ABAYLAR
Aksaray
27 June, 2025, Friday
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

Yazı ailemizden bir misafirim var

03 January 2025, Friday 06:45

ESKİ KIŞLAR

Eskiden kış mevsimi çok şiddetli geçerdi,

Canile mal kaybından olurdu bir felaket.

Binbir yokluk içinde ömür dertli geçerdi,

İnsanlar yaşıyordu bir hayat-ı sefalet.

 

Uluırmak çayında bulgur avı akardı,

Damda kamış çelenden, buzdan sülük sarkardı.

Kimsesiz fakirlere komşuları bakardı,

Vakıf hanlar haneydi yolculara imaret.

 

Tipiden deve çöktü Deveciyan sokakta,

Uzundede yanında camız öldü batakta,

Pek temez tutulmayan, yatır olan konakta;

İnsanı korkuturdu geceleyin hayalet!

 

Damda yığılan karlar hep yollara kürünür,

sokakta adam boyu kar içinde yürünür,

Tabiat gelin gibi beyazlara bürünür,

Irmakta, kristal buz arzederdizerafet.

 

Kayıt damı doluydu erzak ile lebaleb,

Geçim için yoktu ne bir kaygu, ne sebeb?

Büyük, küçük herkesde vardı ahlak ve edeb;

Hatun kişi görülse duyulurdu hacelet.

 

İhtiyaçlar mahduttu, medeniyet geriydi,

Türkler rençber, amele; birer hizmet eriydi,

Esnaf, tüccar, san’atkarrum ve ermeniydi;

Yoktu Türkler içinde bir erbab-ı ticaret.

 

Ağırlık ölçüleri: okka, şinik ve kile,

Yük heybeyle taşınır, o zaman yoktu file,

Müşteri aldanmazdı, esnaf yapmazdı hile;

Çarşıdan gözetilir hak, hukuk, muadelet.

 

Sığırdan dönemiyen inek haka tutulur,

İdare lambasından isli gazlar yutulur,

Bazı gece ahırın sekisinde yatılır;

Hayvanların nefesi veriyordu hararet!

 

Kavun, karpuz saklanır tahtaboşda samanda,

Zerzemide hevenkler asılırdı tavanda,

Kavut, düğcük yapılır döğülerek havanda;

Hepsi oldu hatıra; unutuldu örf, adet.

 

Çocuklar kızak ile karlarda kayarlardı,

Kardan adam yaparlar, gözünü boyarlardı,

Bir büyüğü görünce selamlar, sayarlardı:

Nerde eski terbiye nerde eski nezaket?

 

Kış gecesi komşular toplanıp eğlenirdi,

Bulgur, ceviz, kavurga, köftür, sucuk yenirdi,

Tandırda ısınılır, meteller söylenirdi,

Fincanda yüzük bulmak olurdu bir kehanet!

 

Binüçyüzyirmialtı meşhur bir tarih oldu,

Uluırmak buz kardı, sonra tümüyle dondu,

Yer altından fışkıran sularla evler doldu;

Hastalık ve soğuktan koptu kızıl kıyamet!

 

İnsanlar merhametli, kanaatkar, tok idi,

Ülser ve kanser gibi hastalıklar yok idi,

Topraklar bereketli, muhsulatı çok idi,

Şimdi arttı hastalık, kalmadı betbereket.

 

Kış günü eğlencenin zevkine olmaz payan,

Sıralar bir hatıra, maziden bize kalan,

Bunların hepsi gerçek, sözümde yoktur yalan,

SADİ’nin görüşünde vardır aynen isabet.

                                  

                                                  30.12.1971

                                              Sadi Uluırmak

                                           Eski Belediye Bşk.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.