ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

YEŞEREN AKSARAY – 3 – “Aksaray’ın Koruları”

19 Eylül 2021, Pazar 16:44

Miyawaki Tekniği ile Aksaray’da Mini Ormanlar oluşturabilme ihtimali, birçok okuru da benim gibi heyecanlandırmış ve heveslendirmiş olmalı!

Teknik, kentsel çevrede 10 yıl gibi kısa bir süredir kullanılıyor olsa da kullanımı dünyada hızla yayılım göstermektedir. Hollanda, Hindistan, Belçika, Fransa, Almanya, İngiltere, Curaçao ve Pakistan’da bu teknikle mini ormanlar oluşturulmuştur.

Bu ülkeler içerisinde bilhassa Pakistan ve Hollanda’da ülke çapında oldukça başarılı çalışmalar yapılmış. Örneğin Pakistan Başbakanı Imran Khan, ülkesinde Miyawaki Tekniği ile kentsel ormancılık programını başlatmış; Hollanda’da ise IVN adlı bir sivil toplum kuruluşu vatandaşların, belediye ve okulların desteğini alarak mini kent ormanları oluşturmaya başlamış.

Geleneksel dikime göre 10 kat daha hızlı büyüyen, 30 kat daha ağaç yoğunluğuna, 40 kat daha karbon emilimine, 100 kat daha biyolojik çeşitliliğe sahip olan bu ağaçlık alanları şehrimizde nerede ve nasıl oluşturabiliriz?

  1. Daha evvel bu ağaçlık alanları her mahallede oluşturabileceğimizi söylemiştim. Bu mini kent ormanlarını oluşturabilmek için ihtiyaç duyulan en küçük alan, 100 metrekaredir ve zannediyorum ki her mahallede de en az bu kadar olan boş bir alan vardır.
  2. Mesela bazı okul bahçeleri, bazı camii bahçeleri, bazı resmî daire bahçeleri ile özel işyeri bahçeleri ve bilhassa çocuk parkları Mini Ormanları oluşturabilmek için uygun alanlardır.
  3. Bu alanların tercih sebeplerinden biri, dikilen ağaçların ilk 3 yıllık sulama ve bakımlarının kolay yapılabilmesidir.
  4. Tercih sebeblerinden bir diğeri ise, bu alanlardaki sosyal hareketliliğin fazla olması sebebi ile ağaç dikim, sulama ve bakım işlemlerinin bu alanları kullananlarca yapılması ile insanımızda doğa bilincini canlı tutup sorumluluk hissini artırarak koruma güdüsünü oluşturmaktır.
  5. Bu alanlardan bilhassa çocuk parklarındaki çim ekili yeşillik alanlar Mini Ormanlar için en uygun yerlerdir. Çünkü hem yeteri miktarda alan var hem de zaten sulanıyor.
  6. Akıllarda bir soru kalmasın diye öncelikle pilot bir yahut birkaç park alanı seçilerek deneme sürecine başlanmalı.
  7. Prof. Dr. Akira Miyawaki ağaçlandırma çalışmaları yapacağı bölgede, bölgeyi gezip yerli ağaçlardan tohumlar toplayıp çimlendirerek fidanlar yetiştiriyor ve ağaçlandırmada yetiştirdiği bu fidanları kullanıyormuş. Çünkü bölgeye adapte olmuş yerli ağaçlar, bölgeyi yeşillendirmek için en uygun ağaçlardır. Shubhendu Sharma’da bu yöntemi kullanıyormuş. Ancak ağaçlandırma çalışmalarını hızlı başlatabilmek için Miyawaki Ormanları’nda hazır fidanların da kullanılabileceğini söyleniyor.
  8. Tohumdan fidan oluşturma çalışmaları birkaç yıl sürdüğü için tohum çimlendirme, filizlendirme çalışmalarına en kısa zamanda başlanmalıdır. Ancak bu birkaç yılda da vakit kaybetmeme adına hazır fidanlarla pilot alan(lar)da ilk dikimler yapılabilir. Mesela önümüzdeki 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü ilk dikimlerin yapılması için en uygun ve en anlamlı zamandır.
  9. Dikeceğimiz bu fidanlar, tam bir sene sonra yani 11 Kasım 2022 Milli Ağaçlandırma Günü’nde Allah’ın izni ile yorumlanabilir düzeye gelmiş olacaklardır.

Sizler de Miyawaki Tekniği ile evinizin, apartmanınızın, iş yerinizin varsa arka bahçesinde yahut köyünüzde bir alanda mini orman oluşturmayı deneyebilirsiniz. Sonuçlarını benimle de paylaşırsanız çok sevinirim.

Ancak şunu unutmayalım ki Miyawaki Tekniği ile oluşturulan Mini Ormanlarda yerli meyve fidanları kullanılsa da bu teknik, verimli meyve yetiştiriciliği için değil, ağaçlandırma için uygundur.

Zaten bu teknikte tek tür ağaçlar değil, farklı tür ağaçlar birbirine yakın dikilmektedir. Amaç ise meyve almak değil, güneş ışığına ulaşmak için ağaçları birbirleri ile rakabete sokarak karbon emilimini yani oksijen üretimini artırmaktır. Böylelikle alanda biyolojik çeşitlilik de artacak, eskiden gördüğümüz kelebekler dahi yeniden uçuşacaktır.

Tüm dünyada Tiny Forest (Mini Orman) denen bu konsepti şehrimize uyarlayabileceğimiz projeye verilebilecek en güzel ad ise zannederim ki eski Deli Orman’ımızın da çağrışımının yapıldığı Mini Deli Ormanlar Projesi olacaktır.

Yeni oluşturacağımız bu Mini Deli Ormanlar, ormancılık terminolojisinde Koru(luk) olarak tanımlanır. Oluşturulacak bu her yeni koru, tarihi kişilerimizin bilhassa da Aksaraylı yahut Aksaray’la ilgisi olanların adlarıyla birlikte anılabilir ki bu da tarihi kişiliklerimize gösterebileceğimiz ahde vefanın en güzel göstergelerinden biri olacaktır.

Koru kavramını kullanmamız önemli, çünkü doğayı koruma sorumluluğu için halkımızın bilincine park yerine koru kavramını yerleştirmemiz gerek.

Sözlükte koru, bakımlı küçük orman; koruluk ise koru durumunda olan sık ağaçlıklı yer olarak tanımlanırken; park, bir yerleşme merkezinde halkın gezip hava alması için düzenlenmiş ağaçlı ve çiçekli bahçe olarak tanımlanmaktadır ki zaten halk tarafından da böyle algılanmaktadır.

Kısacası koruluk ile parkın zihnimizde şöyle canlandığını söyleyebiliriz; Korulukta ağaçlar ve tabiî hayat, parkta ise vatandaşın sosyal hayatı ön plana çıkmaktadır. Yani korulukta insanlar doğaya misafirdir; parklar ise, yalnız insanlar için düzenlenmiş yarı tabiî-yarı sunî gezinti alanlarıdır.

Bu durumda park kavramı yerine koru kavramını kullanmak, halkımızda doğa bilincini daha kuvvetli oluşturabileceği gibi, doğayı koruma güdüsünü de canlandıracaktır.

Ve zannederim parka sahip olduğunu, hükmettiğini düşünen insan,koruya yani doğaya sahip olduğunu değil, kendisinin oraya ait olduğunu hissedecektir.

Koruluklar içerisine parklar, piknik alanları da yapılmaktadır ki Kılıçarslan Parkı ve Piknik Alanı da bunlardan birisidir.

Koru kavramını halkımızın bilincine yerleştirmeye, eskiden Çipkilik dediğimiz bu Kılıçarslan Parkımızı Kılıçarslan Korusu adıyla yeniden adlandırarak başlayabilir; Miyawaki Tekniği ile oluşturacağımız her Mini Deli Ormanı tarihî bir kişiliğimizin ismi yanında koru ile birlikte adlandırarak da pekiştirebiliriz.

“Kıyamet kopmakta iken bile elinde bir fidan bulunan kimse onu dikebilecekse hemen diksin”hadis-i şerifi ışığında Yeşeren Aksaray’ı, Yeşil Aksaray olarak en yakın zamanda yeniden görmek ümidi ile…

Ervâh Kabristanı’nda medfûn olan Hamza Baba’dan bahsedeceğim bir sonraki yazımda görüşmek üzere…