AZMİ MİLLİ ELEKTRİK FABRİKASI’NIN FAALİYETE GEÇİŞİ -1-
30 Ağustos 2018, Perşembe 09:54Azmi Milli T.A.Ş. elektrik işletmesini AEG Türk Anonim Elektrik Şirketi Umumiyesi ile anlaşarak hayata geçirmiştir. Mum ve gaz lambalarına mahkum bir şehrin bir anda teknolojinin ürünü olan elektriği kullanması elbette çok önemlidir. Sevinçlere gark olan Aksaraylılar elektrik nimetini doyasıya yaşamışlardır.
Aksaray, Azmi Milli T.A.Ş.’nin elektrik tesisi faaliyete geçmeden evvel, birçok şehir gibi gaz lambaları ile aydınlanıyordu. O günleri yaşayan F.Zeki Perek’in anılarına göre:
“Kıymetli mebus Vehbi Çorakçı’nın eseri olan elektrik barajı ve tesislerinin Aksaray hayatında ne büyük değişimler yaptığına ben şahit olmuşumdur. Daha önce sokaklarda ışık yoktu. Evlerde gaz lambaları yanardı. Karanlık ve dolaşık sokaklarda dolaşmak ayrı bir alışkanlık isterdi. Meraklıları içinde mum bulunan (fanus) kullanırlardı. Davetlerde ve özel günlerde içlerinde birkaç mum bulunan iri fanuslar kullanıldığını hatırlarım. Bunu kalabalığın önünde bir adam taşırdı. Evlerde iri, ufak lambalar yakılır, ahırlarda daha çok mum kullanılırdı. Akşam yaklaşırken lambalara gaz koymak, islenmiş lamba şişelerini temizlemek özel bir görev teşkil ederdi. Lambaların alevi fazla çıkarsa şişe derhal çatlardı. Yenilemek gerekirdi. Elektrik her şeyi değiştirdi. Benim babam merhum yeniliğe pek hevesli olmadığı için bizim ev elektriğe en son kavuşan evlerden oldu. Fakat kendi özel dairesini (hariciyeyi) yaptırdıktan sonra iki ev arasında zil yaptırmayı da ihmal etmemişti. Birisini isteyeceği zaman zile basardı. Yemeklerden sonra kendi kahvesini mangalında yapardı. Son zamanlarda elektrikli hayata alışınca, bir elektrikli ızgarada kahve pişirmeye de alıştı. Yemekten sonra ızgarayı derhal prize takardı. Fakat eve buzdolabının girmesi çok sonraları gerçek olmuştur.”
Aksaray Vilayet Gazetesi’nin ilk sayısında, ilk makalesi, “Günaydın Kardeşler” olmuştur. Makalede özet olarak “şu ilk makaleyi “gün aydın” ser levhasıyla yazmaklığımızın sebebi muhasebeyi, şerefini aydınlık içinde refah ve saadetle uzatmak temennisini izharla beraber kasabamızdaki elektrik tenviratından dolayı vilayetimizde de artık gecelerimiz gündüz vakitlerimiz bir olduğunu telmih ve işaret içindir. Aksaray ve Aksaraylılar için bu ne bahtiyarlıktır. Hüsn-i niyetimiz, müşterek mesaimiz bize ne çabuk mükâfatını, nurlu yüzünü gösterdi” deniliyordu. Yazının devamında Uluırmak’tan elde edilen elektriğin ne kadar mühim olduğunun altı devamlı çiziliyor ve bu ilerlemenin cumhuriyet idaresine ait olduğu belirtiliyordu.
Aynı gazetenin 10 numaralı sayısında elektriği tanımayan halk için aydınlatıcı bir makale neşredilmiştir. “Elektrik” isimli bu makalede şöyle denilmektedir:
“Cumhuriyetimizin halkı himayesi sayesinde artık memleketimiz dahi bir elektrik memleketi oldu. Elektriğin ne demek olduğunu köylerimize varıncaya kadar herkesin bilmesi, anlaması lazımdır. Öyle ya birimizde bir elektrik kudreti var. Bu kudret elektrik kuvvetine kudret derler. Gözle görülmüyor, elle tutulmuyor. Bir çocuk bile sormaz mı ki; bu dünya kadar makineleri boğazda iki saat uzaktan direkler üzerinde gelen bu ince teller nasıl döndürüyor. Kabil midir? Bu vesile ile onun anlayamayacağı bir dille cevap vermezsen Arnavut’un gramofon dediği gibi (bunu yapan Amerikalı makinenin içindedir) o söylüyor, tarzında anlar, cevabını kendi kendisine bulur, bu yanlış cevabı verdirmemek için anlaşılabilecek bir lisan ile elektrik hakkında biraz malumat vermeyi faydasız görmüyoruz.
Vereceğimiz malumat mesleğimizi ilan ettiğimiz vechile halk için, köylü için olduğundan birer bilgi kıyasıdır. Sakın ilim erbabı, fen erbabı darılmasınlar. İnsanlar kendilerine yardımcı olmak üzere, sudan, havadan, ateşten fayda bulmak yolunu aramışlardır. Su değirmenleri, yel değirmenleri, su küreleri icat edilen kendisine daha çok yar olan aklıyla danışmış, almış, vermiş nihayet tabiatından yani sudan, havadan, ateşten kuvvet almaya muvaffak olmuştur.