ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

Belden aşağı siyaset küçüklüktür         

09 Kasım 2018, Cuma 09:17

  Çarşamba günü arkadaşlarla Ankara’ya gidiyoruz. Yolda giderken arkadaşımızın birisi sanal alemde bir haber görmüş bana okuttu. Haberi okuyunca baktım tamamen suç içeren bir haber. Efendim Sayın Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı 75 gün zorunlu izne ayrılmış ve bu süre içinde de imza yetkisi elinden alınmış. Haberi okuyunca güldüm ve kanun ve nizamlardan haberleri olmadığını düşündüm. Bu haberin parti içi bir aday adayının veya muhalifinden üflendiğini düşünmek ilk aklıma gelen idi.

          Yazgı’yı seversiniz veya sevmezsiniz, genel merkez aday yapar yapmaz bunlar tamamen farklı konular. Ama sırf yıpratmak ve kötülemek için iftira niteliğinde dedikodu çıkarmak hiçte hoş değil. Böyle bir uydurma haber kendimizin hakkında yazıldığını siz düşünün.

         75 gün izni veren güya genel merkezmiş, üstelik makamında oturacakmış ve imza atamayacakmış. Hem izin veriyorsunuz, hemde makamında oturtuyorsunuz. Böyle bir cahilce paylaşım akla ziyan. O zaman kanun ve nizam bilmiyorsunuzdur.

          İzne ayırmak ve ayrılmak memurun kendi tasarrufudur. Üstelik imza atmamasını engelleyecek talimat mahkeme kararı ile olur, o zaman zaten görevinden uzaklaştırılır. Birde ne için görevden uzaklaştığı ve izne ayrıldığı ile ilgilide bir gerekçe yok.

        Bu tamamen kişinin şahsına yönelik bir yıpratma ve karalamadır, sonucu ise hukuken suçtur. Ak Parti Genel Merkezi sen imza atmayacaksın diye bir talimat veremez. Böyle bir talep ise zaten kanunsuzdur.

         Partiler kanunlar çerçevesinde bir tüzükle kurulan kurumlardır. Kanun koyucu ve kanun uygulayıcı bir kurum değildir. Hangi parti olursa olsun böyle bir yetkileri de söz konusu değildir olamazda. Bu tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik uyduruk bir iftiradır.

        Haberi okuyunca Sayın Yazgı’yı yolda aradım ve kendisi de Belediye çalışmaları ile ilgili işleri takip için Ankara’da olduğunu söyledi. Kendisine böyle bir sanal haber olduğunu sordum. Buna aşırı derecede tepki göstererek konuyu acilen hukuka taşıyacağını bunun bir iftira tezgahı olduğunu bana söyledi.

        “Böyle bir durum nasıl mümkün olur, böyle bir durumun hiç aslı yok ben izinde de değilim” dedi. Şimdi durup dururken böyle bir el altından haber yaptırmak veya yapmak hiçte hoş değildir. Bu kişinin kişisel haklarına ve şahsına karşı yıpratma iftirası olduğu için suçtur.

          Sonra Ankara’ya vardığımızda konu ile ilgili bir araştırma yaptım, hiç bir aslının olmadığını öğrenmiş oldum. Umarım konu adli mercilere intikal ettirilmiştir.

Siyaset dürüst ve olgunluk içerisinde yapılmalı. Aday adayları birbirlerine çamur atmadan, belden aşağı vurmadan ve özel hayatlara girmeden toplumun menfaatleri doğrultusunda yapılmalıdır.

        İki gün öncede Milletvekilimiz Sayın İlknur İnceöz hanımefendinin aday adayları için bir uyarısı vardı. Adaylar birbirlerini karalamadan ve yıpratmaya yönelik çalışmalardan kaçınmalılar demişti. İlknur hanımın bu düşüncesine aynen katılıyorum.

         Dolayısı ile hangi parti olursa olsun veya hangi partiden seçilmiş olurlarsa olsun. Seçilmiş insanları yıpratmaya yönelik iftira ve dedikodudan uzak durmak lazım. En azından Yazgı’nın ilimiz için yaptığı güzel çalışmalara saygı duymak lazım. Bu tür yıpratmaya yönelik yapılan çalışmaları kınadığımı da söylemek isterim.