ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

ANKARA’DAN SELAM VAR

07 Mart 2019, Perşembe 09:51

1 Mart 2019, cuma günü sabah erkenden Ankara’ya hareket eden otobüse bindiğimde aklımda görmediğim belge, fotoğraf ve haritalar vardı. Daha önce Devlet Arşivleri’nin Cumhuriyet kısmında kataloglarda yer almayan bir belgeyi arşivdeki bir çalışan haber vermişti. Katalog taraması neticesindeki belgeleri talep ederken başka bir çalışan konuşmayı dinlemiş ve görevinin bilinciyle araştırmacılara daha açılmamış belgenin varlığını söylemişti. İşte bu sebepten acaba tasnif edilip de gün yüzüne çıkmayı bekleyen başka belge var mı diye düşünerek ulaştım Ankara’ya. İlk iş Demetevler’de bulunan Cumhuriyet Arşivi’ne gitmek oldu. Yaklaşık iki ay öncesinde tayini gerçekleşen tarihçi hemşerimiz Orhan Özdil ağabeyim kapıda karşıladı beni. Küstürülen Özdil şehrimizle alakalı yazılarını kesti artık. Buna sebep olanların vebalini başka bir yazıda kaleme alayım.

*

Arşivdeki belgeleri taradım ve yeni belge göremedim. Görevlilere daha önce katalogda yer almamasına rağmen depodan bir belgenin kopyasını haber veren mesai arkadaşlarını hatırlattım. Fakat umduğum gibi olmadı. Yani karanlıktan yeni çıkan bir belgenin olmadığını, ne varsa katalogda yer aldığını söylediler.

*

Dil-Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nin kütüphanesinde, Türk Hava Kurumu’nun arşivinde ve Türk Tarih Kurumu’nun kütüphanesinde şehrimizle alakalı araştırma yaptım. TTK’nın arşivinden ve kütüphanesinden daha önce de istifade etmiştim. Fakat Türk Hava Kurumu’na adeta şoke oldum. Çünkü köklü bir kurumun arşivi yok sanki. Mezkûr kurumun çalışanları da bu durumdan şikayetçi. Böyle önemli kurumların belge, fotoğraf arşivlerinin çok daha zengin olması beklenirken fakirliği görünce haliyle insan kabullenemiyor.

*

   Bu araştırmalardan sonra 4 Mart Pazartesi günü öğle sonrasında Çankaya’da (Yıldız-Oran) bulunan Fazilet Berksoy’u ve kızı Ümran abla ile onun kızı Peyman ablayı da ziyaret etmek istedim. Uzun zamandır yüz yüze görüşemediğimiz Fazilet Berksoy ile haftada en az bir defa telefonda görüşsek de tatlı dilini, güler yüzünü özlediğim şahsiyetlerle görüşmenin tadı elbette farklıydı. Daha sohbete bile başlamadan Ümran abla Nermin Özel teyzemize telefon etti ve “Aksaray’dan anamın oğlu geldi. Sen de gel, kahve içelim” dedi. En fazla beş dakika geçmiştir ki Nermin teyze geldi ve koyu sohbet başladı. 1940’lı yıllardan günümüze şehrimizle alakalı çok tatlı bir sohbet oldu. Peyman ablanın maşallahı var. Atom karınca misali her yere koşturuyor. Aynı annesi Ümran abla gibi yorulmak nedir bilmiyor. Fazilet annemizi gayet iyi gördüm. Hafızası eskisi gibi. Sohbetini bilen zaten biliyor. Nermin teyzemiz de hakikaten çok neşeli. 17 yaşında ayrıldığı Aksaray’ı hiç unutmamış. Bazen tam bir Aksaraylı gibi konuşuyor. Gerçekten güzel bir sohbet oldu. Herkese selamları var.