AKSARAY’IN ERENLERİ
05 Ekim 2018, Cuma 09:53Yeşilova kasabası’nda, Kesikbaş olarak bilinen bir şehidin kabr-i şerîfi bulunmaktadır. Yakın zamana kadar türbede, savaşa gittiği kılıç da bulunmaktaymış ancak şimdi kılıç yok.
Altınkaya (Çardak) Kasabası’nda ise, ziyaret edilecek zâtlardan birisi Çaldede veya Çalıdede’dir. Diğeri Omar Dede, birisi Çapan Dede ve ayrıca Kaş Dede ya da Kaşlı Dede diye bilinen zâtların da kabirleri vardır. Altınkaya Kasabası’nın hemen yanında bulunan Sarayhan Kasabası’nda da Güldede (Çiçekdede) diye bilinen bir zâtın kabri vardır. Bu zâtların kim oldukları konusunda bir bilgiye ulaşamadık. Türbeyi özellikle erkek çocuğu olmayan kadınlar ziyaret etmektedir. Erkek çocuğu olanlar çocuklarının ismini verirken bu zâtların ismini verir çoğu zaman.
Yöre halkı yağmur duası içinde burada medfun olan zâtların yanına gelirler. Zâtın himmeti vesilesi ile Allah'tan yağmur dilerler. Kabirlerin bir tarafına koyun, diğer tarafına da kuzu koyarlar. Koyun ve kuzuların melemeleri ile Allah'ın rahmet ve lütuf denizinin kabarıp, yağmur yağmasına müsade ettiğine inanırlar. Erkek çocuğu olanlar da bu zâtların isimlerini koyarlar, yedi yıl kurban keserler ve kurban etlerini fakirlere dağıtırlar. Bölge erkeklerinde çok sayıda bu isimlere rastlanılmaktadır.
Ortaköy civarında ise, Tapduk Emre ve Yunus EmreTürbeleri'nden başka: Bektaş Dede, Çavdar Baba, Dede, Ekecik(Topçu) Baba, Harun Dede, İshak Dede ve Pîr Koca adı verilen zâtlara ait türbeler de vardır. Bu zâtların tamamı hakkında kayıtlı herhangi bir bilgiye ulaşamadık, ancak bazıları için yöre halkının anlattıkları bir takım rivayetler mevcuttur.
Örneğin Bektaş Dede’nin Bektâşî Tarikatı şeyhlerinden olduğunu, Çavdar Baba’nın çavdar ekip biçerek geçimini sağlayan bir rençber ve yahut da çavdarları toplayıp satan bir zahireci olduğunu ve insanlara yardımda bulunduğu söylenir. Harun Dede, Harun Dağı’nda medfunken Ekecik Baba da Ekecik Dağı’nda medfundur. Ekecik Baba’ya yöre halkı Topçu Baba da der çünkü halk, Hazret'in ruhaniyetinin her savaşa katıldığına inanır. Söylendiğine göre Hazret savaşa, Ekecik Dağı’ndan top namlusundan çıkar gibi gürleyerek gidermiş. Dağda gümbürtü duyulduğunda Hazret'in sefere gittiği söylenir. Rivâyete göre Hazret, bol taşlı bu dağın taşlarını top mermisi olarak kullanırmış.
Pîr Koca’nın da Hacı Bektâş-ı Velî hazretlerinin müridlerinden olduğu söylenmektedir. İcazetini aldıktan sonra yola çıkan Pîr Koca, dinlenmek için bu köyde mola vermiş ve köyü beğendiği için burada kalıp, buraya yerleşmiş. Pirli Köyü, Bektâşî Tarikatı'ndandır. Pîr Koca’nın Cem Sultan ve II. Beyazıt’ın taht mücadelesinde Cem Sultan tarafında yer aldığı söylenmektedir.
Yanyurt Köyü’nde anlatılanlara göre ise, Seyyid Battal Gazi’nin babası Hüseyin Gazi, Kayser’in askerleri ile bu bölgede savaşırken şehit düşmüştür. Yanyurtluların söylediklerine göre de burada medfun olan zât ezelden beridir Hüseyin Gazi olarak bilinmektedir. Hüseyin Gazi’nin Türbesi Yanyurt Köyü’nün Gaziler Mevkii’nde Gazi Tepe’nin eteğindedir. Köy halkı -garantili- yağmur duasını bu türbe-i şerîfin yanında yaparlar. Ve Yanyurtlu gazeteci Ali Genç birkaç yazısında “Her duadan sonra, Allah’ın izni ile mutlaka yağmur yağar” diyor.
(Medfun Ecdada Meftun Ahfad isimli kitabımızdan iktibas ettim)