VATAN SEVGİSİ

"Vatan sevgisi imandandır" diyen Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir defasında da vatanı savunmanın önemini ve faziletini şöyle anlatmıştır: “Vatanı korumak için bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ay nafile oruç tutup geceleri nafile namaz kılmaktan daha hayırlıdır.

Allah Resûlü (s.a.s) bizlere, vatanı sevmenin, savunmanın mukaddes bir görev olduğunu öğretmektedir. Vatanı korumak için nöbet tutanların, bu uğurda canlarını feda eden şehitlerin, Allah katında sonsuz nimetlere ulaşacaklarını, ebedi cennet ile ödüllendirileceklerini de bildirmektedir. Buna göre hem müslüman olduğunu söylemek hem de  gerektiğinde şehadetten, gazilikten kaçacak olmak,  askerlikten türlü hilelerle uzak durmak ancak zayıf karakterli olanların harcı değil midir?

Vatan savunması, sadece üzerinde yaşadığımız toprak parçasını korumaktan ibaret değildir. Aynı zamanda dinimizi, canımızı, malımızı, namusumuzu ve neslimizi her türlü tehlikeden korumaktır. İstiklal ve istikbalimizi teminat altına almak, birliğimizi vekardeşliğimizi güçlendirmek için gayret göstermektir.

Türk milleti tarih boyunca aziz vatanı muhafaza etmek için nice sıkıntılara göğüs germiş, nice badireler atlatmıştır. Bütün zorluklar karşısında tek dayanağımız da Yüce Rabbimiz  oldu. Her şart ve durumda yalnızca O’na güvendik, O’na sığındık ve rızasını kazanmak için durmadan çalıştık. Malazgirt’te, Çanakkale’de, Milli Mücadele’de bütün imkânsızlıklara rağmen en kesif ordulara karşı vatanımızı müdafaa ettik. Hiçbir zaman zulme ve zalimlere geçit vermedik.  

Dün olduğu gibi bugün de ülkemize ve aziz milletimize karşı kurulan kirli tuzaklar boşa çıkarılmalıdır.  Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne kasteden hainler; hüsrana uğratılmalıdır. Etrafımızın ateş çemberine döndürülmek istendiği bugünlerde bize düşen; her alanda güçlü olmak için daha fazla çalışmak, daha fazla çaba göstermek ve uyanık olmaktır. Aziz şehitlerimizin, uğruna canlarını feda ettikleri, kahraman gazilerimizin cepheden cepheye koştukları ulvi değerleri yaşamak ve yaşatmaktır. Hülasa, ülkemize ve aziz milletimize karşı oynanan kirli oyunları feraset ve basiretle boşa çıkarmaktır.  Binlerce masum vatandaşımızın ve asker, polis, öğretmen, imam gibi devlet görevlilerinin kanı elinde bulunan alçaklara asla taviz vermemektir. Dün bizleri hür ve bağımsız yaşatmak için Allah'ın emrettiği gibi zalime boyun eğmeden şehit veya gazi olmayı şeref sayan atalarımızın yolunda gitmekte bir an bile tereddüt etmemektir.

 ‘’Vatan Sağolsun!’’ diyerek imanımıza kuvvet ve kudret katan koca yürekli şehit ve gazi ailelerinden de güç alarak, mücadele azmiyle dolu olduğumuz bu günlerde, milli birlik ve beraberliği sağlamak için devletimizin medet umduğu kişi ve kuruluşlara bakıyor ve  haklı olarak yüreğimiz dağlanıyor. Kimdir bunlar;

- Vatan haini, binlerce vatandaşımızın, askerimizin  ölümüne neden olmuş bebek katili,  PKK-PJAK -PYD’ nin  kurucusu Apo,

- Parti tüzüğünde  ‘’Demokratik Özerklik ‘’ başlığı altında Kürtlerin kendi kaderini tayin etme hakkı olduğunu ve Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunun  sözde ‘’Kürdistan’’ olduğunu her fırsatta dile getiren, öldürülen her teröristin cenazesine katılarak teröristi kahraman diye alkışlatan, yapılan kanlı eylemi ‘’Halk Savaşı’’ diye pazarlayarak örgüte yeni elemanlar kazandırmaya çalışanların partisi yani terör destekçisi DEM,

- Kürdistan hayali ile yaşamış ve örgüte her türlü desteği vermekten bir kez olsun geri durmamış bölücü, ayrılıkçı insanlar.

Vatanımızın bekası için bir tedbir alınacak ise bunlara mı el uzatılmalıydı? Bu vatan için bu güne kadar hangi olumlu işin içinde oldular?

Şairin de dediği gibi‘’Bu vatan, toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir.’’

Huzurla yaşadığımız güzel vatanımızı bize yurt kılan aziz şehitlerimizi ve ahirete irtihal eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.  Mekanları cennet olsun.  Kendi siyasi çıkarlarını milletin ortak menfaatlerinden önde görenleri tarih asla affetmemiştir. Onlardan bizden uzak olsun.