KAPADOKYA’NIN AKSARAY’INI GÖRMEZDEN GELMEK

Kapadokya’yı sadece Nevşehir’den ibaret sayanlar ve bu hususta inat edenler çekilmek oldu artık. Hele hele de Aksaray’a ait bir yerden bahsederken veya bir yeri tarif ederken “Nevşehir” diyenlere tahammülümüz de kalmadı. İki sene kadar oldu galiba, Ihlara Vadisi’nde bir yaz günü misafirlere mihmandarlık yapıyorum. Birisi telefonda “evet şimdi Nevşehir’deyiz, çok güzel bir vadide yürüdük, şimdi dinleniyoruz. Muhakkak sen de görmelisin” dediğini işittim. Ve ona yakın bir yerde bekledim. Görüşmesini bitirince yanına vardım. Merhabadan sonra “beyefendi bu vadi Aksaray sınırları içerisindedir. Nevşehir’de değilsiniz. Ihlara Vadisi, Kapadokya’nın önemli bir parçası olan Aksaray sınırları içerisinde yer alır” dedim. O da “ben Nevşehir diye biliyorum. Bize bilgi verirken hep Nevşehir diye anlattılar” demesin mi? Bu bir değil, iki değil. Artık ifade etmekten bıktık ama mücadeleye devam edeceğiz. Aksaray’a haksızlık yapılmasına göz yumamayız. Bu konu sadece İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün değil, hepimizindir. Sadece eli kalem tutanlar, açıklama yapan yetkililer çözsün bu işi diye bakmamak lazım. Şehir dışında da bahsi açılırsa altını çizerek Aksaray’ın hakkını savunmak elzemdir. Şehrimizi görmezden gelenlere sabredemeyiz. Mesela bugün yayınlanan bir haberde Aşıklı Höyük’ten çıkan kafatasının haberi var. Yaklaşık on gün önce iki muhabire refakat etmiştim. Aşıklı’da kazı başkanı getirilen yasaktan dolayı konuşamayınca ben mecburen birkaç cümle ile özetledim. Ama kazı başkanı Prof. Dr. Mihriban Özbaşaran’ın emeğine saygıda kusur edilmeden haberin yapılabileceğini söyledim. Haberi yazan kardeşimiz, ki hakikaten çok iyi niyetli birisi ama “Nevşehir Kapadokya’daki Aşıklı Höyük” diye başlamış haberine. Elbette burada ciddi bir yanlışlık var.  Fakat bazı tur firmaları bu hususu bilerek yapıyor ve Aksaray’ı görmezden geliyorlar.

Geçenlerde yine fark ettim ki, sosyal medyada birisi Demirci’de olduğunu belirten bir paylaşım yapmış. Ama “Demirci, Nevşehir” yazısını görünce ne diyeceğimi bilemedim. Bu harita bilgisindeki yanlışlık nasıl çözülecek, kime nasıl bir müracaatta bulunulacak bilemiyorum. Evimizde hiçbir zaman televizyon olmadığı için bir ara sabahları radyoyu çok dinlerdik. Hem haber hem müzik güzel olurdu. Kahvaltı vaktinde de TGRT FM’de bir programın cingılı denk gelirdi. Orada “Niğde’nin Hasan Dağı” diye bir ifade geçti. Beklemeden aradım mezkur radyoyu. Yetkiliyle görüşmek uzun sürse de nihayetinde yanlışlığı aktardım. Güzelce izah ettim. Adam “yeniden kayıt yaparız, düzeltiriz” dedi. Bir gün sonra yine aynı ifadeyi duyduk. Elbette pat diye düzeltmesini beklemek beyhude olurdu. Eşime, farklı bir kişinin daha söylemesinin isabetli olacağını söyledim. Eşim de sağ olsun arayıp izah etti yanlışlarını. Birkaç gün sonra düzeltildi. Kısacası şehrimizin tanıtımı için elimizden, dilimizden ne geliyorsa yapmalıyız.