EĞİTİM İFLAS ETTİ

Milletin vekilleri hele bir okullara uğrak verseler de,

Dert küpü olan yönetici ve öğretmenlerle bir hasbihal etse diyorum.

Maalesef okullarımız gel geç hanı oldu.

Sınıfta kalmak yok.

Öğretmenin elinde bir not defteri vardı.

Bu da tarihe karıştı.

Öğrencisinin kulağını çekti diye öğretmen mahkeme salonlarında suçlular kuyruğunda bekletiliyor.

Bana bir kelime öğretenin kulu kölesi olurum.

Diyen yüce dinimize saygı diye bir şey kalmadı.

Milli ve manevi değerlerimizin yüzüstü bırakıldığı müfredat programlarının islahı gerekir.

Velhasılı bedenimize göre elbise dikecek bir terzi arar hale geldik.

Niye vekiller eğitimcilerle iç içe değiller.

Siyasi çıkar için taviz taviz vere vere eğitim ve öğrenim de dejenere oldu.

Muallim Mektebi kökenli eski Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’a 20 yıl evvel sohbetimizde hep dert yandım.

Milli ve manevi değerlerimizi içeren bir eğitim müfredatına şiddetle ihtiyaç olduğunu anlattım.

Hoca boş yere beni sıkıştırma.

Biz seçimle değil, tayinle gelmiş bakanlarız.

Siyasi partinin çizdiği çizgi dışına çıkamayız.

Eğitim toplumun ihtiyaçlarını kapsamalı.

Bu varmı Türkiye’de.

Bakın bir lise mezunu kaliteli bir eğitimden geçmiyor.

Geçmediği için de cehaletin yazıldığı diplomalar ordusu yarattık.

Halbuki yığılan gençliği sanat okullarına yönlendirsek kısa yoldan meslek sahibi olurlar. İş ve aşlarını bulurlar.

Atatürk milliyetçiliğini rafa kaldırmanın faturası büyük olacak.

Kanun... Kanun... ille de kanun.

Yönetmelikler kanundan beslenmeli, Sağlıklı eğitim kanunları eğiticilerin görüşü alınarak yapılmalı.

Bu da milletin vekilleri eğitimcilerle kontak kurmakla olur.

Kalın sağlıcakla...