HAVANDA SU DÖVMEK

Bir de tüketiciyi koruma kanunu çıktı.

Hava ile poyraz.

Değişen ne var ki.

Zeytinyağını bile alırken tüketici tir tir titriyor.

Acaba sahtemi diye.

Kim bilecek bunu?

Tüketiciyi koruma kanunu çıkaranlar.

Girin piyasaya,

Örnekler alıp resmi laboratuvarda aniden tahlil yap.

Alanda satanda güvence kazansın.

Kanun...

Ölü doğmuş kanun.

Kağıt üzerinde dursa ne çıkar,

Kanun işlemeli.

Kanun yapıcıları da bizzat takip etmeliler ki,

Tüketici de, üreticide sağlıklı bir yiyecek, içecek, giyecek alıyorum satıyorum diye güvensin.

Vatandaş geldi.

Aslı üç kuruşluk karabiber,

Bir bak Hocam.

Bunun neresi karabiber.

Ne katmışlarsa kokusu bile yok diyor.

Yağ pazarında satılan tereyağı alırken vatandaş bildik birini arıyor.

Niye?

Margarin katkılı mı, değil mi diye.

Tüketiciyi koruma kanunu bunun neresinde.

Üzerindeki markanın bile taklit edildiği bir Türkiye’de,

Tüketiciyi koruma kanununa güvence kalır mı?

Adam tüpgaz almış,

Çabucak bitti diye şikayet ediyor.

Pazarda üzüm pekmezi içine eritilmiş şeker katanlar olduğunu bilen var mı?

Bunu, tüketiciyi koruyan kanun yürütücüleri bilecek,

Soğuk vurmuş portakalı, kanunu yürütenler takip edecek.

Var mı?

Pazarda böylesi bir ekip gördünüz mü?

Üç tekerleklide şunu bunu satanlar üste güzelini koyuyor,

Altı beş para etmez.

Elli, yüz kanun çıkar...

İlla, milli ve manevi duygularla yetişmiş bir toplum olmaya bakalım.

Bunun da çaresi;

Eğitim... Eğitim... Eğitim...

Daha da, başa çıkamıyor iseniz;

Takdir ile uslanmayanın

Hakkı kötektir.

Kalın sağlıcakla...