Annem dün gece rüyamda idi
27 Aralık 2017, Çarşamba 09:21Çoktandır rüyama girmeyen annemi dün gece rüyamda gördüm. Kendisine sarıldım,o da bana sarıldı. Etkisinden kurtulamadım onun için annemle yaşadığım bazı güzellikleri gençlere örnek olması için kaleme aldım. Neden annelerimizi fırsat buldukça ziyaret edip gönlünü almıyoruz? Anneler gününde değil asıl onları her gün hatırlayıp sevindirmemiz gerekmez mi? Onlar bizden hediye değil sevgi ve ziyaret beklerler. Onları ziyaret ve kucaklamak dünyalara bedel, en güzel hediye onların ayaklarına vardığınızda kucaklamanız.
Evet annemi hatırladım hatıralarım aklıma geldi. 11 yaşından sonra annemden ayrıldım, tatillerde gelip gidişin dışında doya doya anne evlat sevgisi yaşamadım. Okullarım bittikten sonra yine yanında daimi olamadım. Ama Allah şahidim fırsat buldukça onu her 15 günde uzak da olsa ziyaret ettim. Bu ziyaretlerimde bana çocukluk dönemlerimi anlatır bende dinlerdim, bazen içimi hüzün kaplardı.
Annem bir gün bana dedi ki, hasta olduğunda bebekken babam; “ bu çocuk yüzünden öleceksin, nasıl olsa 4 çocuğun daha var ne yapalım ölürse ölsün” dediğinde hayatını ortaya koyarak büyüttüğünü anlattığında, böyle bir anneye hayranlıkla bakar dua ederdim. Allah sana da şifa vermiş beni de büyütmüşün. Büyüttükten sonrada bakın bizlere nasıl bakmıştı;
Bir gün yatılı okulda bitlenmiştim, eve geldiğimde kapıt göyneğimin dikişlerinin arasından bitleri kırarken hem ağladın hem temizledin. Ben belki küçüktüm işin farkında değildim, ama büyüyünce ana yüreğini bir kez daha anladım.
Şimdiki çocuklar gibi misafirden önce sofraya oturamazdık, baba disiplini vardı içeriye bile giremezdik. Ama sen pişirdiklerinden gizlice birer lokma verirdin. O analık şefkatini hiç unutamam. Hem döver sonra da bağrına basar şefkat verişini hiç unutamıyorum.
Annem çok küçük yaşlarda yanından ayrıldım, ama zaman zaman yanıma gelir beraber kalırdık. Anne şefkatini vermek için beni 12 yaşımda koynuna alır yatırırdın o sıcaklığını nasıl unuturum. Bu yaşıma kadar bu sıcaklığını hiç unutamıyorum.
Şunu al bunu al gibi bugünkü gibi bir lüksümüz yoktu. Ama işliğimizden tut, iç çamaşırımıza ve kadife pantolumuza kadar sen dikerdin. Hatta kadife donlarımızın dizkapağı ve arkasına ikinci kat yama vurup üsteki eskiyince altını ortaya çıkarırdın. Çıkanlar yeni, eskiler soluk o halimi hiç unutamam. Hem anne idin hem terzi.
Belli bir yaşa kadar birlikte olamadık, sana yeterli evlatlık vazifemizi yerine getiremedim. Ama her 15 günde seni ziyaret edip Hatırını sormayı ihmal etmedim. Buna alıştığın için bir hafta gelmesem arardın. Hala analık şefkatin kabarır hasta olup olmadığımı sorardın. Ne kadar da büyüsem hala sen benim hatırımı sorardın. Hâlbuki ben senin hatırını sormalıydım. Ama ben senin gözünde hala küçüktüm. Dede olduğumda bile bana küçük çocuk muamelesi yapman çok hoşuma giderdi.
Son dönemlerinde rahatsızlanınca yanımda kaldın analık evlatlık sevgisini birlikte yaşadık, Seni üzdüğümü zannetmiyorum. Bana derdin ya, “baban kışta olsa armut çilek alırdı” diye. Bende sana babamı aratmamak için bunları yapmaya çalışarak evlat vazifesi gördüm.
İki güne bir yüzlerindeki benlerin siyah kıllarını temizlemek bana ayrı bir zevk verirdi. Sana takılıp güldürmek çok hoşuma giderdi. Sende bundan hoşlanır “ birazda bizde kal” diyenlere gitmezdin. Bir buçuk yıl birlikte ana evlatlık zevkini çok güzel yaşadık. Bunları unutmam mümkün değil. Seni mezara koyunca mezarıyın başında yıkıldım kaldım. Kendimi öksüz ve kimsesiz hissettim. Kabrinin başından zor kalktım. Hala yokluğunu hissediyorum. Keşke yaşasan da senle güzel günler geçirip “yavrum” sesini duysaydım. Elimden bir şey gelmiyor sadece sana dua ediyorum. Nur içinde yat makamın cennet olsun canım annem.
Sevgili dostlar bunu niçin yazdım, yeni nesil gençliğe bir örnek ve ibret tablosu olması için. Annenizi anneler gününde ziyaret edip hal ve hatırlarını sorun. Yarın sizlerde onların durumuna düşeceğinizi unutmayın, onları sürekli ziyaret ederek sevindirin. Sağ iken yokluklarını bilmezsiniz ama ahirete göçünce anasını kaybetmiş kuzu gibi olursunuz.