AKSARAY MÜCEVHER SANDIĞINDAN… -2-
25 Temmuz 2019, Perşembe 09:32KİLİSE CAMİ
Aksaray'ın Güzelyurt (Gelveri) İlçesi'nde ....Teodosius tarafından 385 yılında yaptırılan kilise ile Ayasofya benzerliği dikkatlerden kaçmaz. Kilisenin yapıldığı 385 yılından sonra önemli değişiklikler geçirdiği anlaşılmaktadır. En önemli değişiklik ise 1835 yılındaki restorasyon sırasında olmuştur. Kilisenin plan şemasında büyük değişiklikler yapılmış ve kapalı Yunan haçı tipinden üç nefli kubbeli bazilika tipine geçilmiştir. Mübadele sonrasında 1924'te camiye çevrilmiştir. Ziyarete ve ibadete açıktır. Buradan biraz daha yürüdüğünüzde ise Manastırlar Vadisi size kucak açar.
İPEKYOLU
İpek Yolu, Batı Han hanedanı döneminde ZhangQian zamanında başlamış olup yüzyıllarca doğuyu batıya bağlayan en büyük ticaret yollarından biri olmuştur. Çin'den başlayarak Anadolu üzerinden Avrupa'ya kadar uzanan ticaret yoludur. Anadolu’da, ipek yolu ticaretinin önemli bir noktası olan Tebriz ile İstanbul’u birleştiren başlıca iki ticaret yolu vardı. Birincisi, Kuzeyden Erzurum, Erzincan, Sivas, Tokat, Ankara, Bolu ve Bursa üzerinden işlemektedir. İkincisi ise daha güneyden olup Van, Bitlis, Diyarbakır, Birecik, Halep, Adana, Konya, Aksaray, Akşehir, Kütahya ve Bursa yolunu takip etmektedir. Anadolu'dan geçen İpek Yolu, Selçuklular döneminde de canlılığını korurken, Selçuklular ticareti geliştirmek için kervansaraylar yapmışlar ve sigorta sistemini getirmişlerdir.
Kervansaraylar, genellikle yaya yürüyüşü ile 8-10 saati geçmeyen, deve yürüyüşüyle de bir gün süren 20-30-40 kilometrelik mesafelerde inşa edilmişlerdir. Han ve kervansarayların içerisinde yolcuların yatmasına mahsus odalar, atların dinlenmesi ve eşyaların korunması için bölümler, mescit, yıkanma yerleri, çeşmeler ile nalbant, doktor, veteriner, araba ve koşum onarım hizmetleri de yer almaktaydı.
Selçuklu kervansaraylarının Aksaray'da yoğunlaşması, Aksaray’a atfedilen stratejik önemi ortaya koymaktadır.
SULTAN HANI
Kaynaklarda Alaiye Kervansarayı, Ribat-ı Alaiye, Alaüddin Kervansarayı, Alai Hanı, Alaiye Hanı isimleriyle de anılan Aksaray Sultan Hanı 4866 metrekarelik ölçüsü ile dünyadaki en büyük kervansaraylardan birisidir. Selçukluların geliştirdiği ticari sigortanın en önemli temsilcilerinden olan Sultan Hanı savaş zamanlarında kale gibi de kullanılmıştır. Çok üzücü olaylara da şahitlik eden kervansaray yakın zamanlara kadar atıl vaziyette idi. Yapılan restoreler neticesinde bugünkü şekline kavuştu. Miniatürk Aksaray eserlerinden sadece Sultan Hanı maketine yer vermiştir. Kervansarayın taç kapısı mükemmeldir. Taçkapının üzerinde iri harflerle “el-MinnetüLillah” yazıldır. Sultanhanı Belediyesi tarafından işletilen kervansaray turistlerin en fazla ilgi gösterdikleri mekanların başında gelmektedir.
AĞZIKARA HAN
Selçuklular döneminde ticaret oldukça önemsenmiş, birer günlük mesafelere kervansaraylar yaptırılarak tüccarlar emniyete alınmıştır. Üç güne kadar tüccarlar ya da yolcular bu kervansaraylarda yararlandıkları hizmetler için ücret ödemezdi. İkram edilen helvalar bile bal ile hazırlanırdı. Etin en iyisi ikram edilirdi. Şehre 15 km uzaklıktaki II. GıyaseddinKeyhüsrev döneminden kalan Ağzıkara Han da bu şaheserlerden birisidir. Kervansarayın isminin burada eğitim gören talebe ya da hattatların yanlış yazdıklarını kurumadan yalamak suretiyle düzelttikleri için mürekkep karasıyla ağızları kararanlardan aldığı düşünülmektedir. Ağzıkara Han mimari açıdan çok etkileyicidir. Taş işçiliğinin en güzel örneklerini görebilirsiniz.