AKSARAY TARİHİ’NE YENİ KATKILAR -2-
22 Ocak 2020, Çarşamba 09:01Aksaray Üniversitesi Somuncubaba Tarih ve Kültür Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 24-26 Ekim 2019’da IV. Uluslararası Aksaray Sempozyumu düzenlenmişti. Bu sempozyumdaki bildirilerin yer aldığı kitap yayınlandı. Üniversitemiz haricinde, valiliğimizin ve belediyemizin de katkılarıyla bu ilmi ziyafet gerçekleştirildi, daha önce de olduğu gibi.
Bu bildirilerden bazılarını sizlere tanıtmak istiyorum.
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’nden İrade Halilli, “Farklı Dönemlerin Kültür Merkezi Olarak Aksaray” başlıklı bildirisinde yeni bilgi yok denecek kadar azdır ama şimdiye kadar yapılmış pek çok Aksaray tarihçesi örneklerine katkıda bulunmuştur. Derli toplu bir şehir tarihçesi hazırladığı için güzel bir çalışmadır.
*
Doktora öğrencisi Kerim Özdemir, “Erken Dönem Anadolu Eserlerinden Aksaray BerâmûniMedresesi” başlıklı bildirisinde Selçuklu ve Beylikler döneminde yapılmış olan altı adet medreseden (Zincirli, Berâmûni, Ebubekriyye, Bedriyye,Seyfiyye ve Mülkiyye) Beramuni ya da Beramuniyye Medresesi anlatmıştır. Aksaray tarihiyle, özellikle mimarî geçmişine meraklı olanların merak ettiği hususlardan birisi Beramuniyye Medresesi’nin ne zaman yapıldığıdır. Bu husus netlik kazanamamıştır. Özdemir de inşa tarihi hakkında net bir şey diyememiş veliteratürü aktarmıştır.
*
Mimar Mehmet Özer, “Aksaray İl Halk Kütüphanesi’nin Mimari Özellikleri ve Önemi” başlıklı bildirisi Cumhuriyet Aksaray’ını anlamak için değerli bir çalışmadır. Ama bildirinin özetinde yer alan “1920 yılında il olan Aksaray’ın ilk valisi olarak atanan Abdullah SabriKarter, ülkenin içinde bulunduğu kısıtlı imkânlara rağmen, şehirde hızla imar faaliyetlerine girişmiştir.15.11.1923’de ilk vali Abdullah Sabri Karter’in Edirne’ye atanmasıyla yerine Yusuf Ziya Günar vali olarakatanmıştır” cümlesindeki yanlışı düzeltmek icap ediyor. Zira Karter 15.11.1923’te değil 3 Mart 1924 tarihi itibariyle EdirneValiliğine atanmıştır. Özer’in kaynağı AVG’de hata olabilir. Atama kararnamesi Cumhuriyet Arşivi’ndedir. Eski fon adının kısaltması BCA’dır. Özer, çalışmasında fotoğraflar, planlar, krokiler, 1967 yılına ait paftalar ve daha pek çok arşiv malzemesiyle kütüphanenin hem tarihçesini hem de mimarî, sanatsal özelliklerini güzelce izah etmiştir.
*
Mustafa Güler ve Necla Kızıldağ tarafından sunulan “Aksaray Bulargı Köyü Ulu Camii ve Tesisleri” başlıklı bildiri ise az bilinen bir hususa işaret etmektedir. Dr. Öğr. Üyesi Zekai Erdal’ın doktora tezinde 123-125 sayfalar arasında anlattığı cami hakkındaki bu bildiri elbette önemlidir. Girişten sonra “Bulargı Cemaati ve Köyü”, “Bulargı Köyü Camii ve Vakfiyesi”, “Camiinin İkinci BânisiMehmed Salih Ağa ve Vakfiyesi”, “Camii ile Muallimhanenin Vakfı ve Hareketliliği” ve “Tesislerin Geçirdiği Tamirat ve Günümüzde Tesislerin Durumu” ara başlıklarıyla çalışmanın okunurluğu ve anlaşılırlığı sağlanmıştır. Sonuç kısmındaki şu ifadeler oldukça önemlidir: Bu çalışma sonucunda neticelendirdiğimiz ilk husus camiinin tarihi sürecidir. Konu ile alakalı dahaevvelden tarihi süreci ele alan detaylı bir çalışma yapılmadığından bundan önceki araştırmalardacamiinin tarihi ile alakalı farklı görüşler ortaya atılsa da bu çalışma ile camiinin ilk yapılışı ve vakfıntarihi ortaya çıkarılmış oldu. Keza vakıfların ne zaman tesis edildiği kısmen ilk vakfın akarlarının neolduğu da ortaya çıkarıldı. Yine vakıf görevlileri ve intikal şekilleri, özellikle Topkapı Sarayı Arşivi’ndeve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi’nde bulunan belgelerle tamamen aydınlatılmış oldu” (M.Güler ve N. Kızıldağ, s.161).