Ahlaki durumlar ağlanacak durumda
06 Ocak 2020, Pazartesi 09:09Ahlaki duygu çok önemli, tabi ahlaki düşünceyi bozan durumlar ile birlikte ahlakı terbiye verilmeyen durumlar en önemli durumdur. Ahlak önce ailede başlar ve çevreye doğru yayılır. Ama gelin görün ki, siz ne kadar ahlaki terbiye verirseniz verin. Son dönemlerdeki teknoloji ve sanal alem iletişimleri ahlak diye bir şey koymadı. Buna birde televizyonlardaki Türk ahlak ve terbiyesine uymayan ve aile yapılarını bozan diziler toplumun ahlakını iyice dejenere etti.
Birçok televizyon dizileri acilen yasaklanıp ekranlardan kaldırılmalıdır. Müslüman bir toplumda ne ahlak nede terbiye bırakmıştır. Ben şahsen ne dizi ne de filim izleyen birisi değilim. Bazen çok kısa bakar geçerim. Hiç bir dizinin ne konusunu ne de amacını merak eden birisi değilim. Ben güncel olayları ve toplumu ilgilendiren konulara bakarım.
Ama çoğumuzun evinde genellikle hanımların ve kızların hiç kaçırmadan izlediği diziler var. Nedir bu dizilerin gayesi ve amacı? Kimin eli kimin cebinde değil, bir kadın ve erkek eşlerini nasıl anlatır bunlar işleniyor ve yeni nesil hayatlarını buna göre şekillendiriyor.
Bunları zaman zaman hayatlarına uyarladıklarını ve sonra başlarına gelenleri yine o ekranların haberlerinde çoğu zaman izliyoruz. Bunun adı ne olabilir, toplumun ahlakını ve aile hayatını bozmak değilmidir? Uyardığınızda bile sizi dikkate alıp dinleyen var mı?
Yaşlımızın gencimizin elinde bir telefon sabah akşam sürekli orayla burayla uğraşıp duruyor. İki gün karşı cinsi ile görüşüp konuşurken ister evli olsun ister bekar olsun mutlaka birbirlerine karşı görmeden tanışmadan yakınlık duyuyor, sonuçları ise malum.
Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programı için görüşlerini aldığım 83 yaşındaki teyzemizin dediği gibi, “ oğlum eskiden ahlak böyle değildi. Şimdikilerin elinde bir telefon Van’dan tutun, Edirne’ye kadar insanlarla kızlar konuşuyor.
Sonra bakmışınız evleniyor veya kaçıyor. Tanımıyorsun, görmemişin, adamın ahlakı nedir, terbiyesi ve ailesi nedir bilmiyorsun. Karşı çıksan ben evleneceğim sana ne diyorlar ve evleniyorlar, birde bakmışınız evleniyor, iki ay sonra ayrılmışlar. O kadar gençler sağlam evlilik yapmadığı için boşanmaların haddi hesabı yok” dedi.
Geçtiğimiz günlerde tesadüfen bir buluşturma, birleştirme ve barıştırma kadın programına kısaca baktım. Kadınla erkek barışmak istemiş, ama adam çocuklarından şüphe ettiği için DNA testi istemiş. Test sonucunda üç çocuğun üçünün testleri babadan değil. Her üçünün babası da farklı kişilerden.
Programcının anlattığına göre programa gelenlerin yaptırdığı test de nerede ise %80 nin babası farklı kişiler çıktığını söyledi. Düşünebiliyormusunuz, toplum olarak ahlaken ne duruma gelmişiz. Karşı iki ayrı cins iki gün birbiri ile konuşunca eşlerini aldatır durumdayız.
Geçen günlerde bir arkadaş anlatıyor, bir yerde çalışan kadınla bekar genç kaçmış. Kadının kocası bir yaşındaki çocuğa nasıl bakayım onuda götürsün diye ağlıyormuş. Bu ahlaki durumun evlisi bekarı yok. Tabi bunları söylerken her insanı kast etmiyorum, istisnalar kaideyi bozmaz. Ama bu durumda olanların sayısı az değil.
Ben zinanın suç olmaktan çıkarılmasına şiddetle karşıyım. Zina suç olmaktan çıkınca bu durumlar dahada artmıştır. Zinanın suç olması yeniden getirilmelidir. Müslüman bir toplumda AB gireceğiz diye önemli hasletimizin kaldırılması ahlakımızı yozlaştırmıştır.
Dolayısı ile bu televizyon dizileri, teknoloji, sosyal medya gibi durumların ülkemizdeki ahlaki hasletimizi yok etmiştir. Avrupa'dan gelenler bile bizdeki bu durum Avrupa'da bile yok diyorlar. Eskiden ahlakımızda, saygıda, sevgide ve namus meselesi en önde olan hasletlerimizdi. Bazen ağlanacak halimize güldüğümüzü görüyoruz. Gençlerde o eskidendi diyerek büyüklerini takmaz duruma gelmiştir.