GENÇLER VE 19 MAYIS
20 May 2025, Tuesday 06:00Osmanlı Devleti'ni Birinci Dünya Savaşı'nda yenilmiş sayan ve 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında Anadolu’nun birçok bölgesi düşman işgaline uğramıştı. Nitekim 15 Mayıs 1919 Perşembe sabahı, Yunan Ordusu da İzmir’e çıktı. Karşılayanlar arasındaki İzmir Rum Metropoliti Hrisistomos o meşhur vaazını verdi. ‘’Evlatlarım!. Bugün İsa’nın en büyük mucizesini göstermiş oluyorsunuz. Bu uğurda ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar çok sevaba girmiş olacaksınız. Ben de bir bardak Türk kanı içmekle, onlara olan kin ve nefretimi teskin etmiş olacağım. Azizler arkanızdadır.’’
İzmir’i Yunanistan’a veren “Paris Barış Konferansı”, 05 Mayıs 1919’da toplanmıştır. Masanın başına ABD Başkanı Wilson, karşısına ise İngiltere Başbakanı Lloyd George oturmuş, yanlarına ise Fransa Başbakanı Clemencau ve İtalya Başbakanı Orlando yerleşmiştir. Birkaç gün tartıştıktan sonra 12 Mayıs günü, Yunanlılara İzmir’i verdiklerini açıklamışlardır. Selanik ve Pire’den hareket eden toplam 46 parçalık işgal donanmasında ABD, İngiliz, Fransız, İtalyan Donanmalarının en önemli savaş gemileri de yer almaktaydı. İşte bu Emperyalist Donanmanın desteklediği Yunan Orduları, 15 Mayıs 1919 sabahı karaya çıkmışlardır. Bu bakımdan Yunan Ordusuna Hasan Tahsin Bey tarafından sıkılan ilk kurşunlar, gerçekte bu donanmaya, yani temsil ettiği emperyalizm’e karşı sıkılmıştı.
Hasan Tahsin şehit edildikten sonra vahşi bir katliam gerçekleşti. İlk anda Miralay Süleyman Fethi Bey, Kaymakam Doktor Şükrü Bey, Kolağası Hüseyin Necati Bey, Yüzbaşı Nazım Bey, Yüzbaşı Ahmet Bey, Doktor Fehmi Bey, Mümeyyiz Nadir Bey, Mümeyyiz Ahmet Hamdi Bey de süngülenerek şehit edildiler.. Miralay Süleyman Fethi Bey, göğsüne dayanan Yunan süngülerine baş eğmemiş, kendisine “Zito Venizelos” (Yaşa Venizelos) demesi için israr edilmesine rağmen boyun eğmediği için vahşice süngülenmişti. İbreti alem için çoğunun cesedi denize atıldı.Uygar dünyanın gözü önünde işlenen bu cinayetler kuşkusuz Türk milletinin üzüntü ve nefretini bir kat daha arttırmıştı. İşgalin ilk gününde İzmir ve çevresinde yerli Rum çetelerinde katkısı ile 4.000 civarında Türk şehit edildi. Olayları izleyen İngiliz donanma subayı o günü şöyle rapor eder; ‘’Kontrolsüz ve gereksiz zalimlikten tiksindim.!’’
15 Mayıs 1919'da İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden 4 saat sonra Müftü Ahmet Hulusi Efendi önderliğinde ayaklanan Denizlililer işgale karşı ilk mitingi başlatacaktı.Ahmet Hulusi Efendi, mitingde şu konuşmayı yapar:“Muhterem Denizlililer!.. Bugün sabah erken saatlerinde İzmir Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. Bu tecavüze karşı hareketsiz kalmak, din ve devlete ihanettir. Vatana karşı işlenecek cürümlerin Allah ve tarih önünde affı, mümkünatı yok günahtır. Cihat, tam manasıyla teşekkül etmiş, dini fariza olarak karşımızdadır. Hemşehrilerim! Karşımıza çıkarılan dünkü tebaamız Yunan’dır. Onlar öteki düşmanlarımızın vasıtasıdır. Yunan’ın bir Türk beldesini eline geçirmesinin ne manaya geldiğini İzmir’de şu birkaç saat içinde işlenen cinayetler gösteriyor. Silahımız olmayabilir, topsuz-tüfeksiz, sapan taşları ile de düşman karşısına çıkacağız. İstiklal aşkı, vatan sevgisi, haysiyet şuurumuz ve kalbimizdeki iman ile mücadelemizin sonunda zaferi kazanacağız. Bu uğurda canını verenler şehit, kalanlar gazidir. Bu mutlak olarak cihad-ı mukaddestir. Sizlere vatanınızı düşmana teslim etmenin çaresiz olduğunu söyleyenler, düşman esareti altında olanlardır. Onlar irade ve kararlarına sahip değillerdir. Bu vaziyette olanların emri ve fetvası aklen ve şer’an caiz, makbul ve muteber değildir. Meşru olan, münhasıran vatan müdafaası ve istiklal uğruna cihattır. Korkmayınız, meyus olmayınız… Bu liva-yı hamdin altında toplanınız ve mücadeleye hazırlanınız. Müftünüz olarak Cihad-ı Mukaddes Fetvası’nı ilan ve tebliğ ediyorum… Elinizde hiçbir silahınız olmasa dahi üçer taş alarak düşman üzerine atmak suretiyle mutlaka fiili mukabelede bulununuz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.