MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK NASIL YÜCELTİLİR?

Milli birlik ve beraberlik; Türk milletini oluşturan insanların, barışta olsun, savaşta olsun birbirlerini seven, birbirlerine inanan, güvenen vatandaşlar olarak vatanın ve milletin yükselmesi ülküsü çevresinde toplanması demektir. 

(Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir. M.K.Atatürk)

 (Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Anayasa 66. md.)

            Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda yakaladığımız başarının sırrı da, milletçe sağlanan bu birlik, beraberlik ve bütünlüktedir.  Bu konu da  Atatürk der ki;

 "Bir milletin başarısı, mutlaka bütün milli güçlerin bir istikamette oluşması ile mümkündür. Bu nedenle bilelim ki elde ettiğimiz başarı, milletin güç birliği etmesinden, ortak hareket etmesinden ileri gelmiştir. Eğer aynı başarı ve zaferleri gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, aynı esasa dayanalım ve aynı şekilde yürüyelim.''

            Yine Atatürk Nutuk’da der ki; ‘’Asıl olan iç cephedir. Bu cephe bütün memleketin, bütün milletin meydana getirdiği cephedir. Dış cephe  sarsılabilir, mağlup olabilir; fakat bu durum hiçbir zaman bir milleti, memleketi yok edemez. Memleketi yıkan, milleti tutsak ettiren iç cephenin çökmesidir.  Bu gerçeği çok iyi bilen düşmanlarımız,  iç cepheyi yıkmak için yüzyıllardır çalışmış ve çalışmaktadırlar. Kaleyi içeriden almak, dışarıdan zorlamaktan çok daha kolaydır.  Bu nedenle, Meclis’in düşünüş biçimi, çalışmaları düşmanlarımıza ümit verici olmadıkça, iç ve dış cephelerimizin yerinden oynamasına imkan yoktur.

Günümüzde emperyalist  ülkeler, savaşları terör örgütleri vasıtasıyla  istedikleri ülkelerin topraklarına taşımakta ve iç cepheyi çökerterek sonuca kolayca ulaşmanın yollarını aramaktadırlar. Vatanımız da bu konuda yüzyıllardır hedef ülke durumunda kalmış ve son olarak PKK ile açık, FETÖ ile gizlice yürütülen operasyonlar neticesinde dize getirilmeye çalışılmıştır.  Ancak milletimiz yüksek feraseti ile yine göğsünü siper etmiş ve alçakların emellerine ulaşmasına müsaade etmemiştir. Ne mutlu bizlere ki, her zorlukta canını ve malını devleti için ortaya koymaya hazır bir milletin evlatlarıyız. Terörle mücadeledeki başarımızın en önemli anahtarı da işte bu milli birlik ve beraberliğimizdir.

             O zaman milletinin bu hasletlerini bilen, bizzat yaşayarak da gören devlet adamları, ileriye doğru atacakları hak ve hakikat yolundaki adımlarda yanlışa düşen,  yanlış yönlendirilen kişiler olmamalıdırlar.

PKK terör örgütü ile  mücadeleye başladığımız 1984 ve devamındaki yıllarda Terörle Mücadele için  ''Aklın akılla mücadelesi.'' denir ve konu teröristlerin nasıl etkisiz hale getirilebilmesi gerektiği üzerine odaklanırdı.

            Devlet Büyükleri ‘’Bataklığı Kurutmak ‘’ yerine sinekleri temizleme işine odaklanmış, Mehmetçiği bu işe memur etmiş, terörle ulaşılmak istenen ana hedefleri görmezden gelmişti. DEVAMI GELECEK