İYİ NİYET YETMİYOR AMA!
26 Nisan 2018, Perşembe 09:30Herhangi bir bilginin paylaşımı, iktibası, alıntısı önemlidir. Hem de çok önemlidir. İster akademisyen ister araştırmacı ya da derlemeci kim olursa olsun yazdığı kitap ya da makalede ilmî esaslara uygun davranmak zorundadır. Herkesin bir acemiliği olur ama belli bir aşamadan sonra artık bu bilimsel kurallara riayet etmeyenlerin eleştirilmesi kaçınılmazdır.
Benim ya da başka birisinin kitabından alıntı yapayım derken çalıntı yapanlar olduğu gibi direkt çalanlar da var! Bunlardan ilki birkaç farklı grupta da toplanabilir. Yani alıntının nasıl yapılacağını bilmeden kitap yazmaya kalkışanlar ile bildiği halde “bu nasılsa bilimsel bir kitap değil, onun için teknik olarak kitabı sıkıcı yapmayayım, kaynak vermeyeyim” diyerek ihmal edenler de var. Bir de kitabın sonunda lütfedip(!) “kaynakça” ya da “yararlanılan kitaplar” başlığı altında emektarların adını kısmen zikredenler var. İyi de bu durumda hangi bilgi kimden alındı diye sormazlar mı?
Bunların yanında bir de sosyal medya dediğimiz ortamlarda bilgi-belge-fotoğraf paylaşanlar var. Bazıları sadece bunun için sayfa açıp yönetiyor. Ama iyi niyetle girişilen bu işlerin çok acemice ve de sonunun iyi niyetin tersine olduğunu da belirtmek gerekiyor.
En son karşılaştığım bir olayı buradan aktarayım. “Eskiden Aksaray” başlıklı sayfada şehrimize ait eski fotoğrafların yanı sıra yakın dönem Türk tarih ve kültüründen de paylaşımlar mevcut. Ziyadesiyle güzel bu paylaşımlar. Ama bunun da bir kuralı var haliyle. Bazı fotoğrafların altında “gönderen” diye belirtilirken bazılarında ise “foto” diyerek yazılmış. Siz de iyi bilirsiniz ki, “foto isim-soyisim” diye yazdığınızda mezkur fotoğrafı çeken kişi kast edilmiş olur. Lakin buradaki isimlerin tamamı fotoğrafı gönderen kişinin adıdır. Benim adım da birkaç defa geçmiş. Ama ben bu fotoğrafları ya resmî arşivlerden ya da şahsî arşiv ve koleksiyonlardan temin ettim. Bunlar nerede bulunur pekâlâ? Yayınladığım kitap-makale ya da sanal ortamlardaki paylaşımlarda. Sonra birileri olayın aslına ya da “Eskiden Aksaray” başlıklı sayfanın yaptığı gibi iyi niyetli paylaşımlarını bilmeden hem sayfa yöneticisi ya da yöneticilerine hem de bana özellikle de bana acımasız eleştiride bulunuyor. Evet eleştirenlerin önemli kısmı haklı olsa da bazılarının karnı ağrıdığından fırsat yakalamış bir uyanık edasıyla “vay efendim hangi hakla Fırat’ın adını yazarsınız?” diyor.
İfade etmeye çalıştığım gibi bu sayfada ben paylaşmadım bu bir. İkincisi de kendim paylaştığımda fotoğrafı kim, hangi yılda çekmiş belirtirim.
Kısacası iyi niyet yetmiyor. Kurallara uygun davranmak en iyisidir. Kimin çektiği belli ise öncelikle onu belirtmek gerekir. Mesela “falanın objektifinden” gibi. Göndereni de en son belirtmek iyi olur.
Aşağıdaki ekran alıntısında da görüleceği üzere 1979 doğumlu birisi olarak 1927 tarihli bu fotoğrafı çekmem mümkün değil! Zaten “Eskiden Aksaray” başlıklı sayfa da bunu demek istemiyor. Yani fotoğrafın kaynağını belirtmek istiyor. Niyeti iyi ama kurala uygun değil!
Ben bir paylaşımın altına okuduğunuz ifadeleri hızlıca yazmıştım.