Yüzde 30 artış yetmez

Hükümet son haftalarda sürekli "Enflasyonun belini kırdıklarından” bahsediyor. Ama gelin görün ki kırılan enflasyonun beli değil emeklilerimizin ve memurlarımızın hayalleri oldu.

Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 25 lik zamma tepki gösterince Saray, 4 Ocak Çarşamba günü artış oranını yüzde 30'a yükseltmek zorunda kaldı. Genel Başkanımızın çağrısıyla artış oranı yüzde 30'a yükseltildi,

Peki, yüksek enflasyon ve pahalılık ortamında yüzde 30 artış yeter mi? Elbette yetmez!

İktidara yakın İTO'nun dahi yıllık enflasyon verisi yüzde 93,

Bağımsız ENAG'ın yıllık enflasyon verisi yüzde 137,

İktidarın manipülasyon kurumu olan TÜİK'in yıllık enflasyon verisi ise yüzde 64,27.

Bir yanda halkın hissettiği gerçek enflasyon ve pahalılık var, diğer yanda yetkililerin açıkladığı sahte enflasyon verileri var. Hükümet, milyonlarca memuru ve emekliyi işte bu sahte TÜİK enflasyonu oranında artışa mahkûm etmiştir. Talimatla yönetilen TÜİK'in verileriyle memurumuzun ve emeklimizin sofrasındaki her bir lokma adeta gasp edilmiştir.

Türkiye'de 13,9 milyon emekli ve dul yetimin 8 milyonuna yakını asgari ücretin altında aylık almaktadır. SGK'nın son verilerine göre ülkemizde 4 milyon 84 bin dul ve yetim aylığı alan vatandaşımız bulunuyor. Dul ve yetimlerimizin kimisi aylık 800 TL, kimisi 1000 TL, kimisi ise 1500 TL ile geçinmek zorunda bırakılmaktadır.

Partimizin en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi teklifini reddediyorlar. Milyonlarca memura, emekliye, dul yetime ve işçiye ise açlığı ve yoksulluğu reva görüyorlar. Emeklinin, memurun, işçinin sofrasından kepçeyle alan iktidar, söz konusu ücret zammı olduğunda kaşıkla veriyor. Emeklilerimiz, memurlarımız, işçilerimiz iktidarın asgari sefalet ücretine, zam adı altında verdiği sadakaya muhtaç bırakılamaz.” *HABER MERKEZİ