Milli birlik ve beraberlik nasıl yüceltilir?
03 March 2025, Monday 06:00Cumhurbaşkanı, ‘’Cumhur İttifakı olarak iç cephemizi sağlamlaştırma ve 85 milyonun hayallerini gerçekleştirme gayreti içinde hareket ediyoruz.’’ dediği sırada ( İstanbul 8. İl Kongresinde)
- HDP'nin Başkanı Tuncay Bakırhan, Apo’ya övgüler dizip,'' Barışın, onurlu bir mücadelenin yol haritasıhazırlanıyor. Herkes çözüme, müzakereye gelmek zorun-dadır. Hükümetin yol haritası nedir? Ana dil, yerel yönetimler ne olacak?‘’ demekte,
-Kendilerine Müslüman Aydınlar diyen (Akademisyenler, gazeteciler, yazarlardan oluşan 142 kişi )bir grupta hemen devreye girerek bildiri yayımlamakta ve şu istekleri sıralamaktaydı.
• Kürt halkının siyasal haklarının anayasal güvenceye alınması,
• Özerklik, federasyon ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi,
• Kürtçenin eğitimde ve resmi alanda özgürce kullanılması,
• Yerleşim yerlerinin orijinal isimlerine kavuşturulması,
• Cezaevi şartlarının iyileştirilmesi, haksız tutuklamalara son verilmesi, kapsamlı bir affın çıkarılması.
Eski HDP eş başkanı Sebahat Tuncel, “İç barışın sağlanması doğru bir yaklaşım. Ancak bu nasıl olacak? Anayasal değişiklik olacak mı? Devlet Kürt sorunu için ne yapacak? Sonuçta ‘’Hak verilmez, alınır. Bu bir mücadele meselesi.'' Kürtler kendi kendini yönetecek. “ demekte,
PKK’nın sahadaki lider kadrosundan Murat Karayılan’da (PKK kurucularından ve KCK Yürütme Konseyi üyesi.)
-‘’Şu an savaştayız, önce ateşkes olmalı…
- Bu sürecin ilerleyebilmesi için Apo özgür olmalıdır. Silah bırakma kararı ancak PKK Kongresi’nde alınabilir, bunun için de Öcalan’ın özgür olup kongreyi toplaması şarttır
-Kongre kararı olmadan kimsenin silah bıraktırma yetkisi yoktur.’’ demekteydi.
("Savaş" ve "Ateşkes" gibi ancak devletler arasındaki ilişkilerde geçerli olan kavramları kullanan Kandil'deki terör baronları, kendilerini artık terör örgütü olarak değil, devlet yöneticisi olarak görüyorlar!)
Peki eli tutulan bu gibi kişiler ve ardındaki oyun kurucuların planlamaları çok önceden beri belli değil mi?
ABD’nin, Irak’ı parçalayıp Kürt Bölgesel Yönetimi diye federe bir yapı kurduğu sırada Apo’nun da PKK’nın Suriye kolu PYD’ yi EKİM 2003'dekurmasının bir tesadüf olmadığını bugün hepimiz çok iyi görmüş bulunuyoruz.
ABD - İsrail ortak hayali ‘’Büyük Kürdistan’’ projesinin ilk ayağı Irak’ta tamam-lanınca, 2. ayak için de hemen harekete geçilmişti. Bugün gelinen noktada, Suriye’de Fırat Nehri ’nin doğusunu kontrol altına almış bir PYD varlığı mevcuttur.
3. ayak olan İran için çalışmalarda devam ederken, 4. ayak Türkiye için seçilen yol ise PKK’nın 5. Kongre kararı ile revize edilmişti. Buna göre;
- ‘’ Bağımsızlık’’ hedefi şimdilik geri planda tutulacak;
- Kürt kimliğinin tanınması, Kürtçe eğitim, Kürtçenin 2. resmi dil olması, yerel yönetimlerde özerklik vb. ‘’Demokratik’’ açılımlara öncelik verilecek ve bunun ''Anayasal Güvence'' altına alınması sağlanacaktı.
Bunları da PKK’ nın siyasi aparatı gibi davranan parti ve STK’lar vasıtasıyla yapacaklardı. Böylece 4. ayak çok daha kolay ve kansız olarak elde edilecekti. 5. Kongre kararları bundan dolayı hepsi için her cümlelerinde ‘’Olmazsa olmaz!’’ niteliktedir.
Bugünlerde aynı oyunların bir parçasını oluşturan görüşmeler de devam etmektedir. Suriye’de Fırat doğusunu kontrol altında tutan PYD'nin komutanı Mazlum Abdi, ABD’nin tahsis ettiği uçakla Irak’a gitti. Irak Kürdistan Bölgesi’nde iktidarını yürüten M. Barzani ile Erbil’de buluştular.( 16 Ocak) Suriye’nin geleceği konusunda bütün Kürt gurupların ortak tutum alması, birlik-beraberliği için çalışmaktalar. Bu buluşmadan önce, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı M. Kurilla, Suriye’ye gelerek Mazlum Abdi’yi ziyaret etmişti.
Şimdi de, Türkiye’den giden İmralı ziyaretçileri, Irak'ta Barzani ve Talabani ile görüşmeleri yaptılar! Bu trafikten bizim beklediğimiz kardeşlik çıkar mı? Takdirlerinize sunuyorum.
Bu koşullarda, Öcalan‘a ‘’PKK'ya silah bırakma çağrısı yap!’’ demek gerçeklerle örtüşüyor mu? M. Karayılan 'ın sözlerinden de anlaşılıyor ki; Öcalan'ın örgüt üzerinde etkisi sınırlıdır. Yetki, PKK üst yönetimindedir. Bunlar önümüzdeki günlerde;
Öcalan'ın çağrısı, örgüt üzerinde sınırlı bir etki yaratmış gibi tavırlar sergilerler ve Kongre’nin toplanacağı, konunun inceleneceği gibi ifadeler kullanırlarsa, bu ancak;
- Öcalan ve bazı örgüt elemanının ev hapsi gibi koşullara geçmesi,
- Yerel yönetimlerdeki baskıların kaldırılması, tutukluların salınması
- Anayasa değişikliği hazırlıklarının takvime bağlanması ve arzu ettikleri maddelerin ‘’DEMOKRATİK-DAHA ÖZGÜR TÜRKİYE gibi albenisi yüksek kelimeler ardına saklanarak icraya konulmasını sağlamak için olacaktır.
(Ayrıca PKK'nın varlığına gerek kalmadığı, şu an PYD çatısı altında toplanmak gerektiği de sık sık dile getirilmektedir.)
Bu durum sadece HDP ve bölücü siyaset güdenler adına çok önemli bir kazanımdır. PKK’nın Suriye'deki uzantısı olan PYD ise ABD-İsrail desteği sürdükçe asla silah bırakmaz, bırakamaz! Çünkü Suriye'nin doğusunda oluşturulan bu yapı, İsrail'in bölgedeki güvenliği için çok önemlidir ve bu amaçla oluşturulmuştur. DEVAMI VAR
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.