KADINA ŞİDDET
26 Kasım 2025, Çarşamba 05:4625 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”, 1999 yılında kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla BM Genel Kurulu kararı ile ilan edilen gündür. Yaşanmakta olan kadına şiddet olayları dolayısıyla bu kötü durumun ortadan kalkmasına yönelik atılmış önemli adımlardan biridir.
Bu günün 25 Kasım olarak belirlenmesinin nedeni 1960’ta Dominik Cumhuriyeti’nde meydana gelen bir olaya dayanmaktadır. BM tarafından farkındalık yaratmak için 2021 yılının teması “Dünya Turuncusu: Kadına Yönelik Şiddete Hemen Son!” olarak belirlenmiştir.
Kadına yönelik şiddet, BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi tarafından “kadına, kadın olduğu için yöneltilen veya orantısız biçimde kadınları etkileyen şiddet” olarak tanımlamaktadır. Komite, cinsiyete dayalı şiddetin kadınların erkeklerle eşit olarak hak ve özgürlüklerini kullanmalarını ciddi şekilde engelleyen ayrımcılık biçimi olduğu ifade etmektedir.
Kadına yönelik şiddet ister kamusal alan ister özel alanda meydana gelsin kadınların fiziksel, ruhsal, sosyal, cinsel, ve ekonomik açıdan zarar görmesine ve onurunun zedelenmesine yol açmaktadır. Ayrıca yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı fiziksel ve duygusal bütünlük hakkı gibi temel insan haklarının ihlal edilmesine yol açan bir insan hakları meselesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadına yönelik şiddet, toplumsal açıdan yıkıcı etkisi bulunan küresel bir olgudur. BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin verileri, küresel ölçekte her üç kadından birinin genellikle yakın partnerleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koymaktadır. Veriler, kadına yönelik şiddetle etkin mücadele için eşgüdümlü ve çok boyutlu çalışmaların yapılmasının önemini ortaya koymaktadır.
Herkes insan onuruna yakışır bir yaşam hakkına sahiptir. Kadına verilen değer, her türlü fayda ve beklentinin ötesinde insan haklarının bir gereğidir.
Dolayısıyla kadının saygınlığını ve itibarını korumak, herkes için bir insanlık görevidir. Kadının toplum içindeki saygınlığı, itibarı ve etkinliği gelişmişliğin ve uygarlığın da bir göstergesidir. “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”ne günler kala Dünya Sağlık Örgütü, 53 ülkeyi kapsayan bir rapor yayımladı. Rapor erkek şiddetinin ulaştığı boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’ye ait veriler dikkat çekti. Türkiye’de partner şiddetine maruz bırakılan kadınların oranı %34,7 oldu. Buna göre Türkiye, Macaristan (yüzde 42,2) ve Finlandiya’nın (yüzde 37,4) ardından üçüncü sırada yer aldı. Yani Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün Avrupa coğrafyasında, her üç kadından birinin partnerinden şiddet gördüğü ülkelerden biri oldu. Türkiye’ye dair mevcut diğer çalışmalar da bu tabloyu doğruladı. BM Nüfus Fonu’nun Türkiye verilerine göre ülkede her 10 kadından 4’ü hayatında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kalmış oluyor.
Şiddet döngüsü, içinde olduğumuzda bu ilişkilerden kopmak zor olabiliyor. Özgüven kayıpları yaşanıyor. Şiddetle mücadele süresince atılan her adım çok değerlidir.
Kadın dayanışma merkezleri ve kadın örgütleri, şiddet döngüsünün farkında olarak yaklaşım geliştirir. Bu süreçte neler yaşandığını, ne tür desteklere ihtiyaç duyulduğunu birlikte gözden geçirebilir, aydınlanma sağlanabilir. Erkek şiddeti karşısında birlikte düşünmek, deneyimlerimizi paylaşmak, yalnız olmadığımızı hissetmek bizi güçlendirecektir.
Şiddet, doğrudan kadınların özgüvenlerini ve bağımsız karar alma yetilerini hedef alır. Bu nedenle şiddete maruz kalındığında kendimizi güçsüz, halsiz, umutsuz, kaygılı hissederiz. İçinde bulunulan bu hal maruz kalınan şiddetle ilgili ruh halidir.
Kendimizi hazır hissettiğimiz anda alabileceğimiz sosyal ve psikolojik destekler şiddetle ve ruh haliyle baş etmemizi sağlar, kolaylaştırarak..
Kadınların nereye nasıl başvuracağını ve kimi sorulara kimlerden gerçek destek cevaplar alacağını bilmesi önemlidir. Karşılaşılan en önemli sorular:
- Şiddete uğruyorum haklarımı bilmiyorum, ne yapabilirim?
- Şiddete maruz kaldım, en yakın karakola gittim. Başvurumu kabul etmediler. Ne yapabilirim?
- Sığınak nasıl bir yer?
- Şiddete uğruyorum, boşanmak istiyorum. Avukat ücretini ödeyemiyorum. Ne yapabilirim?
- Uzaklaştırma kararım var ama şiddet uygulayan kişi karara uymuyor. Ne yapabilirim?
Tedbir kararlarının ihlali ve sonrasında yaptırımların uyulmaması, 6284 sayılı Kanun’la ilgili en önemli sorunlardan biri.
Ayrıca gizlilik kararlarındaki aksaklıklar kadınların güvenliğini riske atmakta devam ediyor.
Kadınların şiddetten uzak, ekonomik olarak bağımsız ve kararlarını özgürce alabileceği insanca bir yaşam sürmesi için devlet anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile taahhüt ettiği yükümlülükleri yerine getirene kadar mücadele etmek zorundayız.
Kadınlar olarak haklarımızdan, hayatlarımızdan ve mücadelemizden vazgeçemeyeceğiz. Şiddetsiz bir yaşam mümkün!
Bunun için kadın dayanışmasını büyütmeye hayatlarımızı şekillendiren kadın düşmanı fikirlere itiraz ve eşitlik için mücadeleye devam edeceğiz.
Kadına yönelik şiddetin bahanesi olmaz. Kadına şiddet suçtur.



Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.