BİLGİ KİRLİLİĞİ
21 Eylül 2018, Cuma 09:46Yerimiz az olduğu için dün bir örnekle kapatmak zorunda kaldım mevzuyu. Ki, çok örnek var buna benzer. Defalarca yazdım ama yine bazılarını kısaca yazmak istiyorum. Bunları hatırlatmaktaki maksadım yapılan bir ödevde öğrencilerin ya da insanların şurada-burada yaptıkları sohbetlerde yanlış bilgiyi aktarmalarının önüne geçmek.
*
“Azm-i Millî Un Fabrikası Kurtuluş Savaşı yıllarında orduya destek vermiştir” ifadesinden başlayalım. Fabrika 1926 yılının sonlarında üretime geçiyor. Savaş ne zaman bitiyor? Fabrika daha açılmadan 4 sene evvel!
*
“Vilayetliğin elimizden alınışı Aksaraylıların yobazlığıdır. Çünkü yapılan inkılaplara itiraz etmiş ve sonrasında yaşanan arbedede askerlere saldırmıştır” ifadesi de çok ama çok yanlıştır. Aynı gün yani 1933’teki alınan kararla 5 vilayetin hakları ellerinden alınıp kazaya dönüştürülmüştür. Ve gerekçe bütçede tasarruf olarak gösterilmiştir. Bunun haricinde başka ve önemli bir sebep varsa bile şu anda belgelere yansımamıştır. İleride belgeler-bilgiler çıkarsa daha net yorum yapabiliriz ama askere saldırdığı için ya da valiye itiraz ettiği için gibi ifadeler akıl alır gibi değildir. Üfürmekle tarihî konularda ahkam kesilmez!
*
1924’e kadar görevde bulunan Aksaray’ın ilk valisinin adı A.Sabri Kanter değil; Abdullah Sabri Karter’dir.
*
1924-1932 arasında valilik yapan valimizin adı da Yusuf Ziya Güner ya da Günal değil; Yusuf Ziya Günar’dır.
*
Yıkılan Cumhuriyet Mektebi ilk defa Osmanlı’nın son dönemlerinde rüştiye olarak yapılmıştır. Cumhuriyet döneminde yapılan ve Cumhuriyet Mektebi denilen bina şimdiki Aksaray Lisesi binasıdır. İlk adı Cumhuriyet Mektebi sonra Orta Mektep 1958’de ise lise olmuştur.
*
Gördükleri her eski fotoğrafa 1907 yazmak hastalığına yakalananlar için de fazla değil az bir araştırma yapmalarını tavsiye ederim. Örneğin fotoğrafta bir tabela var ve latin alfabesiyle yazılmış. Ülkemizde 1 Kasım 1928’de eski harfler yerine günümüzdeki alfabe kullanılması kararlaştırıldı. 1938 fotoğrafına 1920 yazarken az da olsa kronoloji ilmini dikkate alsalar bu tip hatalar olmayacak!
*
“Aksaray'ımızın Gururu: Eğri Minare” denilerek servis edilen fotoğraf altında şu ifadelere yer verilmiş: “Bu Minare Selçuklu döneminde yapılan bir eserdir. Eğri Minare 1221 yılında yapılmaya başlanmıştır. 1236 yılında tamamlanmıştır. Yaklaşık olarak 750-800 yıldır ayakta kalmayı başarmıştır. 1973 Yılında ise yıkılma tehlikesi nedeniyle Çelik halatlar ile destek verilmiştir. Eğri Minare'ye Kızıl Minare'de denmektedir, bunun sebebi, Eğri Minare'nin yapımında Kızıl Tuğlanın kullanılmasıdır. Eğri Minare sadece Minare olarak yapılmış olup, yanında bulunan Cami daha sonra yapılmıştır”.
Bu konuda sanat tarihçisi Zekai Erdal şöyle yazıyor: “Yapının tamiri esnasında toprak altından çıkan kitabelere göre cami 632/1235 yılında Hılf oğlu Ahmed tarafından yaptırılmıştır. Toprak altından çıkan ikinci kitabeye göre de cami Baltacılar Kethüdası Hacı Musa Ağa tarafından 1099/1687 yılında tamir ettirilmiştir. 22 Zilkade 1279 / 11 Mayıs 1863 tarihinde vuku bulan taşkın sonucunda Muharrem 1280 / 22 Haziran 1863 tarihinde tanzim edilen zarar tespit raporuna göre Kırmızı Minare Mescidi sel nedeniyle tamire muhtaç bir hale dönmüştür. Mevcut cami Halid Terzioğlu tarafından 1301/1883 yılında yıktırılarak Hamza Kadı oğlu Osman tarafından taş malzemeyle yenilenmiştir. 19378, 1957 ve 1993 yıllarında tamir görmüştür.
Görüleceği üzere tek başına minare yapıldığı iddiası da boştur. Camisi vardır ve 1863 Mayıs’ına kadar hizmettedir. 12 Mayıs 1863’teki sel felaketinde yıkılan cami 1883’te yapılmıştır. 2014’te Orhan Özdil-Mustafa Fırat GÜL-E.Yaşar Azap imzasıyla “Aksaray’ın Tek Şer’iyye Sicili” tarihseverler ile buluşmuştu. Bu eserde 4 asır evveline ait bir kayıtta minare ve camiyle alakalı bilgi vardır.