SARIKAMIŞ ESİRLERİNİN BARIŞ DUASI
25 Aralık 2018, Salı 09:19Türk Tarihi'nin en beyaz dramının yıldönümünde şehitlerimize milyonlarca Fatihalar gönderiyor, aşağıdaki duayı dikkatlice okumanızı istirham ediyorum. Bu dua Sibirya'da inanılmaz ve anlatılamayacak şartlarda esir olan kahraman Müslüman-Türk askerlerin şuurlarını kaybetmemek için çıkardıkları tek sayfadan oluşan gazetedeki duadır.
"Ey! Dağların, taşların, derelerin kuşların, denizlerin, yokuşların, inişlerin sahibi yaradan Huda ve Cellecelaluh. Sensin ki, dereler geçip denizler aşan, canlar yakıp şanlar alan. Büyük-küçük zabitan-ı kiram hürmetine, yollarda, dağ başlarında çalıştırılan Osmanlı neferleri hürmetine, gökte uçarak leş arayan kartallar, yerde sürünen yılanlar hürmetine, çıplak ihtiyar kediler, inatçı develer hürmetine, kaputsuz kalıp soba başına sokulan zavallılar hürmetine, çıplak kalıp gömlek dilenen züğürdan hürmetine, gıdasızlıktan benzi sararan, açlıktan rutubetten vücudu şişen çaresizler hürmetine… Eşfa-i Şafinsin, bize barış ihsan eyle Ya Rabbi!
Bira fabrikasını yağma edip sarhoşlukla hırlayan Ruslar, Çinovnik’in [Çinovnik, esir kampındaki Rus komutan yardımcısının adı] vaziyetini görüp akılları zıvanadan fırlayan biz zavallılar hürmetine şifa-ı sulh ihsan eyle Ya Rab!
Ashabı Kehfin kelbi, Hazreti İsmail’in koyunu, Hazreti Ali’nin düldülü, Vaka-ı Camel’deki develer, Ebabile Termihim’deki kırlangıçlar hürmetine, Kafkaslarda soğuktan titreyen neferler, hastanelerde inim inim inleyen askerler, memlekette kalbini dinleyen ihtiyar nineler hürmetine sulh ihsan eyle Ya Rab!
Dünyayı kana bulayan cihan savaşının bitme vakti gelmiştir. Sen Adil-i mutlaksın, bizlere barış ihsan eyle Ya Rab! Subhaneke bi rabbike.. El Fatiha".
(Açıkgöz Sabih)
RUSLAR TARAFINDAN ESİR EDİLEN TÜRK ASKERLERE NELER YAPILDI?
Allahüekber dağlarında Türk askeri beyaz cehennemle boğuşurken, soğuktan titrerken diğer askerlerimiz yani Ruslar tarafından esir edilen yiğitlerimize ne yapılıyordu dersiniz ?.. Sarıkamış’ta esir edilen Türk subayları, askerlerle karışık bir şekilde hayvanlara mahsus vagonlar içerisinde Sibirya’ya kadar götürüldüler… Bütün eşyalarına el konuldu… 3 günde birer ekmek vermek şartıyla açlığa ve sefalete sürüklendiler… Alman ve Avusturyalı esirler Avrupa kıtasındaki şehirlerde tutulurken (!) Osmanlı esirleri Sibirya’ya sevk edildiler... Ruslar rütbesiz askerleri 30 kişilik vagonlara 40, 50 kişi istif ederek Sibirya’nın en uzak ve en soğuk yerlerine sevk ettiler.
Yolculuk esnasında açlık ve sefillikten yarısı şehit oldu… Yolculuk boyunca ekmek, su verilmedi, vagonların açılmasına izin verilmedi…Tuvaletin bulunmadığı vagonlarda insan pislikleri ayaklar altına bırakılıyordu… kokunun şiddetinden vagonların yanına yaklaşmanın imkânı yoktu. Pislikten kaynaklanan isal ve tifüs yaygın bir şekilde devam ediyordu ... her gün en az 4-5 kişi ölüyordu cenazeler 3-4 gün vagonlardan alınmıyordu ya da yolculuk esnasında dağ başlarına atılıyordu. Günler süren yolculuk esnasında yürek parçalayıcı feryatlara kimse kulak vermemiş, açlık ve susuzluktan esirlerin tamamı şehit olmuştur…
Bu cinayetten iz bırakmak istemeyen Ruslar vagonları ateşe verdiler…