ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

KAYSERİ ATATÜRK EVİ

10 Temmuz 2018, Salı 09:45

 Cumartesi günü ailecek Kayseri’deki müzeleri ve hayvanat bahçesini gezdik. Küçük yaşta müzeleri ziyaret etmenin ilerleyen yıllarda çok önemli olduğu hususunda kanaatimce herkes hemfikirdir. Tarih bilgisinden ziyade bilinci için müzeleri yani taş ya da kağıt belgeleri, tarihî değeri olan objeleri yerinde görmek ziyadesiyle kıymetlidir. Bunun farkında olarak mümkün mertebe ülkemizdeki tüm müzeleri görmeye gayret ediyorum. Malumunuz 12 yıldır ziyaret ettiğim müze ve ören yerlerini de buradan sizlere anlatmaya gayret ediyorum.

Kayseri’de önce Milli Mücadele Müzesi’ni gördük. Tarihî Kayseri Lisesi’ndeki bu müze aynı zamanda eğitim tarihiyle alakalı da materyaller ihtiva ediyor. Oradan Gevher Nesibe Medrese ve Şifahabesi’ne yani Selçuklu Uygarlığı Müzesi’ne geçtik. Ben daha önce gezdiğim için çocuklarım görsün istedim. Özellikle eşim hayran oldu. Aslında konumu itibariyle kolay ama biraz arada kalan Atatürk Evi ve Müzesi’ni de ziyaret ettik. Merak edenler olabilir diye kısaca özetlemek gerekirse; İmamizade Raşit Ağa Konağı olarak bilinen ve günümüzde Atatürk Evi ve Müzesi olarak hizmet veren konak, XIX. Yüzyılda yapılmış, Geç Osmanlı Dönemi’ne ait eski bir Türk evidir. Konak, kültürel öneminin yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kayseri’de ağırlanması (19-20 Aralık 1919 tarihinde iki gece kalmış) bakımından tarihi öneme sahiptir. Özellikle üst katı muhakkak görmelisiniz.

YAŞARKEN KIYMET BİLMEK!

Bu fakirin yazılarını okuyanlar bilir ki, özellikle Aksaray tarihiyle alakalı araştırmalarımı paylaşırım. Şehrin tarihinde iz bırakmış şahsiyetleri, fedakarlıklarıyla, çalışkanlığı ve cömertliği ile hatıralarda kalanların hayatlarını araştırarak günümüz insanına anlatmayı önemserim. Yaşayanlar hakkında yazdığım çok az olmuştur. Özellikle vali, başkan gibi yöneticiler hakkında yazmamaya özen gösteririm. Yazdıklarımın tamamını hak etmiş de olsalar “yağcılık mı yapıyor yoksa?” dedirtmemek için makam sahipleriyle alakalı hiç yazımı göremezler. Ama hiçbir menfaat ilişkimin olmadığı için eleştirilmek gibi bir çekincemin olmadığı bazı şahsiyetler hakkında ara sıra yazıyorum. Daha doğrusu yaşarken kıymet bilmek adına günümüzden yarına not düşmenin de kadirşinaslık adına elzem olduğuna inanıyorum. Bugün de Gazi Mustafa Dağ hakkında yazmak istedim. Kendisi yaşını hiç göstermeyen, kıpır kıpır yerinde duramayan, şehrinin tanıtımı için gayret gösteren bir ağabeyimiz. Ülkesini, bayrağını, mukaddesatını çok sevmesi bakımından tam bir Anadolu çocuğu. Başkanı olduğu dernek çok aktif. Üyelerinin de itiraf ettiği gibi o olmasa dernek belki de kapanıp gidecek. Gazilerin çakı gibi törenlerde yer aldığını, başkanın duygulu ve heyecanlı konuşmalarıyla programlarda güzel intibalar bıraktığını gördükçe gurur duyuyoruz.

Sayın Dağ’ın girişimciliğini, şehrin tanıtımı için fırsatları kollayıp en iyi şekilde kullandığını herkes görüyordur. Örneğin son iki yıldır Anıtkabir’de 81 vilayet içerisinden yalnızca Aksaraylı Gaziler protokolde yer alabiliyor. Afrin’de Zeytindalı Harekatı devam ederken ülkenin her yerinden destek için gelen onlarca dernek arasından ulusal kanala konuşan birkaç başkandan birisi yine başkan Mustafa Dağ oluyor. Sarıkamış’taki şehitleri yad etme programında ulusal kanalın mikrofon uzattığı sayılı kişilerden birisi yine Aksaray’ın da adını vurgulayan sayın Dağ idi.

            Türk tarihinin dönüm noktalarını daha iyi anlamak ve anlatabilmek adına öncelikle arkadaşlarıyla birlikte tarih-kültür gezileri düzenleyen ve fırsat buldukça da şehrine, ülkesine anlatan bu yetmişlik delikanlıyı tebrik etmemek, enerjisine hayran olmamak mümkün değildir. Tabela derneğinden öteye gidemeyen, ufak tefek bahanelerle sessizliğe bürünen kurum ve kuruluşlara dinamik bir model olan, Aksaray’ın kültürüne, tanıtımına katkısı aşikâr Kıbrıs Gazisi Mustafa Dağ Beyefendi’yi huzurlarınızda bir kez daha tebrik ediyorum.