Gündemi takip etme özürlüsüyüz
27 Aralık 2019, Cuma 08:59Pazar günü havanın güzelliğinden istifade ederek bir arkadaşla elimizde kamera ile gençlerin kültür bilgilerini araştırmak istedim. Çarşı Pazar dolaşarak insanlarla bir mini anket yaptık. Anketimize kimisi katıldı, kimisi katılmamak için kurtulmayı kaçmakta buldular. Hele süslü püslü genç kızlarımız ise soracağımız soruyu duyunca rezil oluruz diye her biri bir tarafa kaçtılar. Röportajımızın geneline gençleri dahil ettik, bankta oturan kalabalık gençlerin yanına yaklaşıp mikrofonu birisine tutup sorularımızı sıralayınca bir baktım etrafımda hiç genç kalmamış.
Merak ettiniz gençlere sorduğum soruları, söyleyim sizde duyun. Demokrasi deyince ne anlıyoruz? Anayasa kelimesi size neyi hatırlatıyor? Cumhurbaşkanımız kim? Anayasa Mahkemesi Başkanının adı nedir? Dışişleri Bakanımızın ve İçişleri Bakanımızın adı nedir? Aksaray valisinin adı nedir? Belediye Başkanımız Kim? Gibi genel kültür soruları sorduk.
İnanın sorularımıza gençlerden sadece iki kişi düzgün cevap verdi. Herhalde 80 kişi ile röportaj yaptık, yaptığımız röportajımıza orta yaş gurubu daha düzgün cevaplar vermeye çalıştılar. Hele şu çok bilmiş gençlerimiz var ya bana göre sınıfta kaldılar.
Gırgır olsun diye büyük kulüp başkanlarını da sordum. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş kulüp başkanlarını bilmeyen genç çıkmadı desem daha doğru olurdu. Herkes kulüp başkanlarının adını hiç eksiksiz bildiler. Spor kulüp başkanlarının adı kadar hayati önem taşıyan konu ve devlet idarecilerimizi tanımayan gençlikten ne bekleriz? Bu sadece ilimizde olduğunu düşünmüyorum.
Aksaray’da yaşayanlara ise ara sıra ilin idarecilerini sordum. İlimizin valisini 80 kişiden on kişi bildi. Belediye Başkanını ise yarı yarıya bildi ve sık sık afişlerde ismini görüyoruz diyenlerde oldu. Demek ki, reklamın faydası bayağı var. Sayın Valimize de tavsiyemi etsem afişlere çıksa da göz aşınası olsa. Ama sayın valimiz zaten halkın içine çok fazla iniyor kısa zamanda tanıyanı çoğalır.
Ulu caminin banklarında oturan Afgan uyruklu hemşehrilerimiz de vardı. Onlarla da sohbet ettim ve gayet güzel Türkçe konuşuyorlardı, Türk vatandaşlığına da geçmişler. Onlara ülke idarecilerimizi sorduğumda inanın sorularımın çoğuna doğru cevaplar verdiler. Kendi kendime acaba bu gençler yabancı uyruklu hemşehrilerimizden de mi sıkılmazlar? Onun için vah vaaah bu gençler mi bizi gelecek de yönetip idare edecekler? Bunlar hiç mi haber dinleyip gazete okumazlar?
Bu sorularım önümüze denk gelen gençlerimiz olduğu için söylüyorum. Bunu yüzdeye vurduğumuz da %10 gencimiz ancak ülke meselelerine vakıf diyebiliriz. Ellerindeki telefonlardan il ve ülke gündemini takip eden çok az kişi görebildim. Zaman zaman yazdığım yazılarda gençlerimizin okumadığı ile ilgili sitem edince beni net üzerinden eleştiren gençlerimiz oluyor. İşte buyurun buradan yakın, bire bir basit sorularımıza cevap vermediler.
İşte onun için örnek olması için günde en az 50 sayfa okuyorum diye boşa yazmıyorum. Hele çalışmalarım nedeni ile günlük inanın en az 300 sayfadan aşağıya okumuyorum. Tek tek kaleme döküp yazdıklarım hariç. Benim gibi kaç deli çıkar hayatını klavye, kitap ve araştırma başında geçiren?
İnsanlar şu bilgisayar başında hayatını çetleşme ve oyun oynama da geçirip öldüreceğine bu aleti biraz da araştırma ve okumada kullansalar ne var. Eline kalemi alıp hayatında bir sayfa yazı yazmayanlar ve hatta günde bir sayfa dahi okumayanların benim gibi her gün bir konu bulup sizlere faydalı olmaya çalışanları eleştirmesi inanın çok zoruma gidiyor. Keşke okuyup biraz daha yol gösterici eleştiri yapsalar onlardan istifade etmesini de bilirim. Ama ne garip ki, en güzel becerdiğimiz tenkitler işimize gelmiyorsa ya hakaret ya da tehdit. İnsanların en güzel yaptığı iş başkalarını tenkit etmek. Okumayı sevseler derslerine çalışırlar, dersine çalışmayandan gündemi takip beklemek boşuna.
Son dönemlerde demokrasi adına yollara dökülen insanları şimdi daha iyi anlıyorum. Bu insanların çoğunluğu macera olsun diye yollara dökülüyor. Demokrasi çok kısa, halkın kendi kendisini yönetmesi” Anayasa da, “ devletin kuruluşunu örgütlenişini kişilerin devletle ilişkilerini düzenleyen temel yasa” diyemediler. Bunu bilmeyen insanlar acaba neyi savunmak için yollara düştüler?
Gençlik okul derslerinde sınıf geçmek için çalışmanın dışında ülke meselelerini ve güncel olayları takip etmiyorlar. Bunları bilmeyen nesle ne okutursanız okutun benim için boş. Çünkü yarın bu insanlar beni idare etmeye talip olacaklar. Yoksa kız arkadaşlarını idare etmeye değil.