düzenlenmiştir. 1941 yılında Almanya işgali altındaki Yunanistan’da yaşanan kıtlık döneminde, uygulanan ambargoya rağmen, Türkiye tarafından hazırlanan ve yardım malzemesi taşıyan onlarca Yunanistan’a ulaştırılmıştır. Çanakkale Savaşı sırasında Hindistan’dan kalkıp gelen Müslüman doktor heyeti gece gündüz durmaksızın yağan bombaların arasında yaralıları tedavi etmeye çalışmıştır. Yine 1992-95 arasındaki Bosna Savaşı sırasında abluka altında bulunan başta Saraybosna gibi kentlere her türlü zorluğa rağmen ulaşan yardım kuruluşları gibi. Yardım faaliyetleri 2. Dünya Savaşı’nda bile hiçbir ülke tarafından engellenmemiştir. Sayısız uluslararası anlaşmada yardım faaliyetleri yapan kuruluşlara dokunulamayacağı ifade edilmiştir. Önemli olan dünyanın neresinde olursa olsun, hangi milliyete, fikre, inanca ve felsefeye sahip olursa olsun yardıma muhtaç olanın yanında olmaktır.
Filonun saldırıya uğramasının ardından farklı ülkelerde İsrailli yetkililere ve saldırıyı gerçekleştirenlere davalar açıldı. Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı, İsrail’in savaş suçu işlediğini, Gazze’de işgalci statüsünde olduğunu ve filodaki tüm yolcuların sivil olduğunu bildiği halde saldırdığına karar verdi.
Farklı tarihlerde yapılan duruşmalarda saldırının faillerin kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, nitelikli kasten yaralama, kasten yaralama, nitelikli yağma, deniz, demir yolu veya hava yolu ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma, nitelikli mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve eziyet suçlarını azmettirme suçlarından dolayı her bir mağdur için ayrı ayrı, toplamda binlerce yıla tekabül eden mahkûmiyet kararıyla cezalandırılmaları talep edilmiştir.
Mavi Marmara, işgal altındaki Filistin’in sesi olmuş ve bu sesi tüm dünyaya duyurmuştur. İsrail’in Filistin’de işgalci olduğu tekrar anlaşılmıştır. Filistin’deki zulmü ve işgali duyurmaya, şehitlerimizi anmaya devam edeceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında olmak için var gücümüzle çalışacağız.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.