Görevimiz işimizi düzgün yapmak

Hafta içi Vergi dairesine ödeme için gitmiştim, yoğunluk nedeni ile sıramızı alıp beklemeye başlamıştık. Yanıma oturan bir hemşehrimiz beni tanıdığını söyleyerek kısa bir sohbetimiz oldu. Yatırdığımız ücretin çok yüksek olduğunu ödemekte zorluk çektiğimizi söyledim. Arkadaş ne dese iyi, “ size ne var gazetecisiniz, Belediyeden, sivil toplum kuruluşlarından ve vatandaştan alıyorsunuz, acıyan bize acısın” dedi.
Tabi bu söz haklıda haksız da diyebilirim, benim için haksız diyebilirim. Başkasının hayatı ve yaşamı beni ilgilendirmez. Herkes kendi işini ve yaşamını kendisi belirlediği için kişilerin yaşamları ve hayatları beni ilgilendirmez, o kişilerin kendisini bağlar.
Adamın iması gazeteciler nasıl olsa her yerden alıyorlar onlar için hayatın yaşamı ve tadı güzel demek istedi. Buna katılmamak mümkün değil, ulusal medyaya bakarsanız herkes bir yere yaslanmış onlar veriyor onlarda o doğrultuda yayın yapıyorlar.
İktidar yanlısı gazete ve televizyonlar sanki o partinin bir ferdi gibi yayın yapıyorlar. Muhalefete bakıyorsunuz onlarda o yönde yayın yaparak yayın hayatlarına devam ediyorlar. Bir tarafa yaslanmayan ve taraf olmayanlarda piyasadan yok olup gidiyorlar.
Peki bu kadar gazeteyi kaç kişi alıyor? Onca yazarları ve elemanları var bunların maaşlarını nasıl ödüyorlar? Arkasında durdukları ve anlaştıkları gazete ve televizyonlar her ay parti ve kuruluşlarından gerekli ödemelerini alarak hayatlarına devam ediyorlar.
Teknolojinin yaygınlaştığı ve herkesin elinde kullandığı aletler vasıtası ile herkes her yere ve her şeye ulaştığı bir dönemde çok insan yayın yapan yayın kuruluşlarını okumuyor ve dinleme ihtiyacı duyduğunu düşünmüyorum.
Dolayısı ile vatandaşı düşünerek o yönde yayın yapması gereken basın kuruluşlarından iktidara yakın olanlar mesela emekli maaşını emeklileri alıştırmak adına en asgariden maaşa alıştırmak için yayın yapıp iktidara şirin görünmeye çalışıyorlar.
Yani basın yayın kuruluşları destek aldıkları kuruluşlara göre yayın yaptıkları için vatandaşın gazeteciler algısı yanlış değil. Baba size ne var diyen vatandaş bu algıdan dolayı bana böyle bir ifade kullandığını düşünüyorum.
Bu beni bağlar başkası beni ilgilendirmez, 46 yıllık basın camiası içerisinde olan Aksaray’da ulusal medyada sadece görev yapan bir gazeteci olarak, karşılıksız kimseden bir kuruş almadım. Bunu kim ispat ederse bu mesleği bırakmaya hazırım.
Meslek hayatım içerisinde 12 adet kitap yazdım, 6 yıl dergi çıkardım. Dergide genel olarak Aksaray ile ilgili yayın yaptım. Kitaplarımın ekserisi Aksaray tarihi olmak üzere Aksaray’la ilgili olduğu için kitap ve dergi alarak bize destek olmuşlardır.
Uzun süredir kitap ve dergi çıkarmıyorum, dolayısı ile bize destekte olan yoktur. Olmasını da kesinlikle istemiyorum, sevdiğim insanlar var ve dostlarım var onları bu konuda töhmet altına koymakta istemiyorum. Yani kimseden bir kuruş almadan mesleğimi sürdürüyorum.
Son olarak şunu söylemek istiyorum, bir yıl önce geçirmiş olduğum rahatsızlık nedeni ile kurum ve kuruluşlarımızı ihmal ettim. İnşallah sadece nezaket ziyareti olarak hapsini ziyaret edeceğim. Bana size ne var her yerden alıyorsunuz diyen hemşehrim ve okurlarım bilsinler ki, mesleğimle ilgili kimseden en ufak bir gelir elde etmiyorum. Kendime yetecek kadar gelirim var böyle bilinmesini istiyorum. Benim görevim işimi doğru ve dürüst yapmaktır.