Eski karlardan kısmen kar gördük    

    Hep siyaset yazacak değiliz ya bugünde eski kışlardan kısmende olsa on yıldır ilk defa bir kar gördük. Evet on yıl içerisinde her ne kadar ufak tefek karlar görsek de günlük kar görüyorduk. Bazı kışlarda ise karı özlüyorduk. Geçen benim torunla karı merak etmesi sonucu Hasandağı'na götürdüğüm gibi bu sefer evin önünde Küçük Erdoğan kar topu oynadı. Şimdiki nesle eskilerden bahsedince, “ o eskidendi” diyorlar nerede ise karada o eskiden yağardı diyeceklerdi.

       Ben genel olarak yazılarımı gece yazarım, günlük olayları takip eder ve okurum. Dün gece de saat 02 itibarı ile karla karışık yağmur başladı. Sonra tamamen lapa lapa kar yağdı. Bende özlemiş olmalıyım ki, uzun uzun karın yağışını pencereden izledim ve rahatladım.

       Karın yağışı memleketteki mikropları öldürürken, bol oksijen verir. Aslında karlı havada veya kar üzerinde yürümek insana bol oksijen verir. Yürürken ağaçlara konan karları seyretmek ve etrafı gözlemlemek insanı rahatlatır.

        Sabah evden çıktım, baktım herkes arabasının üzerini temizliyor. Okullar tatil olduğu için çocuklar kar üzerinde güreşip kardan adam yapıyorlar. Onları görünce inanın çocukluğumu hatırladım. Kendimizi sokağa attığımız aklıma geldi.

        Eskiden haberleşme falan olmazdı, okullarda tatil olmazdı. Okullar tatil olsa her halde bir dört ay okula gidemezdik. Çünkü kış mevsimi boyunca adam boyu kar kalınlığı olurdu. Birde ayaz ve soğuk olurdu. Her taraf donar buz olurdu.

        Rahmetli babam öğretmen olduğu için kar yağdığında sabah namazında kalkar, eline bir kürek alır okula kadar bizler için yol açardı. Diğer köylülerimizde şimdiki gibi daire ve apartman olmaz kayıt evi, mutfak, oturduğumuz evler ve ahırlar ayrı ayrı yerlerde olurdu. Buralara gitmek için herkes evden eve yol açarlardı.

        Şehirle zaten irtibatınız olmaz, kimsenin kimseden haberi olmazdı. Bakmayın siz şimdi hemen Özel idareyi arayıp yolumuzu açın demeyi aylarca şehre gelinmezdi. Şehre zaten üzeri çadırlı bir BMC kamyonla gelinirdi.

        Okullardan zaman bulursak öyle kayacak bir malzememiz olmazdı. Gübre torbaları naylon olurdu, bulan olursa köyün üst tarafına gider oradan cami önüne kadar kayardık. İnanın ne üşürdük nede sızlanırdık. Hemde her tarafımız ıslanmasına rağmen.

        Şimdi bakıyorum hastalanırsın diye anneler çocuklarını dışarı çıkartmıyorlar. Bırakın da karda çocuklar çocukluğunu yaşasınlar. Ben dün küçük Erdoğan’a izin verdim oynadı. Zaten çocuklar kar görmüyor, kara hasretler.

         Benim Turgutludaki torunlar bir kış mevsimi oraya gidiyorum. Çocuklar dede gelirken kar getir diyorlar. Çocuklar kar görmüyor ki, kardan adam yapsınlar. Hayatında kar görmeyen çocuklar var.

        Anlayacağınız bu karlar falan eski karların yanında kar değil. Keşke o karlardan bir kar bir kaç sefer yağsa. Kar bereket ve rızıktır. Kuraklığın sebebi de yağış ve karın yeterli yağmamasıdır. Rabbım inşallah bu sene bol yağış ve kar verir de çiftçimiz bol kazanç sağlar. Hayatımızın her şekli kar ve yağmurlardır. Kar varsa kazanç ve bolluk var demektir.