BUZ ÜZERİNE BİNA YAPILMAZ

Büyük Bölcek mahallesinde yarım asır evvel bir ilkokul yapıldı.

Binanın bitimini görmek için Niğde Valimiz Selami Celayir geldi.

Ben de oradaydım

Vali Celayir;

Nasıl hoca beğendin mi dedi.

Beğenmedim.

Deyince,

Nesini beğenmedin dedi.

Zemin çürük, fosseptik çukur yer altı su ile dolar. Pisliği okulun içine teper.

Vali mühendislere baktı.

Sağlıklı bir cevap alamadı,

Okul öğretime açıldı.

İki ay sonra zemin kattaki sınıflara kirli su yürüdü.

Tedbir için bir şeyler yapıldı. Fayda vermedi.

Ve sonunda okul yıktırıldı. Toprak dolgusu ile yükseltildi zemin.

Okul yeniden şu hali ile yapıldı.

Et Balık Kurumunun yarım kalmış binalarından istifade edilsin diye yanıbaşına fakülte binaları yapıldı.

Toprak altı su yakın olduğundan patlak çatlaklar görülmeye başladı.

Hayırsever Yazıcı ailesinin yaptırdığı Fen ve Edebiyat fakültesi çok itinalı inşa edildiği halde kısa ömür biçildi.

Çok şükür Aksaray Üniversitesi gerçek yüzünü gösterdi.

Yeni fakülte binalarına ihtiyaç hasıl oldu.

Kampüsün bulunduğu zemin uygun görülmedi.

Bu defa teknik heyet Aksaray şehri çevresinde sağlam zemin aradı.

Nevşehir yolu üzerinde Dorikini köyü sınırları içindeki arazi uygun görüldü.

Eski fakülteler yerindeki kampüs görevine devam  edecek ikinci bir kampüs Geç Osman Köyü arazisinde kurulacak.

Deniyor.

Karar böyle.

İsabetli bir karar.

Zaten eski imar planında Üniversite kampüsü tuzlu su altındındaki toplu konutun olduğu yerdi.

Nemelazımcılık ve ilgisizlik bakın ne sakıncalar doğurdu.

Bilhassa hastaneler zincirine yakın olan ikinci kampüste,

Tıp fakültesi çalışmaları gerçek yüzünü gösterirse,

Yukarıdan gelen heyet çok isabetli bir coğrafya seçmiştir.

İki kampüslü Aksaray Üniversitesi ilgi bekliyor hemşehrilerden.

Akıl ve mantık baskın çıkar inşallah.

Kalın sağlıcakla...