Hayatını riske atma, aşı ol

Programın açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Dr. H. Şenol Atakan genel bilgiler ile şu görüşlere yer verdi :

“Dünya Sağlık Örgütünün Genişletilmiş Bağışıklama Programı önerisi doğrultusunda birçok bulaşıcı hastalık eliminasyon noktasına gelmiştir. Çiçek hastalığının dünyadan eradike edilmesi aşılama sayesinde başarılmıştır. Ekonomik koşullar, yanlış sağlık politikaları, savaşlar bazı ülkelerde aşılama oranlarının oldukça düşük olmasına neden olmaktadır. Yine son yıllarda adeta bir moda olan aşı kararsızlığı ve karşıtlığı birçok enfeksiyon hastalığının yeniden artmasına yol açmaktadır.

Bağışıklama çocuklarda olduğu kadar erişkinler için de enfeksiyon hastalıklarından korunmanın en kolay ve ekonomik yoludur. Bu nedenle bağışıklama hizmetlerinin yaşam boyu verilmesi gerekmektedir. Yaşamın bütünlüğü ve yaşamın her döneminde sağlık hizmeti anlayışı ile sadece çocukluk değil, bütün yaşam dönemlerini içine alacak şekilde bağışıklama yapılmasına yaşam boyu bağışıklama diyoruz. Çocukluk döneminde başlayan aşılama hizmetlerinin kesintiye uğramadan erişkin ve yaşlılık döneminde de devam ettirilmesi önemlidir.  Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı aşı ile önlenebilir hastalıklar açısından risk grupları ve bu gruplara yönelik uygulanması gerekli aşı uygulama şemaları  yürürlüğe konmuştur ve Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında erişkinlere de ücretsiz bu hizmet verilmektedir. Çocukluk çağı aşılarının toplumda geniş kabul görmüş olması bu hastalıklar nedeniyle kaybettiğimiz kişi sayısını çok azaltırken aynı zamanda toplumun refahına, mutluluğuna olumlu etki etmekte ve sağlık hizmetlerinin aşı ile önlenemeyen hastalıklara ve toplumun doğal olarak ihtiyacı olan sağlık hizmetlerine daha fazla zaman ayırabilmesine olanak sağlamaktadır.

            Ancak erişkinlerde bağışıklama oranlarının ve imkanların çocuklardaki kadar yeterli olmadığı bir gerçektir. Oysa dünyada yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Belki erişkinler birçok enfeksiyon hastalığına çocuklar kadar duyarlı değildir ama erişkin hastalıkları çok daha ölümcül seyredebilmektedir. Ayrıca İlimizde, çocukluk çağı aşılamalarında yakaladığımız yüksek başarı oranlarına, erişkin aşılamalarında ulaşamadığımızı da bilmekteyiz. Devletimizin ve sağlık bakanlığımızın bu yolda attığı adımlar ve olumlu sonuçların yanı sıra bir sivil toplum kuruluşu olarak bu sürece katkı verebilmek ve geldiğimiz olumlu noktayı daha da olumlu bir düzeye getirebilmek için bu projeyi yapıyoruz. Sağlık bakanlığımızın Uluslararası sağlık ölçütlerini iyileştirmek gibi önemli bir gayesi vardır. En önemli ölçüt ülkede bireyler için beklenen yaşam süresidir. Erişkin popülasyon açısından önemli bir sağlık riski konumunda olan aşı ile önlenebilir hastalıklar ile ilgili gerekli hassasiyeti, aynen çocukluk çağı aşılamalarında olduğu gibi yine göstermemiz gerekmektedir.

Yapılan akademik çalışmalarda toplumumuzun sağlık okuryazarlığı düzeyi ne yazık ki yetersiz bulunmuştur. Bu durum aşı tereddütlerini, poliklinik ve acil servislerin gereksiz kullanımını artırmakta, gereksiz antibiyotik kullanımlarına yol açmaktadır. Biliyoruz ki sağlık okuryazarlığı kişilerin kendi sağlıklarını yönetme konusundaki yeterlilikleri ile kendilerine sunulan sağlık hizmetlerini daha iyi kullanarak ortaya çıkardıkları bir katma değerdir.

Biz de Aksaray Aile Hekimleri Derneği olarak değerli hocalarımızın destekleriyle “Aksaray Aşı ve Sağlık Okuryazarlığı Projesi” ni hazırladık. Bugün bu projenin başlangıcını yaparak fark yaratmayı hedeflediğimiz bir yola çıkıyoruz. Bu yolda halkımızın aşılanma ve sağlık okuryazarlığı konusunda, hazırladığımız tüm mesajların iletilmesi amacıyla sizlerin desteğini bekliyoruz. Bu projede ulaşmak istediğimiz amaç sadece COVİD-19 aşılamasının toplum içindeki oranının artırılması değil tüm aşılamalar ve diğer sağlık hizmetleri konusunda halkımızı bilinçlendirerek sağlık okuryazarlığı seviyesinin yükseltilmesidir.

Şunu hepimiz çok iyi bilmekteyiz ki çocuklarımız ya da bizler kaza sonucu elimizi paslı bir metalle kestiğimizde tetanoz hastalığı riskine maruz kalırız. Ve ilk sorduğumuz konu tetanoz aşısı var mı? sorusudur. Eğer tetanoz aşısı varsa biz ve yakınlarımız rahat bir nefes alırız. Ya tetanoz aşısı olmasaydı ve her paslı metalle yaralanma sonrası hastanelere taşınıp antibiyotik almak ve hayatımızı kaybetmekle karşı karşıya kalsaydık ? işte biz bu projeyle tetanoz aşısının ne kadar gerekli olduğunu bilen halkımızı diğer aşılar ve sağlık okur yazarlığı konusunda da bilgilendirmeyi amaçlıyoruz.” Dedi. *ERDEM SÜDEMEN