Dinçer’in geçen bir yılı değerlendirmesi (1)

Aksaray belediye başkanı Sayın Evren Dinçer koltuğuna oturalı bir yıl oldu. Adettendir her Belediye Başkanı ve idarecilerimiz yaptığı görevler sonunda bir yılı doldurunca değerlendirme yaparlar. Belediye başkanımız Dinçer’de korona virüs nedeni ile bu değerlendirmeyi yapamadığını düşünüyorum. Zaten Dinçer korona ile mücadele nedeni ile zaman ve vaktini buna ayırdığı düşüncesindeyim. Evde kal Türkiye'm sloganı nedeni evden dışarı çıkılmadığı için ben kendisini arayarak kafamdaki bazı sorulara kısaca cevap aradım ve aldım.

Evren Dinçer bürokrasiden ve bir bakanlığın Türkiye genelindeki personelini idare eden bir bürokrattır. Devleti biliyor, devlet idaresini biliyor ve neyin nereden isteneceğini biliyor. Aldığı devlet terbiyesi ile kurumunu yönettiğine inanıyorum.

Çok fazla görüşmesem de zaman zaman kısada olsa görüştüğüm Dinçer’in kamuoyunda ki imajı ise, “ çalmıyor, çırpmıyor, tasarruf ediyor, şeffaf bir şekilde idareyi yönetiyor, kavgacı değil ve herkesle iyi geçiniyor” düşünce algısı hakim.

Gerçekten de bu algı çok önemli, vatandaşın ağzından en ufak bir dedikoduyu duymadım. İdarede bu algı çok önemli, hele siyasi kurumlarda dahada önemli. Bir yıl içerisinde bu ve benzeri bir dedikoduya sebep olmamıştır.

Tabi bazı kesim ve kişilerden her ne kadar, “ ne yapıyor, yaptığı bir iş yok” sözünü duysak da bu sözler afaki ve art niyetli düşüncelerdir. Şu tasarruf ve müsrifliğin önüne geçmesi, dürüst bir idare göstermesi bana göre en güzel bir idareciliktir.

Zaten Belediyenin günlük mutat ve yapılması gereken işleri kesintisiz devam ediyor. Belediyeler fabrika yapacak halleri yoktur. Vatandaşın lehine ve hizmetine yönelik projeleri vardır bunları yapmak durumundadır.

Dinçer’in çok güzel projeleri olduğunu biliyorum. Ancak ülkenin son bir yıldaki durumu sıkıntısı hepimiz tarafından bilinmektedir. Dolayısı ile bu bir yıl içerisinde ekonomik durum nedeni ile yeterli projelerini hayata geçiremediğini düşünüyorum.

Ama bu süre içerisinde yapmak istediği projeler ile ilgili ihale ve proje aşamasının sonuna geldiğini biliyorum. Başkanlık makamına oturduğu günden sonra zaten ben bunu hep söylerim 3 ay hoş geldin beş gittin trafiği ile geçer.

Ardından İstanbul seçimleri yapıldı parti tüm Belediye başkanlarını bu seçime odaklandırarak İstanbul’a götürdü. Ardından Suriye’de ki, terör olayları nedeni ile devletimizin kısıtlamaları nedeni ile herhangi bir iş yapamadılar.

Bir ay önce görüştüğümde bana şunu demişti, “ gece gündüz ilimiz ile ilgili ne yaparım, ne gibi hizmetler yaparım diye bunları düşünüyorum. Bu şehir bizim şehrimiz, kafamızı hep Aksaray için yoruyorum. Benim düşünüp hayata gerçekleştirmek istediğim hizmetleri benden daha iyi yapan ve düşünen olursa hemen görevi ona bırakırım” demişti.

Geçen yıl Laleli ve Dağılgan yollarının genişletilerek yapılması bu bölge için bir kazançtı. Hasas ve Nakkaş mahallelerindeki yol ve düzenlemeler bölgeyi rahatlatmıştır. Alt ve üst yapı çalışmalarına girmesi ve köhnemiş ve küflenmiş içme suyu borularının yenilenmesi fevkalade bir çalışmadır. Asfalt şantiyesinin Seçim öncesi Aralık ayında bakıma girmesi gerekirken yapılmaması asfalt çalışmalarını geciktirmiştir.

Gider ayak her gün sosyal etkinlik adına yapılan konferans ve diğer etkinlikler 40-50 kişiye gösteri ve konuşma yapılırken bunu asgariye indirerek azaltması bir tasarruftur. Çünkü bu etkinlikler belli bir maliyete mal olmakta idi. Bu kadar fazla etkinlik gereksizdi.

Yarın sizlere Sayın Dinçer'in bu yaz yaptığı proje ve yapacağı işleri aktaracağım. Eğer korona virüs hadisesi olmasa idi bu günlerde nerede ise her hafta bir temel atma ve açılış yapacağını biliyorum. Bunlara gelecek yazımda devam edelim.DEVAM EDECEK