TIRPANCI

Yarım asır evvel Ziraat Bankası önünde ellerinde tırpan, ekin biçtirecek ağa ararlardı.

Bir işveren geldi mi;

Ağa beni de götür. Ekmeğimi ver yeter diyenler az değildi.

Ortaköy yöresinden gelen tırpancılar kaput bezinden don gömlek, ayağında yarım çarık,

Sabahleyin güneşle beraber işe başlarlar, akşamın karanlığına kadar çalışırlardı.

Ağa beğenmezde yol verir diye korkudan öyle tırpan sallarlardı ki, şimdi çıra ile arasan ne öyle işçi ne de tırpancı bulamazsın.

Bırakın böylesini çalışacak ,

Çalışacak adam bulamazsınız.

Adam niye gelsin. Devlet nasıl olsa kesenin ağzını açtı.

Allah’tan sağlık devletten aylık.

Bu politika topluma tembelliği getirdi.

Hazinenin  ağzını açtık. Boşalınca ne olacak bilmem.

O  zaman medine fukarası gibi el açacağız gavura.

Osmanlı döneminde İngilizlerden borç para alıp Kıbrıs adasını terhin vermedik mi?

Bakın Kıbrıs düğümü hala çözülmedi. Hem de neler açtı başımıza.

Avrupa ve Amerika’nın da istediği bu.

Türkiye’yi içeriden yıkmak var politikalarında.

Ancak rahmetli Mustafa Kemal Paşa Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini öyle sağlam atmış ki.

Dışarıdan dış güçler içeriden de biz yıkmak için onca uğraşı veriyoruz bir türlü yıkılmıyor.

Sevgili Ata’nın yattığı yer nur olsun.

Kalın sağlıcakla...