AKSARAY VE AGRO-TURİZM (TARIM TURİZMİ)
23 Ocak 2024, Salı 09:34Doğal, kültürel ve sosyal değerleri ile özellik arz eden, temiz ve sağlıklı bir çevrede gelişebilen ve bulunduğu yöreye ve ülkeye ekonomik yararlar sağlayan ulusal ve uluslararası küresel bir etkinlik olarak tanımlanan turizm, günümüzde değişen ve gelişen yaşam içerisinde klasik güneş – deniz – kum algısı ve değerlendirmesinin ötesine geçerek çeşitlenmiştir. Bu çeşitlerden birisi de agro-turizm (agriculture turizm)’dir.
Tarım turizmi diye de adlandırılan agro-turizm, kırsal alanda yaşayanlar ile tarımsal faaliyetle uğraşan işletme sahiplerinin de katıldığı doğaya dost ve kültürel değerlere saygılı, kırsal alanla kentsel alanı birbirine yakınlaştıran, katılımcı bir turizm şeklidir.
Agro-Turizm;
- Şehrin tarımsal prezantasyonuna dikkatleri çeker.
- Şehrin sosyo-kültürel yaşamına değer katar.
- Şehrin prestijini artırır.
- Yerel tarım ürünlerinin tanıtılmasını sağlar.
- Tarım işletmelerinin daha işlevsel ve yönetimsel hale gelmesine yardımcı olur.
- Tarım gelirlerinin artmasını sağlar.
- Tarım işletmelerinin büyümesini sağlar.
- Farklı tarım ürünlerinin geliştirilmesini sağlar.
- Yeni tüketici pazarlarının oluşmasını sağlar.
- Tarım sektöründe sürdürülebilirliği sağlar.
- Bireylerin vizyon sahibi olmasına katkıda bulunur.
Tüketim çılgınlığıyla baş edebilmek ve ondan yeterince faydalanabilmek için sadece çılgınca üretmek yetmiyor. Prezantasyonun yani sunumun da tüketim ve üretim kadar çılgın olması gerekiyor ki tüketici mutlu olsun, bu da üreticiye ve aracıya, dolaylı olarak da halka yansısın. Arz – talep meselesi…
Aksaray’ın turizm potansiyelini biliyoruz. Doğa turizmi, kış turizmi, tarih turizmi, Kapadokya turizmi, Müslümanlar için de Hristiyanlar için de var olan inanç turizmi vs vs vs… Aksaray için aslında yok yok! Bir tek yaz turizmi olarak algılanan deniz ve kum Aksaray’da yok, o da kim bilir bir gün, bir çılgın projeyle, bir şekilde karşılanır. Neyse hayallere fazla kapılmadan şu an için yapılabilirliği daha kolay olan meramı dile getirmeye devam edeyim.
Aksaray agro-turizmde de var olmalı!
Peki Aksaray turizmin bu kolunun altından kalkabilir mi?
Pek de âlâ kalkar.
Çünkü Aksaray, tarımsal üretimde olduğu kadar bu alandaki tarihsel ve kültürel birikim açısından da oldukça zengindir.
Yakından uzağa doğru gidecek olursak 1950’de büyük ses getiren eseri “Bizim Köy” ile Cumhuriyet Dönemi’nde Köy Edebiyatı akımını başlatan, 1966’da “Bizim Köy” ile UNESCO tarafından “Dünya Kültürüne Hizmet Ödülü” alan, 1967’de ise yine UNESCO tarafından “Dünya Gençliğine Örnek İnsan” olarak seçilen yazar, şair ve öğretmen Mahmut Makal'ın; Osmanlı Döneminde hayvanseverliği, sokak hayvanları koruyuculuğu ile öne çıkan Helvacı Seyyid Ali'nin; muhtemelen Karamanoğlu Döneminde yaşamış, Aristo'nun Baytar-namesi üzerinde çalışan Hacı Muhammed Aksarayî'nin (tahminime göre Sancılı Baba’nın) Aksaraylı olması ile tarihte birçok ilklere ev sahipliği yapmış, koyun ve keçinin evcilleştirilmesinin yanı sıra ilk tarım denemelerinin de yapıldığı Aşıklı Höyük'ün Aksaray'da olması gibi daha pek çok değerimiz, Aksaray'ı Tarım ve Tarım-Turizmi açısından oldukça önemli kılmaktadır.
Aksaray’da üretici agro-turizm için aslında çoktan harekete geçti: Müşterilerine ürünleri kendilerinin toplamalarına müsaade ederek satış yapan çilek yetiştiricileri buna en iyi örnek.
Bundan sonrası için yapılacak olan ise şehre gelen yerli ve yabancı turistleri agro-turizme de yönlendirecek vizyon, kurumlar arası iş birliği ve prezantasyondur. Çünkü Aksaray, turizmin bu alanına da hakikaten hazırdır.
Aksaray’da başlayacak olan agro-turizm, gastro-turizmin canlanmasına da katkı sağlayacaktır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.