Gazeteci herkesi memnun etmek zorunda değil
09 Ocak 2018, Salı 09:15Biz gazetecilerin dostu kadar düşmanı olduğunu biliyorum. Neden derseniz bizlerin herkesi memnun etme gibi bir durumumuz yoktur. Kişi kendisi ile ilgili bir yazı yazmamızı ister yazmazsan kırılır. Kendi düşüncesine göre bir yazı yazılmaz onu beğenmez. Kendi siyasi görüşüne ters bir eleştiri yaparsınız onu beğenmez. Adamı on yazınızda översiniz, bir sefer eleştirirsiniz bu sefer dünyanın en kötü insanı olursunuz. Ama kendisini övdüğünüz bir yazınıza telefon açıp da teşekkür etmesini bilmez.
Ak Parti de yeni bir oluşum oluştu haftaya il kongresi yapılacak Sayın Başbakan Binali Yıldırım ilimize teşrif edecekler. Ben oluşumun ilk gününde olumlu bir yazıyı kaleme aldım. Bakıyorsunuz hiç tanımadığınız ve merhaba bile etmediğiniz kişi bizim yazımız üzerinden kendi özel beklentileri için başkasını eleştiriyor.
Buna müsaade etmezsen senden kötü kimse yok. Bu sefer isim vermeden size belden aşağı vurmaya çalışır. Yiğitlik ve erkeklik kimi kastediyorsan ismini alenen yazar eleştirirsiniz. Sonrada hukuk önünde cevabını verir haddini bilirsin.
Ak Parti teşkilatları yenilendi, yeni bir oluşum oldu. Şu ana kadarda güzel bir gidişat var, daha işin başında şahsi ihtirasın uğruna insanları karalayıp belden aşağıya vurup karalamanın bir anlamı yok. Bu tür hesaplardan kimse zarar görmez ilimiz Aksaray görür. Benim hep üzerinde durduğum Aksaray ne kaybetti ise grupçuluktan kaybetti.
Grupçuluk bitsin, bundan da Aksaray kazansın. Sayın Başbakan geliyor ilimiz için ne alıp koparabiliriz bunun hesabını yapalım. Kimse zannetmesin ki, Hüseyin Başkan sırtından onu bunu taşır diye hesap yapmasın. Altınsoy kendisi genç bir delikanlı, siyasette önü açık hizmet konusunda bundan sonra kendi önünü açacaktır. Grupçuluk içinde olacağını sanmıyorum, yaparsa zaten kendisi kaybeder. Bu insanlara zaman tanımak lazım.
Tekrar gazetecilik konusuna dönmek istersek, gazeteci kimseyi memnun edemez. Gördüğümüz iyi şeyler olduğunda bunu gündeme getirir takdir ederiz. Yanlış gördüklerimizi de elbette eleştiririz. Buna gocunacak bir durum olmasa gerek.
Bundan dolayı gazeteciye düşman olmak ve saldırmak yersizdir. Ben şahsen bazı meslektaşımla aram iyi olmasa da haksız yere ona saldıran olursa karşısında olurum. Bir ara hiç merhaba etmediğim bir meslektaşım Polis darbesi ile karşılaştı. Belki en şiddetli tepkiyi ben gösterdim. Bütün meslektaşlarımız ayrı kulvarda olsalar da bizim gibi düşünmeli.
Nasıl bir insanın kendine has düşüncesi ve bir fikri varsa gazetecininde bir fikir ve düşüncesi vardır. Gazetecide bir insan fikirsiz olamadığı gibi tarafsız da olamaz. Tarafsızım diyen varsa dönek insandır. Elbette gazetecide fikirlerine uyan düşüncelerini paylaşacaktır.
Adam falan siyasiyi sevmiyor diye gazetecide sevmemezlik yapamaz. Efendim gazeteci tarafsız olmalıymış, sen tarafsızmısın da gazeteci tarafsız olacak? Sen Milletvekilini veya Belediye Başkanını sevmiyorsan bende senin düşüncene göre yazı yazmak zorunda değilim.
Efendim ben neden alt geçiti övüyormuşum, neden Pir Ali Paşa çarşısını yazıyormuşum. Senin özel problemlerin var diye sana göre mi yazı yazacağız? O zaman beğenmiyorsan okumayacaksın, kendin eline kalemi alıp oturup köşe yazısı yazacaksın.
Gazetecinin en çok suçlandığı konu efendim o Başkan bu siyasi size ne veriyor. Valla kimse kimseye durup dururken bir kuruş vermez. Ama para karşılığı bir iş yaptırıyor, ilan gibi şeyler veriyorsa elbette parasını alacak. Kimse tekke ve türbe değil, bir emek varsa karşılığını elbette alacaktır. Emeksiz insanların cebine kimse enayi değil ki para koysun.
Hulasa gazeteci herkesi memnun etmek durumunda değil. Herkese göre yazıda yazamaz ve sakala göre tarak vuramayız. Burada gazeteci arkadaşlar kim olursa olsun saldırı ve haksız itham varsa karşısında birlikte durmalıyız.