ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

AZM-İ MİLLÎ T.A.Ş. -7-

03 Temmuz 2019, Çarşamba 08:54

Dünyada ve Türkiye’de Elektrik Tarihine Kısa Bir Bakış

Elektriğin bulunması ve aydınlatma amacıyla kullanılmaya başlanması da sanayi devriminin bir sonucudur.

Buhar makinesinin bulunması ile Avrupa'da modern anlamda başlayan sanayileşme, 1880'lerde elektriğin sanayiye uygulanması ile çok hızlanmıştır. 18. yüzyılın sonlarında Belçika’nın Lauvain şehrinde Minckelaers isimli bir eczacının kömürden havagazı üretmesinden sonra İngiltere’de bir fabrikada havagazı üretilmiş ve 1812 yılında Londra’nın bir caddesi aydınlatılmıştır. Londra’da 1812 yılında kurulan GasLightandCokeCo. Şirketi ilk büyük havagazı şirketidir. 1817 yılında ABD’nin Baltimore, 1820 yılında Fransa’nın Paris şehirleri havagazıyla aydınlatılmış ve gelişmeler daha sonra tüm dünyaya yayılmıştır. 1900’lü yılların başında Almanya’da 175 adet elektrik fabrikası bulunmaktaydı. 19. yüzyılda elektrikle ilgili yoğun teknolojik gelişmeler yaşanmıştır.

Osmanlı Devleti elektrikle ilk defa Sultan Abdülmecit zamanında tanışmıştır. Dolmabahçe Gazhanesi 1853 yılında kurulmuş, maden kömüründen gaz üretmiştir. Bu gazhane ilk önce sadece sarayın aydınlatılmasında kullanılmaktaydı.

Osmanlı Devleti’nde Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde sokakların aydınlatılması uygulaması 1846 yılında alınan bir kararla ev ve dükkânlara fener asma zorunluluğu ile başlamıştır. Ancak, denetim yetersizliğinden dolayı sonuç alınamadığı için bu uygulamadan vazgeçilmiştir. Sokak aydınlatmasının şehir yaşamı ve güvenliği için öneminin artmasıyla aydınlatma için ihale sistemine geçilmiştir. Bu gelişmede imtiyaz sisteminin aydınlatma ile ilgili alanlara da taşınmasına sebep olmuştur. Sokakların gazyağı ile aydınlatılmasına dair ilk imtiyaz 1864 yılında Heres isimli bir yabancıya verilerek İstanbul, Üsküdar, Boğaziçi ve Marmara kıyı köyleri aydınlatılmıştır.

1902 yılında Tarsus’taki üretimden sonra 1904 yılında Şam ve 1906 yılında da Beyrut gibi şehirlerde elektrik üretimine başlanmıştır. II. Meşrutiyet sonrası ise İstanbul, İzmir, Bağdat, Bursa ve Konya şehirleri verilen imtiyazlarla kurulan şirketler tarafından aydınlatılmıştır. 1910 yılında "Kamu Yararına Ayrıcalıkları Düzenleyen" yasanın Çıkartılması ile yabancı ortaklıkların elektrik enerjisi üretiminde etkinliği artmıştır. İstanbul kentinin elektriklendirilmesi yine aynı yıllarda açılan Macar Ganz Elektrik Anonim Ortaklığına 50 yıl isletme ayrıcalığı ile verilmiştir.

İstanbul’a 14 Şubat 1914 yılında elektrik verilmiştir. Her ne kadar İstanbul’da ilk elektrik üretimi 1914 yılı olsa da sokakların elektrikle aydınlatılmasına imtiyaz verilen şirketlerle yapılan anlaşma hükümlerinin uygulanamayışı, savaş yıllarında Dolmabahçe ve Yedikule Gazhaneleri’nin işleyememesi gibi nedenlerle ancak 1920’de başlanabilmiştir.

Geniş çapta elektrik enerjisi üretimi 1914 yılında Silahtarağa’da işletmeye alınan 3 x 5 MW gücünde termik santralden yapılmıştır. Silahtarağa ülkemizde kurulan ilk taşkömürü santralı olup kurulması ve 50 yıl için işletme ayrıcalığı Macar GANZ şirketine verilmişti. Cumhuriyet ilan edildiğinde yalnız Tarsus, İstanbul ve Adapazarı şehirleri elektrik enerjisinden yararlanabiliyordu. Yani ülke nüfusumuzun %94'ü karanlıkta idi. 1923 yılında kurulu güç 30,3 MW, üretilen enerji 50 milyon kwh ve kişi başına 5 kwh düşmekte idi. Ülkemizde ilk linyit santrallerinden olan İzmir Termik Santralı 1928 yılında işletmeye alınmış olup 2x2,5 MW gücünde ve soma linyiti kullanmakta idi.1933'lerde tüketim merkezlerine kurulan elektrik santralleri ile 69 yerleşme merkezine elektrik verilebilmişti.