ABAYLAR
Aksaray
01 July, 2025, Tuesday
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

ÇANAKKALE RUHU

25 April 2025, Friday 06:00

       Çanakkale Boğazı’nı denizden geçemeyen düşman donanması 18 Mart’ta kesin bir yenilgiye uğrayınca, kara ordularından  yardım almayı planlamıştı. Bu amaçla “Akdeniz Seferi Kuvveti” adıyla İngiliz, Fransız ve Anzakların oluşturduğu bir deniz ve kara ordusu kuruldu. İngiltere’den, Fransa’dan ve bu devletlerin sömürge bölgelerinden tümenler getirdi. Böylece Nisan 1915 başında 100.000 kişilik bir kuvvet toplandı. Çıkarma yapmakla ilgili ana planları şöyleydi: “Boğaz’ın etrafında bulunan Türk kuvvetlerine karşı üstün bir muharebe gücü oluşturulmalı ve Boğaz kesin bir darbe ile düşürülmeli.”

 

       Asli Çıkarma Bölgesi Seddülbahir olacak, buraya İngiliz ve Fransız Tümenleri çıkacaktı.    Tali Çıkarma Bölgesi Kabatepe olacak, buraya Anzak Kolordusu çıkacaktı. Ayrıca, İngiliz Deniz Piyade Tümeni Saros Körfezi’nde, bir alayları da Kumkale’ye Aldatma Çıkarması yapacaktı.

 

       General Hamilton komutasındaki bu ordu, 25 Nisan 1915 gününden itibaren Gelibolu Yarımadası’nı ele geçirmek için Mustafa Kemal’in daha önceden tahmin ettiği Seddülbahir ve Arıburnu bölgesine 82 bin kişilik asker çıkardı.        Düşman kuvvetleri zamanın en modern savaş gemileriyle Çanakkale önlerine gelirken Türk ordusunda komuta heyeti arasında görüş ayrılığı vardı. Ordu Komutanı Liman Von Sanders “Oynak Savunma”yı düşünürkengenç kurmay subay Mustafa Kemal, “Mevzii Savunması”nı  istiyordu. Yine Liman Von Sanders düşmanın asıl kuvvetlerinin Saros Körfezi ve Kumkale’den çıkarma yapacağını beklediğinden kuvvetlerimizin çoğunu Saros Körfezi’yle Anafartalar bölgesinde, yalnızca bir tümeni Seddülbahir bölgesinde, iki tümenli 15 nci Kolordu’yu da Anadolu yakasında bulundurmakta idi. Savunma yapmak üzere sahillerde zayıf gözetleme ve koruma birlikleri bulundurarak, kuvvetlerin büyük kısmını gerilerde ihtiyatta tutmayı planlamıştı.Bu savunma planına Türk komutanlar karşı idi. Türk komutanlarının ana fikri, düşmanın çıkmasına izin vermeden imhasını sağlamaktı.

 

       Osmanlı Devleti harbe girdiği sırada Mustafa Kemal, Sofya’da Askeri Ateşe idi. Ocak 1915’te 19 ncu Tümen adını alan yeni bir tümeni kurmak ve ona kumanda etmek üzere Çanakkale cephesine atandı. Onun incelemelerine göre, düşmanın seçeceği çıkarma yerleri, korumakla görevli bulunduğu Seddülbahir ve Kabatepe ile kuzey ve güneyi bölgeleriydi. Düşman bu kıyıya baskınla çıkarma yapar ve yeterli kuvvetlerle karşılanmazsa, doğrudan doğruya Eceabat ve Kilitbahir’i etkileyerek hedefine çok çabuk ulaşabilirdi. Bu nedenle Mustafa Kemal, kıyı bölgesinin elden geldiği kadar kuvvetli savunulmasını gerekli buluyordu.        Nitekim Mustafa Kemal’in taarruzdan hemen önce askerlerine emri kısa ve kesin olmuştur:       “Gerekirse hepimiz ölerek düşmanı denize dökeceğiz. İçimizde  Balkan Harbi’nin  utancını bir daha yaşamaktansa ölmeyi tercih etmeyecek kişi yoktur. Eğer böyleleri varsa onları kendi ellerimizle kurşuna dizelim.” demiştir.

 

       Ordu ihtiyatı 19 ncu Tümen,  24 – 25 Nisan gecesi Conkbayırı istikametinde tatbikat yapmakta idi. Gün ağarırken, Arıburnu istikametinden top seslerinin gelmesi üzerine, Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal, bir çıkarma yapıldığını anlayarak durumu Ordu Komutanı’na bildirmişse de bir cevap alamamıştır. Bu kritik durum karşısında, sahilde çok zayıf gözetleme ve koruma birlikleri olduğunu düşünerek ordudan emir gelmemiş olmasına rağmen, inisiyatifini kullanıp bütün sorumluluğu yüklenerek 57 nci Alayı bir batarya ile Kocaçimen T. istikametinde harekete geçirdi. Kendisi de durumu izlemek üzere Conkbayırı’na çıktığında, Arıburnu kesiminden erlerin çekilmekte olduklarını ve Avustralyalıların da bunları takip ettiklerini gördü. Mustafa Kemal, çekilen erleri durdurarak;     ‘’Niçin kaçıyorsunuz? ‘’ diye sorduğunda,     “Cephanemiz kalmadı” cevabını alır. “Cephaneniz yoksa süngünüz var, süngü tak, mevzi al”  emrini verir.           Mustafa Kemal’in deyimiyle, “Kazandığımız an bu andır”. Çekilen erlerin mevzi almaları üzerine, Avustralyalıların da mevzi alarak duraklamaları ile 57 nci Alay’ın öncü bölüğünün Conkbayırı’na yerleşmesi için gerekli zaman kazanılmıştır. Daha sonra da Mustafa Kemal, karşı taarruza geçmek üzere 57 nci Alay’a şu tarihi emrini vermiştir:         “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.”      Bu sayede Gelibolu Yarımadası’  nın kilidi sayılan Conkbayırı’nın düşman eline geçmesi hatta Çanakkale Cephesi’nin düşmesi, 19 ncu Tümen’in ileri görüşlü, genç komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in inisiyatifini kullanmasıyla önlenmiş ve mevzi savaşları başlamıştır. DEVAMI GELECEK

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.