ANILARDA Kİ YENİ YIL
04 January 2021, Monday 12:24Her şey dünde yaşanıp bitiyor. Kaybettiğimiz her şeyde kazancımız oluyor. 2020 yılı çamurlu bir seldi akıp gitti. Giderken de binlerce kişiyi toprağa sürükledi. Yılbaşılarının gelmesini dört gözle beklerdik. Birkaç aile birleşip coşku ile gelecek yılı karşılardık. Şimdi bu yaşadıklarımızı hayal dünyamıza bıraktık.
Geçirdiğimiz güzel yılbaşı gecelerini özlemliyoruz. Kavrulan kestanelerin, patlatılan mısırların kokuları her tarafa yayılırdı. Karşılıklı birbirimize verdiğimiz heyecanla açardık. Televizyondaki programları neşe içinde izlerdik. Piyango biletinin çekilişi çok güzel olurdu. Rakamlar tek tek okunurken sanki kendimize çıkacakmış gibi heyecanla çarpar zor zaptederdik. Dile kulaktan başka müşteri yoktur. Gecenin geç vaktinde kısa süreli dansöz çıkar onu seyretmek için kimse uyumak istemezdi. Uğurlayacağımız gecenin son dakikalarında da Zeki Müren’i dinlemeye doyum olmazdı. Yeni yıla oynayarak, ağzımıza tatlı olarak aldığımız şekerle ilk adımı atmış olurduk. Senenin de uğurlu geleceğine inanırdık. Şimdi inanç diye bir şeyimiz kalmadı. Dualarımız inancımızın sesi oldu.
2021 yılı gelmeden insanlara neler getireceğinin haberlerini de alıyoruz. Göller, ırmaklar hep kuruyor ve en kötü şekilde susuzluk alarm veriyor. 15-20 katlı yapılan gökdelenlere su nasıl taşınır. Su hayattır herşey su ile güzelleşir. Virüsten kurtulamadan susuzluğa karşı nasıl tedavi olunur. 2020yılı tarih yapraklarında sevilmeyen beddua alarak giden bir yıl olacaktır. Yaşam bir cümle olup ölüm ise noktasıdır. 2020 yılını ölüm bile kabul etmez.
Tapan apartmanı Aksaray’da ilk defa yapılan 4 katlı bir binadır. Şehrimize baraj yapımı için gelen mühendisi, muhasebecisi, avukatı şoförü bu dairede toplu oturmakta idi. Yılbaşı geldiğinde hangi eğlence yerine gidilir diye araştırmışlar. Cevap olarak “Şehrimizde eğlence yeri diye bir yer yok” ama “Ahmet Berksoy’un yılbaşı kutlaya bilirsiniz” yanıtı almışlar. Bizde dört aile kendi aramızda yılbaşını karşılamak istedik hazırlıklarımızı da kendimize göre yapmıştık.
Akşamın ilk saati kapımız çalındı. Açtığım vakit karşımda hiç tanımadığım çok şık kıyafetler içerisinde 15 kişi ile karşılaştım. “Bizler sizinle yeni yıla adım atmak istedik” dediler. Sıcak bir kucaklaşma ile içeriye buyur ettim bunların tanrı misafiri olduklarına inandım. Evimiz renkli grapon kağıtları, balonlarla süslü idi. Evimizin duvarında bir yazı tahtamız vardı. Üzerinde de “Garsona yan gözle bakmak yasaktır” yazısını okuyan misafirlerimiz bu yazıyı okuyunca kahkahalarla gülmeye başladılar garson bendim hizmetler bana aitti. Gecenin saat üçüne kadar eğlendiler, teşekkürlerle ayrıldılar. Biz bu eve artık devamlı geliriz dediler. Düvene at, meraya ot, insana dost her zaman lazımdır. Biz dört aile hazırlıklarımızdan bir lokma yiyemedik. İlişki vermek değil paylaşmaktır. Bazı evlerde et kaynar, bazı evlerde dert kaynar. Zaten yoksulların durumunu düşününce lokmalar boğazımızda düğümleniyor. Her aradığımızı bulamayız ama, bulanlarda arayanlardır.
Ben yılbaşının ertesi günü bütün gelen misafiri yeniden eve çağırdım memleketimizdeki görevleri bitinceye kadar da çok güzel günler geçirdik. Şimdi o günlerin enerjisi ile yaşıyoruz. Temel yakıtımızı sevgi ile besliyoruz.
Şimdi ne kapı çalan dost ne de buyur edecek ev sahibi var. Yaşamımız kördüğüm açmaya çalışıyoruz.
Yeni yıl yurduma, milletime, dost ve akrabalarıma, sağlık ve huzur getirsin.
sevgilerimle