GÜLAĞAÇ’TA İKRAMA DAVETLİSİNİZ!
16 Aralık 2019, Pazartesi 09:02Bugün (16 Aralık 2019, pazartesi) saat 12’de, Gülağaç’ta çiğköfte ikramı olacak. Kardeşim Gökhan Gül, yaklaşık beş yıldır tantuni ve köfte yapıyor. Gülağaç’a her gittiğimde yemek için özellikle Gökhan ustanın ürünlerini tercih ederim. Nefis köfteyi yoğuran da tantuni etlerini doğrayan da kardeşimin eşidir. Hijyene azami ölçüde dikkat ettiğinden ve baharatları en kalitelisinden kullandığından köfte de tantuni de çok lezzetlidir. Bilindiği gibi başarılı insanlar kıskanılır ve genelde çamur atılır. Ama dürüst insana kimse bir şey yapamaz.
Gökhan usta, iki yıldır salon olarak kullandığı yere Komagene çiğköftenin şubesini açıyor. Bugün 12’de onlarca kilo çiğköfte ikramı olacak. Bugünkü ziyafete herkes davetlidir. Biz birkaç arkadaşla gideceğiz. Arabada yer kalırsa gitmek isteyeni götürüp getiririz.
*
Gelelim diğer mevzulara.
Salı günü, yani 17 Aralık 2019’da 125. Yıl Ortaokulu’nun müdürü Beyti Bakar Bey’in davetiyle 10.30’da “Sarıkamış Savaşı” hakkında bir konferans vereceğim. Vakti müsait olanları bekleriz.
*
Ahlaktan, adamlıktan bahsedip tam tersini yapanların sayısı çığ gibi büyüyor değil mi?
Bu ahlaki erozyonun herkes farkındadır diye düşünüyorum.
“Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır” diyen Mustafa Kemal’i dinleyen kaç kişi var acaba? Mühim olan verilen vazifeyi en iyi şekilde yapmaktır. Ya değilse bu işler pozlarla olmuyor. Olmaz ve olamaz zaten.
Görevini kötüye kullanan, kendisine hizmet için verilmiş yetkiyle havalarından geçilmeyen, başkalarına türlü bahanelerle eziyet edenler var mı yok mu?
Elbette var. Hem de aramayla filan değil arabayla!..
Bunların hepsinin farkındayız. Bu dünyada yırtsalar da Mahkeme-i Kübra’da kaçışın imkânı yok. Bu sebeptendir ki pek çok hatanın telafisinin imkânı yoktur. Bu şuna benziyor.
Bir sınav var. Bir, belki de iki yıl hazırlanıyorsunuz. Ama sınav esnasında dikkatsizlikten, rehavetten ya da başka sebepten kötü yapıyorsunuz. Neticeler açıklanınca neyi değiştirebilirsiniz? İşte “filan soru ne kadar kolaymış, tüh ya” demenizin manası var mıdır?
Onun için eğer bir yetki sahibi iseniz ve bunu adaletle kullanmaz da birilerinin canını yakarsanız, siyasi, ticari kısacası şahsi itibarını zedelerseniz bunun elbette hesabı sorulur. Hele günümüzde herkesin elinde görüntülü, sesli kayıt cihazları ve bunları hemen herkese duyurmak imkânı varken çok daha dikkatli olunması icap eder.
*
Başkasının başarısından karnına, kafasına ağrılar girecek kadar haset olanlar hâlbuki işlerine baksalar ne kadar mutlu olacaklar. Ah, bunun farkına bir varabilseler hem sağlıklarından olmayacaklar hem de daha mutlu olacaklar. İkide bir dillendirdikleri ahlaklı olmanın formülünün kendi sinelerinde olduğunu görecekler.
Bunları neden yazıyorum derseniz, son zamanlarda hâletiruhiyesi iyi olmayan çok kişi görüyorum. İnanın çok üzülüyorum. Sizinle de paylaşmak istedim.