Pietroroviç Ne Diyordu?
07 Ocak 2020, Salı 09:32Rus Kurmay Başkanı Pietroroviçanılarında Sarıkamış’a kavuşan o bir avuç kahraman hakkında çarpıcı ifadeler kullanır. İnsanın okurken tüyleri diken diken olmaktadır.
"İlk sırada diz çökmüş beş kahraman. Omuz çukurlarına yasladıkları mavzerleri ile nişan almışlar. Tetiğe asılmak üzereler. Ama asılamamışlar. Kaput yakaları, Allah’ın rahmetini o civan delikanlıların yüreklerine akıtabilmek istercesine semaya dikilmiş, kaskatı... Hele bıyıkları, hele hele bıyıkları ve sakalları! Her biri birer fütuhat oku gibi çelik misal. Ya gözler?.. Dinmiş olmasına rağmen şu kahredici tipinin bile örtüp kapatamadığı gözleri!.. Apaçık!.. Tabiata da, başkumandana da, karsısındaki düşmana da isyan eden ama Allah’ına teslimiyetle bakan gözler...Açık,vallahi apaçık!..
İkinci sırada öyle bir manzara ki, hiçbir heykeltıraş benzerini yapmayı başaramamıştır. O ürkütücü ayaza rağmen, sağlarında fişekleri debelenerek üzerlerinden atmaya tenezzül etmemiş iki katırın yanında başları semaya dönük, altı masal güzeli Mehmet... Sandıkları bir avuçlamışlar ki, hayati biz ancak böyle bir hırsla avuçlayıvermişizdir. Öylesine kaskatı kesilmişler.Ve sağ başta binbaşı Mustafa Nihat. Ayakta... Yarabbi, bu bir ayakta duruştur ki, karşısında düşmanı da, kâfiri de, lanetlisi de Allah’ın huzurunda diz çöküş halinde gibi. Endamı, düşmanı dize getiren bir tekbir velvelesi gibi. Belinde, fişeklerinin yuvalarını tipi ile kapatmaya bütün gece düşen kar bile razı olmamış. Sol eli boynundaki dürbünü kavramış. Havada donmuş, Kale sancağı gibi... Diğer eli belli ki, semaya uzanıp rahmet dilerken öylesine taslaşmış. Hayrettir, başı açık. Gür erkek kömür karası saçları beyaza bulanmış.
“Allahuekber Dağları’ndaki Türk müfrezesini esir alamadım. Bizden çok evvel Allah’larına teslim olmuşlardı.24.12.1914 Perşembe""
*
SARIKAMIŞ ESİRLERİNİN BARIŞ DUASI
Ey! Dağların, taşların, derelerin kuşların, denizlerin, yokuşların, inişlerin sahibi yaradan Huda ve Cellecelaluh. Sensin ki, dereler geçip denizler aşan, canlar yakıp şanlar alan. Büyük-küçük zabitan-ı kiram hürmetine, yollarda, dağ başlarında çalıştırılan Osmanlı neferleri hürmetine, gökte uçarak leş arayan kartallar, yerde sürünen yılanlar hürmetine, çıplak ihtiyar kediler, inatçı develer hürmetine, kaputsuz kalıp soba başına sokulan zavallılar hürmetine, çıplak kalıp gömlek dilenen züğürdan hürmetine, gıdasızlıktan benzi sararan, açlıktan rutubetten vücudu şişen çaresizler hürmetine… Eşfa-i Şafinsin, bize barış ihsan eyle Ya Rabbi!
Bira fabrikasını yağma edip sarhoşlukla hırlayan Ruslar, Çinovniğin vaziyetini görüp akılları zıvanadan fırlayan biz zavallılar hürmetine şifa-ı sulh ihsan eyle Ya Rab!
Ashabı Kehfinkelbi, Hazreti İsmail’in koyunu, Hazreti Ali’nin düldülü, Vaka-ı Camel’deki develer, Ebabile Termihim’deki kırlangıçlar hürmetine, Kafkaslarda soğuktan titreyen neferler, hastanelerde inim inim inleyen askerler, memlekette kalbini dinleyen ihtiyar nineler hürmetine sulh ihsan eyle Ya Rab!
Dünyayı kana bulayan cihan savaşının bitme vakti gelmiştir. Sen Adil-i mutlaksın, bizlere barış ihsan eyle Ya Rab! Subhanekebirabbike.. El Fatiha.
Yazan: Açıkgöz Sabih
Not: Çinovnik: esir kampındaki Rus komutan yardımcısının adı.