MAVİ BERE
05 February 2024, Monday 09:07Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve kıymetli silah arkadaşlarının önderliğinde İstiklal Harbi kazanılmış, cumhuriyet ilan edilerek milletimizin karakterine en uygun yönetim biçimine geçilmiş ve tam bağımsız bir devlet olabilmek idealiyle yoğun çalışma sürecine başlanmıştı. Her alanda olduğu gibi Türk Silahlı Kuvvetleri'nde de hızlı bir yenilenme faaliyeti görülüyordu. Geleceğin her türlü zorlu koşullarında vatanını savunmaya, milletinin çıkarlarını korumaya hazır bir ordu bulundurmak elzemdi. Bunun için atılan önemli adımlardan biri de1926 yılında, Eğirdir/Isparta'da,''Eğirdir Dağ Talimgahı'' adıyla kurulan ve ülkemizin ilk komando eğitim merkezi olan, Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi'nin faaliyete başlamasıydı. Bu coğrafyada huzur, güven ve barış ortamında yaşayabilmek için güçlü bir ordunun varlığının şart olduğunu en iyi bilenler, vatanın kurtarıcısı Atatürk ve silah arkadaşlarıydı. Savaşlardan yeni çıkmış ve fakru zaruret içinde kalmış bir ülkenin, binbir yokluk ve güçlükleri içinde bu talimgah, kısa sürede büyüdü. 2'nci Dünya Savaşı yaklaşırken daha da gelişti ve güçlendi. ''Güçlüyüz! Cesuruz! Hazırız!''
1'inci Komando Tugayı veya bilinen adıyla Kayseri Hava İndirme Tugayı, Türk Ordusunun ilk komando tugayı olarak, 1966 yılında kurulmuş ve 1971'de Kayseri' de ki kışlasına taşınmıştır. Bu tugayın kurulmasından önceki tarihlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki komando birlikleri, bölük veya tabur seviyesinde, piyade birliklerinin kadrosunda görev yapmışlardı. Bu tarihten sonra ise tugay seviyesinde birlikler olarak teşkilatlandırıldılar. Çekirdeğini 1'inci Komando Tugayı'nın oluşturduğu Bolu 2'nci Komando Tugayı da 1973 yılında kurulmuştu.
1974 yılında icra edilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın en önemli kısmını bu iki komando tugayı ile birlikte, 1966'da kurulan Amfibi Deniz Piyade Tugayı ve 1966-1967 yıllarında kurulan Siirt 1'inci J. Komando Taburu,Nevşehir 2'nci J. Komando Taburu icra edeceklerdi. Türk tarihinde ilk kez komando birlikleri uçaklarla ''Havadan İndirme Harekatı'' ve helikopterlerle ''Uçarbirlik Harekatı'' gerçekleştirmişti.
Komando eğitimi verilen ikinci şanlı yuva 1963 yılında, İzmir'in Foça ilçesinde faaliyete geçen Jandarma Komando Okulu'dur. 1'inci J. Komando Taburu da1966 yılında Foça'da kurulmuş, daha sonra 1968 yılında Siirt'e konuşlandırılmıştır.1967 yılında kurulan 2'nci J. Komando Taburu ise Nevşehir 'de konuşlanacaktır.
Terörle mücadelenin yoğun olarak başlayacağı 1984 yılından itibaren, gerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı, gerekse Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki komando birliklerinin sayısı hızla artmıştır. Dünya genelinde, en etkili silahın ''inanmış bir asker'' olduğu kabul edilir. ''İnanmış asker'' ne demektir? Bunu anlamak, onun beden bulmuş, can bulmuş halini görmek isterseniz Mehmetçiğe bakmanız yeter. Mehmetçik için göreve gitmek; korkunun yürekten atıldığı, düğüne gider gibi, sevgiliye gider gibi mutluluk içinde koşarak cenge katılacak olmaktır. Bu çoğu zaman ölümün seve seve göze alındığı bir anın başlangıcıdır. Artık, dünyada hiçbir güç, Allah'ın rızasını kazanmak için yola koyulan bu Mehmetçiği durdurmayı başaramaz. Mavi bereyi giymek de; bu azim ve kararlılığı taşıyan Mehmetçikler arasından seçilmiş bir yiğit olan komandonun, ''Herkes benim bu ruh halimi bilsin ve tarafını ona göre seçsin.'' diye dünyaya haykırdığı, dosta güven, düşmana korku verdiği anı ifade eder. Geçmişte atalarımız bu görevi öncü birlikler olarak nasıl ''Mavi Sancaklı Akıncılar'' ile yapmış, düşmana ilk darbeyi vurmuş, yüreklere korku salmışlarsa, bugün de ''Mavi Bereli Komandolar'' aynı işlevi yerine getirmektedirler. Osmanlı orduları düşman topraklarına girmeden evvel öncü kuvvetler olarak gönderilen Akıncılar, baskınlar yaparak oradaki en kritik bölgeleri nasıl kontrol altına alıyor, düşmanın ikmal sistemini çökertiyor, kargaşa ve korku yaratıp düşman ordularının bir araya gelmesini engelliyorduysa, bugünde mavi bereli komandoların öncelikli görevi odur. Ayrıca, ülke içinde veya dışındaki teröristleri yok etmektir.Bu görevler için seçilmiş komandoların içinde bulunduğu ruh hali: ''Allah'ın bizim için seçtiği yazgıya boyun eğer, onun dışında hiçbir şeye boyun eğmeyiz.'' diyen, inanmış insanın ruh halidir.
Bu imanla dolu yüreklere sahip kahraman komandolar, besmele çekerek mavi berelerini giyerler. Sonra kıbleyi görecek şekilde ölülerimizi sağ tarafına yatırdığımız gibi berelerini sağa doğru yatırarak'' Senin yolunda şahadete hazırım ya Rab! '' demekte, böylece şehadeti baş üzerinde taşıdığını tüm dünyaya haykırmaktadırlar.Kullandığı bu iman zırhı,tüm vücudu ve ruhu sarmış olarak durmadan yürüyeceklerdir.Artık o andan itibaren komandolar başka bir düşünce alemine geçmiştir. Günlük kaygılar, dünyalık hevesler silinmiştir. Onlar Rabbinin rızasına kavuşmayı dileyen seçilmiş kişilerdir. Gerisinden gelecek Mehmetçiklere ''öncü olarak yürüme şerefi'' onlara verilmiştir. Bu seçilmişliğin ve öncü olmanın nişanı olarak mavi bere ile donatılmışlardır. Giymiş olduğu zırhlar, çelik başlık veya çelik yelekler düşmanını korkusuz yapamaz. Ancak, bir mavi bere; o imanla başına takanları korkusuz, kurt bakışlı, aslan pençeli yapar.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.