DANİMARKA’DAN AKSARAY’A BAKIŞ (4)
Aksaraylı hemşerilerimizden merhum M. Serdar Saraçoğlu’nun eşi Tülay Çetinkaya Saraçoğlu, Danimarka’da ikamet ederken, eşinin memleketi Aksaray’a gelerek başta Belediye Başkanı Evren Dinçer olmak üzere bir dizi ziyaretlerde bulundu. Tekrar ikameti olan Danimarka’ya döndüğünde Aksaray ile ilgili yazı kaleme alan Saraçoğlu, tarihi ve turistik bölgelerden sıkça bahsederek, Kuzey Avrupa bölgesinde yayın yapan bir internet sitesinde, Aksaray ile ilgili bilgiler verdi. İşte Saraçoğlu’nun Aksaray üzerine yazısı:
AKSARAY İL SINIRLARINDAKİ SARATLIKIRKGÖZ& AZİZ MERCURİUS YERALTI ŞEHİRLERİ
Peribacaları, vadileri ve yeraltı şehirleriyle ünlü Kapadokya’yı dünyanın dört bir yanından turistler ziyaret ederken, yeraltı şehirleri büyük ilgi görüyor.
Kapadokya’da son yıllarda turistlerin en fazla ziyaret ettiği yeraltı şehirleri arasında SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri de yer alıyor. SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri’nde olduğu gibi Kapadokya bölgesindeki yeraltı şehirlerinin oluşum ve işlevleri benzerlik göstermektedir.
Yeraltı şehirleri tarih öncesi dönemlerden itibaren inşa edilmeye başlanırken, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerinde faal olarak kullanıldı. Özellikle Bizans Döneminde Anadolu’da yaşayan Rumlar geçmişten gelen alışkanlıkla ve güvenlik sebebiyle yer altı şehirlerini kullanmışlardır.
Kapadokya’da yaşayanlar, barış zamanında yeraltı şehrinin hemen üzerindeki evlerinde yaşayıp işlik ve kiliseyi kullanmış, savaş veya baskın olduğunda ise evlerin tabanlarına yapılmış gizli geçitlerden alttaki yeraltı şehirlerine geçmişlerdir.
Bölgede yaşayan insanlar, yeraltı şehrinin çevresindeki tarlaları ekerek ve hayvancılık yaparak geçinmişlerdir. Şehirlerin farklı noktalarına oyulan su kuyuları yüzeye ulaşmaktadır. Kuyuların belli noktalarına açılmış ve ana bölümlere bağlanan dehlizler sayesinde hiç yüzeye çıkmadan su ihtiyacı karşılanabiliyordu.
Yeraltı şehirlerinde zamanla alttaki yumuşak tüf tabakasının üstteki sert siyah tabakayı taşıyamayacağı durumlarda bölmelerin içine taşlardan kemer ve duvarlar örülmüştür.
SARATLI KIRKGÖZ YERALTI ŞEHRİ
Kapadokya bölgesine gelen yabancı turistlerin son yıllardaki gözdesi olan SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri, Nevşehir’e 50, Aksaray’a 22 kilometre mesafede bulunuyor.
SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri’nin üç katı temizlenerek 2001 yılında turizme kazandırıldı. Tuvalet, banyo, kiler ve toplam 40 odası bulunan yeraltı şehrinin Kapadokya Bölgesindeki benzerlerinden farklı olarak bir havalandırma sistemi bulunmaktadır. Yeraltı şehrinin 7 katlı olduğu tahmin ediliyor.
İçten sürgülü, dışarıdan gelenlerin anlayamayacakları şekilde yontulmuş değirmen taşlarından yapılmış emniyet kapılarıyla SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri, Kapadokya’ya gelen turistlerin her geçen gün daha fazla ilgisini çekiyor.
Saratlı, Roma döneminden kalma önemli bir yaşam alanı. Saratlı’da tehlike uzaklaşıncaya kadar bazen bir hafta, bazen bir ay topluca yaşamışlardır. Saratlı’daiçten sürgülü, dışarıdan gelenlerin anlayamayacakları şekilde yontulmuş değirmen taşlarından yapılmış emniyet kapıları bulunmaktadır.
Su, gizli şehir içindeki kuyu ve sarnıçlardan sağlanırken, ekmek içeride topluca yapılmış, aydınlanma zeytinyağı ya da kuyruk yağı ile çalışan lambalarla sağlanmıştır. Havalandırma bacaları ile de gerekli oksijen sağlanmıştır.
SaratlıKırkgöz Yeraltı Şehri’nin girişinde ahır olarak kullanılan ve 14 adet hayvan yemliğinin bulunduğu bir mekân vardır. Buradan geçilen ikinci mekanda ise 7 adet hayvan yemliği ortaya çıkarılmıştır.
Tünellerle 2. kata çıkıldığında, burada 10 metre derinliğe ulaşan bir su kuyusu bulunmaktadır. Su kuyusu üzerinde havalandırma bacası açılırken, kuyunun yanında ise, zemine oyulmuş tandır yer almaktadır. Bu mekanın devamındaki bir başka mekanda ise 3 oda yer alırken, buradan farklı yönlere giden tüneller ise tamamlanmadan bırakılmıştır.
2. kattan 3. kata geçildiğinde ise meyilli bir tünelden inilerek Kuyulu dam adı verilen su kuyusunun bulunduğu mekana girilir. Kuyunun sağında bir oda, solunda ise 2 oda yer almaktadır.
Saratlı Kasabasındaki ikinci yeraltı şehri olan Aziz Mercurius Yeraltı Şehri ve Kilisesi farklı özelliklere sahip bulunuyor.
Aziz Mercurius Yeraltı Şehri ve kilisesi, Hıristiyanlığın yasak olduğu M.S. 250’li yıllarda yaygın olarak kullanılırken, bu dönemde daha çok sığınak olarak kullanılmıştır. Aziz Mercurius, M.S. 225 – 250 yılları arasında yaşamış bir komutandır. Kendisi Roma İmparatorluğu zamanında Kapadokya bölgesinde doğmuş, Hıristiyan olduğunu açıklaması üzerine kral tarafından Kapadokya’ya sürgüne gönderilmiştir. Bu bölgede kafası kesilerek cesedi de Mısır’a gönderilmiştir.
Yeraltı şehrine halkın Develik olarak ifade ettiği Selçuklu döneminden kalma bir handan giriliyor. Devamında koridorlar ve odalardan katlara giriş yapılmakta. Tüm geçitler kiliseye bağlanmakta. Yeraltı şehirlerinde bulunan kiliseler genelde küçükken, burada bulunan kilise bir katedrali andırmaktadır. Kilise içinde çocuk ve yetişkin mezarlarından ayrı bir oda oluşturulmuş.
Kilise, geç dönemlere kadar kilise olarak kullanılmıştır. Kilisenin tabanında mezarlar bulunuyor. Kilise içinde yapılar kazılarda çocuk ve yetişkinlerden oluşan 20 mezar açığa çıkarılırken, çoğunda iskelet bulundu. Kilise içindeki mezarlardan birinde ise bir erkek ve kadın aynı lahit içinde üst üste konulmuştur. Ayrıca kilise içinde çeşitli türlerde haç işaretleri bulunmakta. Burası Doğu Roma döneminde daha çok kullanım görmüştür.
Yeraltı şehri içinde yapılan çalışmalarda erzak küpleri açığa çıkartıldı. Yeraltı şehrinin bir köşesinde ise halkın adak adadığı Develi Dam olarak ifade edilen bir türbe bulunuyor. Bu mekanın yanındaki odada ise taşa kazınmış ördek veya kuğuya benzeyen kabartmalar bulunmaktadır.
Daha gezip görecek çok yer var diyerek, bir dahaki yazımda buluşmak üzere sevgi ile kalın.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.