OTİZMLİLERİ CÜZZAMLI GİBİ GÖRENLERDEN UTANDIM
10 Kasım 2019, Pazar 10:48Dün (7 Kasım 2019, Perşembe) öğle sonu haberim oldu ki şehrimizde bir insanlık ayıbı yaşanmış. İnanamadım duyduklarıma. Aynı şehirde yaşasam da herkes gibi ben de medya vasıtasıyla haberdar oldum bu ayıptan. Nasıl olabilir ve ne hakla yaşatılabilir bu ayıp Aksaray’a, Türkiye’ye ve insanlığa. Evet, bu ayıp bir insanlık ayıbıdır. Kimse yarınına dair garanti verebilir mi? Bu “yarın” örneğini bilerek yazıyorum. İleride bir tarihte anlamında sembol olarak değil alenen yarın diyorum. Her an için her şeyin olabileceği, eşyanın tabiatı gereğince sürprizlerin eksik olmadığı şu dünyada bu yapılanlar hangi akılla ve mantıkla izah edilebilir ki?
Vallahi de billahi de utandım bu ayıptan. Hele de bu rezilliğin Aksaray’da yaşanmasından çok utandım. Unutmadan ve hemen hakkını teslim etmemiz gerekenler var. M. Eğitim Bakanı’na, Aksaray Valiliği’ne ve pek çok yetkiliye gecikmeden tepki gösterdikleri ve de soruşturma başlatılacağını duyduğumuz için.
Yıllar önce yakınlarımdan birisinin de otizmli olabileceği ihtimalinden dolayı bu rahatsızlık hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştım. “Acaba” şüphesiyle yazılar okudum, belgeseller seyrettim. Bir de bu konuda en iyilerden olduğunu duyduğum “Benim adım Khan” filmini izledim. Yeri gelmişken Otizm Vakfı’nın sitesindeki tanımı beraber okuyalım: “Otizm, doğuştan olan, beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklandığı kabul edilen nörobiyolojik bir bozukluktur. Başkalarıyla etkileşimde bulunmayı engelleyen ve kişinin kendi iç dünyasıyla baş başa kalmasına yol açan otizm, genellikle 3 yaştan önce ortaya çıkmakta ve bireylerin sosyal iletişim, etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkilemektedir”.
Evimizin karşısında otizmli bir çocuk yaşıyor. Kışın az olsa da annesiyle yaz günlerinde balkondayken daha sık görürüz. Çok şeker bir çocuk. Daha bir gün olsun birisine zarar verdiğini görmedik. Ki otizmli çocukların böyle bir yanları yoktur. Başlıktaki ifadenin muhatabı olanların iddia ettiği gibi kimseye zarar vermezler. Yine otizmli bir öğrenci üç yıldır stajyer olarak haftada üç gün kütüphaneye gelir. Ara sıra sohbet ederiz. Hatta geçenlerde Antalya’da yapılan bir koşu yarışmasında derece aldı. Hem kimseye zararları olmaz hem de oldukça zekidirler bu özel çocuklarımız.
Aksaray’da olsun başka yerde olsun bu çocukların eğitim hakları vardır. Bu anayasa ile belirlenmiştir. Ve hepimiz biliyoruz ki İslamiyet de insaniyet de böyle bir hastalıklı bakışa müsaade etmez. Çocuklara ve ailelerine karşı marazlı bakışlarıyla zarar verenler insanlıklarını gözden geçirsinler. Ve yine inançlarını, yani Müslümanlıklarını değerlendirsinler. Din şekilden ibaret değildir. Din iyi insan olmayı emreder. Eğer din yaşat, sev ve OKU diyorsa ve bu okumak kendini, çevreyi, insanı, kâinatı okumaksa bu ayıp bu şehre, ülkeye, insanlığa yaşatılmamalıydı. Bu yaptıkları yani otistik çocuklara ve ailelerine yaşattıkları, verdikleri acı yanlarına mı kalacak sanıyorlar. Asıl bu travmatik durumu kendileri ve çocukları yıllarca unutamayacak. Bu ayıp her zaman karşılarına çıkacak.
Dışlanan, ötekileştirilen çocukların annelerinin sözlerini eşimle birlikte dinledik/izledik. Eğitimci olan eşimle birlikte gözlerimiz doldu. İnanmak istemedik dakikalarca. Bu ayıbın failleri bu hatalarını telafi edebilmek için ne yaparlar bilemiyorum. O çocuklardan ama özellikle ailelerden, dışlanan çocuğunun her şeyiyle ilgilenen, ağlamaktan gözleri, kalbi perişan olan annelerden öyle bir özür dilemeliler ki biz de “insanlık ölmedi” diyelim. Ve yine iddia edildiği gibi müdür ve müdür yardımcısı bu işte kabahatliyse öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğin yıpranmaması için ne gerekiyorsa yapmalılar. Bu erdemi gösterebilmeliler. Bazı okul müdürlerinin nobranlıklarına toplum olarak şahit olduğumuz için de bu acı ve utanılası olaydan ders çıkarıp eğitimin neferi olduklarını, otizm başta olmak üzere farklı hastalıklarla mücadele eden mağdur öğrencilerin ikinci velisi olduklarını, her ne olursa olsun adil ve merhametli davranmak zorunda olduklarını hatırlasınlar.
Kısacası, otistik çocuklar zararlı değildir, cüzzamlı değildir. Ayrıca sadece otizmli çocuklara ait okullarda eğitim almalarını dillendirmek makul değildir. Herkes gibi aynı sınıfta okumalılar. Kaynaşmalılar toplumla, arkadaşlarıyla, yarınlarla. Bu konuda hepimize vazife düşmektedir. Tavsiyem, yazının başlarındaki bahsettiğim “My name is Khan” filminden başkaRain Man, ForrestGump, Mozart andtheWhale, Temple Grandin ve Ocean Heaven filmlerini izlenmesidir. İnsan bilmediğinin düşmanıdır zira.