ADALET ÖLÜRSE, CEHALET YEŞERİR , KİN VE NEFRET ARTAR
07 January 2024, Sunday 09:55İnsan oğlu toplum halinde yaşamaya başladığı günden beri kurallar koyma zorunluluğu hissetmiş ve uymayanları cezalandırma yoluna gitmiştir. En eski Türk topluluklarında da TÖRE denen kurallar bütünü yani yasa vardı. İnsan oğlu bu kuralları ve cezalandırmaları çok sevdi mi?
Maddi veya fiziksel anlamda güçlü olanlar pek sevemedi. "Ne yani şu zayıf, güçsüz, fakir ile ben aynı mı tutulacağım?" düşüncesi ile kıvrananlar çok oldu. Sonuç olarak, "Başkasına uygulansın ama bana uygulanmasın!" fikri ile torpil arama, dayı bulma, rüşvet verme kısacası ADALETİ DELME yollarını keşfettiler.
Günümüzde bu durum artık o kadar ileri boyutlara taşındı ki, Adalet Bakan Yardımcısı basın önünde torpil yaparken yakalandı.
Gelin size bundan 5 yıl önce yaşanan elim bir olaydan söz ederek konuyu tamamlayayım. Adalet, adaleti sağlaması için para ödediğimiz kişilerce yok edilirse toplum da neler olur anlatayım.
Önce Bilgi Ölür .
Akıl Ölür .
Vicdan Ölür .
Gerçek, Yalana
Namuslu Namussuza Yenilir.
Ve CEREN vurulur. (02 Ocak 2019'da,
görevinin başında acımasızca katledilen Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’i ölümünün 5. yılında rahmetle anıyoruz.)
Ne olmuştu o gün? ' Ceren, hukuk sınavında kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet (23) tarafından odasında tabancayla vurulduktan sonra bıçaklanarak öldürüldü. (KOPYA Çekmeyi Hak Gören , Adaletin savunucusu olacak HUKUK ÖĞRENCİSİ Tarafından)
Adaletsizlik her yerden fışkırıyorken, sen misin adaletli davranmaya çalışan!?
Bir milletin damarlarına adaletsizlik içinde yaşama ve sesini çıkartmama bilinci damla damla bir zehir gibi akarsa, siz farkına bile varmadan güneşi sönüverir memleketin.
Dışişleri Bakanlığı'nda diplomat olarak görev yapan 28 yaşındaki acılı eşi
Levent Şenel ise şunları söyler. "Bugün sizlerle bir eş, bir evlat, bir abla,
sadık bir dost ve çok değerli bir insan adına konuşuyorum. Ceren her zaman doğru bildiğini yapan, kurallara uyan, işini dört dörtlük yapmaya çalışan bir insandı. Benim eşim bir eğitim şehididir.
İyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor olmadan önce iyi bir insan olmaya çalışmak gerektiğini öğütleyen, bir gün adaletle hükmetmek, bir sene nafile ibadet'ten hayırlıdır diyen bir dinin temsilcileri değil miydik?
Her cuma hutbesi sonrasında hocalar şu ayeti okumuyorlar mı?
Şüphesiz Allah, ADALETİ, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. ‛(Nahl, 90)
Dinimizi referans aldığını söyleyen kişiler en büyük adaletsizliği yaparsa, adalete inanç kalmadığı gibi, dinimize olan bağlılığımız da zayıflar. Gençlerimize doğruluğu, adaleti, kul hakkını nasıl anlatırız? Dünya yaşamının debdebesinden sıyrılıp, ahiret hayatı için bir şeyler yapmaya nasıl ikna ederiz?
Peygamber Efendimizin, “En faziletli cihad zalim bir idarecinin yanında ona adaleti söylemektir” hadis-i şerifine istinaden
Hz. Mevlânâ’dan şu ibretli kıssa nakledilir:
Selçuklu döneminin en etkin veziri Emir Pervane, kendisine nasihatlerde bulunması ve öğütler vermesi için Hz. Mevlânâ’nın huzuruna gelir. Mevlânâ onun bu isteğini dinler, bir müddet susar ve Emir’e dönerek sorar: “Emir, Kur’ân’ı okuduğunu duyuyorum…” Emir, “Evet okuyorum” diye cevap verir.
Hz. Mevlânâ tekrar sorar: “Hadis-i şeriflerle ilgili bir eseri de Şeyh Sadreddin Hazretleri’nden dinlediğini duyuyorum.” Emir tekrar “Evet, doğrudur” diye cevap verir.
Bunun üzerine Hz. Mevlânâ “Mademki Allah’ın ve O’nun elçisinin sözlerini okuduğun ve bildiğin halde o sözlerden nasihat alamıyor, Âyet ve hadislerin gereğince amel edemiyorsun, benim nasihatimi nasıl dinlersin?” deyince, Emir ağlayarak Hz. Mevlânâ’nın huzurundan ayrılır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.