Eleştirdiklerimiz de çok oldu   

  Eski kurt siyasetçi ve Başbakanlardan Süleyman Demirel’in akaryakıt kuyruklarının çok olduğu dönemlerde fazlaca eleştirilence şöyle meşhur bir sözü vardı; “ petrol vardı da biz mi içtik “  bu sözü 1977’ler den bu yana hala söylenir. Tıpkı 12 Eylül öncesi ülkedeki anarşik olayların her geçen gün arttığı ve caddelerde orak çekiçli yürüyüşlerin yapıldığı bir dönemde; “ yollar yürümekle aşınmaz” dediği gibi. Bana da bir dost, “ neden hiç iktidar partisini eleştirmiyorsun” diye mesaj atmış.

       Bu ve benzeri mesaj yorumlarını okuyunca Süleyman Demirel’in o meşhur sözü aklıma geliyor. Muhalefet bize malzeme çıkardı da biz mi yazmadık. Ya da ben mi hatırlamıyorum kaç yazımda muhalefeti eleştirdiğimi. Aksine muhalefet partilerinin neden muhalefet görevini yapmadıklarını yazmam eleştiri ise, pes doğrusu.

       Bana mesaj atanlar ya benim yazılarımı iyi okumuyorlar ya da boşa yaşıyorlar. Muhalefet partilerinin yapamadığını ben yaptığım zamanlar oldu. Nedenine gelince muhalefetin olmadığı yerde rehavet olur, gevşeklik olur. İktidarı muhalefet daha çok çalıştırır, yoksa iktidar çalışmaz tembelleşir. Bakın muhalefetin olmadığı bir İl Genel Meclisinde iktidar kendi içinde muhalefet yapıyor da bize malzeme çıkıyor. Muhalefette, iktidarda Ak Parti içinde yaşanıyor, ben başka muhalefet görmüyorum.

        Bizler iktidarın yanlışlarını yazarken yaptığı güzel hizmetleri de göz ardı ederek her iyi şeye yanlış ve kötü gözü ile bakarsak dürüstlüğe sığar mı? Bana iktidarı niçin eleştirmiyorsun diyenlere sorayım.

       Sağlık alanında yapılan bu güzellikleri görmemek, sigortalıların belli hastaneler dışında muayene olamadıkları gibi, günlerdir iki kutu ilaç alacağım diye SSK kapılarında beklediklerini, seni bu hastaneye alamayız diye insan ayrımı yapıldığını ne zaman unuttuk? Ya şimdi nereyi istersen muayene olup, her eczaneden ilaç alıyormusunuz? Sağlık alanındaki gelişmeler ve atılımlar hemen hemen dünya standartlarına çıktığını mı eleştireyim.

       20 senedir TOKİ var dört daire yapılmamışken, bugün Türkiye’nin her yerine binalar, dairler ve işyerleri dikilirken fakirin fukaranın ev sahibi olduğunu mu eleştireyim.

        15 sene öncesine kadar Ankara yolunda araç kullanmak bir zulüm iken, vites değiştirmeden Ankara’ya gidiyorum. Aksaray’ın tüm komşularına çift yol ile bağlantı kurulmuş huzur içinde araba kullanıyorum. Kazalar nerede ise %80 azalmışken bunumu eleştireyim.

       Avrupa da Türk vatandaşları sanki bir Afrika ülkesi ya da bir terör ülkesi vatandaşı gibi görülüp itilip, kakılıp ve dışlanırken bugün itibarlı bir vatandaş haline gelip saygı duyulmasını mı eleştireyim.

      Dün kendilerine dokunulamayan insanlar vardı, onlar ne yapsa dokunamazsın, insanları ezse, dövse, hapse atsa, haksızlık yapsa bile ayrıcalıklı bir vatandaş olarak yaşarken bugün suç işleyenlerinde benim gibi yasal muamele görmesini görmeyi mi eleştireyim.

       Dünü çabuk unutan bir toplumuz, ülkede öyle güzel değişim oldu ki, iktidar partileri bugüne kadar hep oy kaybederlerken, bu dönemde her seçimde güçlenen bir iktidarın neresini eleştireyim. Bugün seçimlerde %52 oy oranına yükselen bir Başkanın hangi icraatlarını eleştireyim.

      Buna rağmen, ben yerel  eksiklikleri ve yetersiz gördüğüm çalışmaları geçmişte sürekli eleştirdim.       Aksaray trafiğini mi eleştirmedik, bir zamanlar siloların kalkmamasını mı eleştirmedik, içme suyunun kokusunu mu eleştirmedik, kaldırım işgallerinin mi yazmadık. Bunların sayısını artırabiliriz. Eksiklikleri yazdığımız gibi olumlu güzellikleri de elbette yazmalıyız.

        Kısacası muhalefetlik görevini nerede ise biz yapıyoruz. Muhalefet umarım bundan sonra artık biraz eksiklikleri gündeme getirir bizde yazarız. Hava alanın dışında bir eleştiri görmüyorum. Demek ki, güzel hizmetler Aksaray’a geliyor.